"bulunana" - Translation from Turkish to Arabic

    • يجدوا
        
    • يعثروا
        
    • يتم إيجاد
        
    • يتم العثور
        
    • يُعثر
        
    • أَنْ يجدوك
        
    Tanrı korusun, çaresi bulunana kadar. Open Subtitles فيما عدا, لا سمح الله, أن يجدوا علاجاً له.
    Ona bir yuva bulunana kadar Çocuk Hizmetleri'ne verilecek. Open Subtitles سنضعه في قسم خدمات رعاية الأطفال حتى يجدوا له منزلاً
    Donör bulunana kadar diyaliz gerekli. Open Subtitles سأخضع للغسيل الكلوي حتى يجدوا لي متبرعاً
    Tabi tedavisi bulunana kadar ben onlara normal dünyayı öğretiyorum. Open Subtitles لكن إلى أن يعثروا على علاج أدربهم للتعامل في العالم
    O silah bulunana kadar dinlenmeyeceğim. Open Subtitles لن يهدأ لي بال ريثما يتم إيجاد ذاك السلاح.
    Hayır, beraber kalacağız. bulunana kadar bekleyeceğiz. Open Subtitles لا ، يجب أن نبقى متقاربين وننتظر حتى يتم العثور علينا
    Onları kullanıyor ve yeni bir modele geçiyor. Ama son ceset bulunana kadar yeni birini kaçırmıyor. Open Subtitles يستهلكهن ثم يأتي بأخرى، لكنه لا يختطف فتاة أخرى حتى يُعثر على جثة الأولى
    Cesedin bulunana kadar yüzlerce kilometre uzağa gitmiş olurum. Open Subtitles أنا سأكون على بعد 500 ميلاً قَبْلَ أَنْ يجدوك. ما رأيك؟
    Yeni bir müdür bulunana dek yerine ben bakıyorum. Open Subtitles أقوم بالتعويض إلى أن يجدوا مديراً جديداً
    Bu virüse bir tedavi bulunana kadar en azından koltuğunu sıcak tutmak istiyorum. Open Subtitles لكنه كان نقيب جيد أقل ما يمكنني فعله هو إبقاء مقعده حتى يجدوا علاجاً له
    Başkan yerine biri bulunana kadar timle ilgilenmemi rica etti. Open Subtitles الرئيس طلب منه أن يراجع الأمور خلف فريق العمل حتي يجدوا البديل سترفعين تقاريرك مباشرة لي
    Onu bulmak Jax ile kulübe düştü ve sağ salim bulunana dek Gemma hapse falan girmeyecekti. Open Subtitles يعود لعاتق " جاكس " و " أبيه " أن يجدوا الطفل و " جيما " لن تدخل السجن حتى تطمئن على الطفل
    O deli adam bulunana dek kilitlemedik kapı bırakmayacağız. Open Subtitles يجب علينا أن نكون مستعدين لأي أمر. حتى يجدوا ذلك الرجل المجنون!
    Dixon'ın yerine biri bulunana kadar... onun işleriyle ilgilenmem istendi. Open Subtitles طلب منى أن أحل محل (ديكسن) حتى يجدوا البديل
    Bu doğru Brian, yine de şüpheli bulunana kadar hiçbir şey kesin değil. Open Subtitles لن يتم ابطال أي شيء حتى يعثروا عل المشتبه به
    O bulunana kadar burada kalacağız. Open Subtitles سنبقى هنا حتى يعثروا عليها
    Niklaus bulunana kadar Marcel ve adamları şehri tarayacak. Open Subtitles ريثما يتم إيجاد (نيكلاوس)، سيمشّط (مارسل) ورجاله المدينة.
    Tracey Lindsay'ın cesedi bulunana kadar Büronun aramaya devam etmesi gerektiğine inanıyorum. Open Subtitles عن (تريسى ليندساى) إلى أن يتم إيجاد جثتها وكافة الحقائق ستظهر
    bulunana kadar hiçbir yere gidemem. Open Subtitles لن أذهب أي مكان حتى يتم العثور عليها
    Kızım bulunana kadar gözaltında kalacak değil mi? Open Subtitles إنه سيظل محجوزًا ريثما يُعثر على ابنتي، أليس كذلك؟ أليس كذلك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more