Bunlar benim insanlarım ve onları ilk savunan benim, ama mücadelem gerçek. | TED | هؤلاء هم أهلي، وسأكون في الطليعة للدفاع عنهم، ولكن النضال صعب. |
Bunlar benim oğullarım. Her birinin annesi farklıdır. | Open Subtitles | هؤلاء هم ابنائي، كل واحد منهم من أم مختلفة |
Bunlar benim insanlarım. Şu an evimdeyim. Kontes'i oynamak zorunda değilim. | Open Subtitles | هؤلاء هم ناسي ، انا في وطني الآن لست مضطرة إلى لعب دور الكونتيسة |
çiçeklerle uğraşma herkes gitti hayır Bunlar benim. | Open Subtitles | لا تكبدي نفسك بالأزهار، الجميع غادر. كلا، هذه لي. |
Bunlar benim, Arjantinli olarak doğmuşum. | TED | هذه لي ؟ أنا ولدت في الارجنتين ؟ |
Bunlar benim şimdi üzgün hissettiğim şeyler. | TED | هذه هي الأشياء التي أشعر الحزن تجاهها الآن. |
Bunlar benim eşyalarım, Kwame'nin değil! | Open Subtitles | ! (هذه أغراضى وليست أغراض (كوامي |
Bunlar benim. Mahkemede görüşürüz. | Open Subtitles | هذه ملكي الآن أراك في المحكمة |
Selam, içeri gelin. Bunlar benim poker arkadaşlarım. | Open Subtitles | مرحباً بكم تفضلوا هؤلاء هم لاعبوا البوكر |
Çevremdeki insanlara bakıp... .."Bunlar benim dostlarım mı?" diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أنظر الى هؤلاء الناس من حولي وأنا أفكر هل هؤلاء هم أصدقائي؟ |
Bu Jack, Jack Bunlar benim kızlarım. Alma Jr. Ve Jenny. | Open Subtitles | هذا هو جاك جاك هؤلاء هم بناتي ألما و جينيفر |
Hayır, başkasının arkasından masasına oturup Bunlar benim çocuklarımmış gibi davranıyorum. | Open Subtitles | كلا, أنا جالسة خلف مكتب شخص أخر متظاهرة بأن هؤلاء هم أولادي |
Bunlar benim yeni arkadaşlarım. Beni, olduğum gibi beğeniyorlar bir de su ve gaz tesisatçılığımı. | Open Subtitles | هؤلاء هم أصدقائي الجدد، إنهم يحبونني على طبيعتي |
Bunlar benim endüstrimin... göz bebeği olan profesyonellerdir. | Open Subtitles | هؤلاء هم كل المحترفون المتعلقون بصناعتي |
Bunlar benim dostlarım, hep birlikte çölde yaşıyoruz. | Open Subtitles | في الجهة المقابلة حتى لايبدو الأمر سيئاً هؤلاء هم أصدقاؤي جميعنا نعيش في الصحراء |
Dostum, Bunlar benim. Koleksiyonumdan. | Open Subtitles | يا رفيقتي، هذه لي من مجموعتي الخاصة |
Biliyor musun Bunlar benim. | Open Subtitles | أوه، تَعْرفُ الذي، هذه لي. |
Bunlar benim iş arkadaşlarım. | Open Subtitles | أعتقد أنّ هذه لي |
Yok, aslında Bunlar benim içindi. | Open Subtitles | في الحقيقه هذه لي |
Tamam, şimdi, Bunlar benim koşu bacakları, karbon grafitten yapılmış, dediğim gibi, doğru bacağı doğru yere taktığımdan emin olmak zorundayım. | TED | هذه هي اقدامي ذات النوابض .. والمصنوعة من الكربون والجرافيت وكما قلت يتوجب علي اختيار الجورب الملائم |
Bunlar benim! | Open Subtitles | هذه ملكي.. ملكي |
Bu şehirde büyüdüm. Bunlar benim insanlarım. | Open Subtitles | نشأت في المدينة، هؤلاء قومي. |
Ve tüm Bunlar benim mi olacak? Her şey. | Open Subtitles | - وسيصبح كل هذا ملكي |