İnsanları izleyerek Bunu anlamak yada bunu öğrenmek çok zor çünkü biz insanlarla iletişim kurarken herşeyi otomatik olarak yaparız. | TED | لقد اتضح انه صعب حقا لتعلم هذا او فهم هذا من مشاهدة الناس لاننا عندما نتفاعل نفعل كل هذه الاشارات تلقائيا |
Biliyorum şimdi Bunu anlamak zor ama bizler, her zaman olayların neden öyle olduklarını bilemeyiz. | Open Subtitles | أعلم انه من الصعب عليك فهم هذا ولكن بعض الاشياء تحدث وليس علينا دائما ان نفهمها |
Bunu anlamak için aşçı olman gerek. | Open Subtitles | عليك أن تكون طباخاً كي تفهم هذا |
Bunu anlamak için, biraz biyoloji bilmek gerek; özellikle de insanların renkleri görüşüne ilişkin. | TED | لفهم هذا، عليك أن تفهم القليل عن علم الأحياء، ولا سيما حول كيفية رؤية البشر للألوان. |
Araştırmacılar Bunu anlamak için vergilerinizden milyarlarca dolar harcıyorlar. | TED | يُنفق الباحثون المليارات من دولارات ضرائبكم محاولين معرفة ذلك. |
Bunu anlamak senin için ne kadar zor olacağını anlıyorum ama uzun vadeli olarak böylesi senin için en iyisi. | Open Subtitles | أعلم كم يصعب عليك فهم ذلك ولكن على المدى البعيد فهذا لمصلحتك |
Ve Bunu anlamak oldukça zor çünkü geleneksel patlamalar bu şekilde davranmıyor. | Open Subtitles | وهذا يعني أن الانفجار الكوني كان متكاملاً بشكل لا يصدق ويصعب فهم هذا لأن الانفجارات التقليدية لا تفعل هذا |
Bunu anlamak senin için zor olabilir. | Open Subtitles | أن تجرحني؟ ربما يصعب عليكِ فهم هذا |
Sanırım Bunu anlamak için çok gençsin. | Open Subtitles | أعتقد أنك صغير على فهم هذا. |
Bunu anlamak çok zor değil. | Open Subtitles | أنا مذعوره وليس من الصعب أن تفهم هذا |
- Balina Araştırmacısı Bunu anlamak için 20 yıl geriye gitmek gerekir. | Open Subtitles | عليك أن تعود 20 عاماً لكي تفهم هذا. |
- Bunu anlamak zorundasın. | Open Subtitles | لا بد أن تفهم هذا. |
Bunlar bir hata. Bunu anlamak zorundasın. | Open Subtitles | الأمر برمته خطا لابد أن تفهم ذلك |
Kadınlar makyaj yapar ki Bunu anlamak zordur. | Open Subtitles | النساء يضعون مكياج وعطورات لذا فأنها من صعب معرفة ذلك |
Ama Bunu anlamak için bu yoldan geçmiş biri gerekir diye düşündüm. | Open Subtitles | ولكنني كنت أظن أن معرفة ذلك تستلزم واحداً من نفس نوعه. ماذا تعني؟ |
İstihbarat komando birimi konusunda ciddi isen, Bunu anlamak zorundasın. | Open Subtitles | إذا ما كنت جاداً بخصوص وحدة إستخبارات الكوماندو خاصتك سيتوجب عليك فهم ذلك |
Bunu anlamak senin için biraz zor olacak fakat son zamanlarda cehennem gibi geçiyor hayatım. | Open Subtitles | سيكون من الشاق عليكِ فهم ذلك الأمر ، لكن أنا كُنت أتواجد بالجحيم مُؤخراً |
- Bunu anlamak için 160 IQ'ya gerek yok. | Open Subtitles | يحدث لأن تلك المثيرة كانت تريد التعرف إلي لا تحتاج لمعدل ذكاء 160 لتعرف هذا |
Bunu anlamak için özel bir tür zekaya falan mı ihtiyacın var? | Open Subtitles | ريما تحتاج لبعض التجارب لتفهم هذا |
Bunu anlamak için, bireylerin devletin üzerinde olduğunu hayal etmelisiniz. | Open Subtitles | لفهم هذا يجب أن تتخيلوا أن الأفراد في مرتبة أعلى من الدولة |
"... ama kalabalığın tepkisinden Bunu anlamak gerçekten olanaksız. " | Open Subtitles | لكنكم لن تعرفوا من ردة فعل الجمهور |