Tanrı korusun, çaresi bulunana kadar. | Open Subtitles | فيما عدا, لا سمح الله, أن يجدوا علاجاً له. |
Ona bir yuva bulunana kadar Çocuk Hizmetleri'ne verilecek. | Open Subtitles | سنضعه في قسم خدمات رعاية الأطفال حتى يجدوا له منزلاً |
Donör bulunana kadar diyaliz gerekli. | Open Subtitles | سأخضع للغسيل الكلوي حتى يجدوا لي متبرعاً |
Tabi tedavisi bulunana kadar ben onlara normal dünyayı öğretiyorum. | Open Subtitles | لكن إلى أن يعثروا على علاج أدربهم للتعامل في العالم |
O silah bulunana kadar dinlenmeyeceğim. | Open Subtitles | لن يهدأ لي بال ريثما يتم إيجاد ذاك السلاح. |
Hayır, beraber kalacağız. bulunana kadar bekleyeceğiz. | Open Subtitles | لا ، يجب أن نبقى متقاربين وننتظر حتى يتم العثور علينا |
Onları kullanıyor ve yeni bir modele geçiyor. Ama son ceset bulunana kadar yeni birini kaçırmıyor. | Open Subtitles | يستهلكهن ثم يأتي بأخرى، لكنه لا يختطف فتاة أخرى حتى يُعثر على جثة الأولى |
Cesedin bulunana kadar yüzlerce kilometre uzağa gitmiş olurum. | Open Subtitles | أنا سأكون على بعد 500 ميلاً قَبْلَ أَنْ يجدوك. ما رأيك؟ |
Yeni bir müdür bulunana dek yerine ben bakıyorum. | Open Subtitles | أقوم بالتعويض إلى أن يجدوا مديراً جديداً |
Bu virüse bir tedavi bulunana kadar en azından koltuğunu sıcak tutmak istiyorum. | Open Subtitles | لكنه كان نقيب جيد أقل ما يمكنني فعله هو إبقاء مقعده حتى يجدوا علاجاً له |
Başkan yerine biri bulunana kadar timle ilgilenmemi rica etti. | Open Subtitles | الرئيس طلب منه أن يراجع الأمور خلف فريق العمل حتي يجدوا البديل سترفعين تقاريرك مباشرة لي |
Onu bulmak Jax ile kulübe düştü ve sağ salim bulunana dek Gemma hapse falan girmeyecekti. | Open Subtitles | يعود لعاتق " جاكس " و " أبيه " أن يجدوا الطفل و " جيما " لن تدخل السجن حتى تطمئن على الطفل |
O deli adam bulunana dek kilitlemedik kapı bırakmayacağız. | Open Subtitles | يجب علينا أن نكون مستعدين لأي أمر. حتى يجدوا ذلك الرجل المجنون! |
Dixon'ın yerine biri bulunana kadar... onun işleriyle ilgilenmem istendi. | Open Subtitles | طلب منى أن أحل محل (ديكسن) حتى يجدوا البديل |
Bu doğru Brian, yine de şüpheli bulunana kadar hiçbir şey kesin değil. | Open Subtitles | لن يتم ابطال أي شيء حتى يعثروا عل المشتبه به |
O bulunana kadar burada kalacağız. | Open Subtitles | سنبقى هنا حتى يعثروا عليها |
Niklaus bulunana kadar Marcel ve adamları şehri tarayacak. | Open Subtitles | ريثما يتم إيجاد (نيكلاوس)، سيمشّط (مارسل) ورجاله المدينة. |
Tracey Lindsay'ın cesedi bulunana kadar Büronun aramaya devam etmesi gerektiğine inanıyorum. | Open Subtitles | عن (تريسى ليندساى) إلى أن يتم إيجاد جثتها وكافة الحقائق ستظهر |
bulunana kadar hiçbir yere gidemem. | Open Subtitles | لن أذهب أي مكان حتى يتم العثور عليها |
Kızım bulunana kadar gözaltında kalacak değil mi? | Open Subtitles | إنه سيظل محجوزًا ريثما يُعثر على ابنتي، أليس كذلك؟ أليس كذلك؟ |