Medeniyet, eski ve kötücül. Bunu hiç görmüş müydün? | Open Subtitles | الحضاره المدنيه قديمه و شريره هل رأيت هذا من قبل ؟ |
- Evlat, Bunu hiç unutmayacağım. - Ben de, efendim. | Open Subtitles | ـ سوف لن أنسى لك ذلك أبداً ، يا بنى ـ و لا أنا يا سيدى |
Bunu hiç bir zaman kabul etmezler, efendim. Bunu anlamayacaklardır. | Open Subtitles | لكنهم لن يقبلوا هذا أبداً سيدي إنهم لن يتفهموا ذلك |
Ama Bunu hiç kanıtlayamadık. | Open Subtitles | أغراه للذهاب إلى مكان مـا ، وقتله لكن لايمكننا إثبات ذلك قط |
Sana Bunu hiç söylemedim, ama annemin ciddi bir kumar sorunu vardı. | Open Subtitles | لم أخبرك بهذا من قبل لكن كانت لأمي مشكلة كبيرة في المقامرة |
Tek yaptığın benim arkadaşım olmaktı. Bunu hiç unutmayacağım. | Open Subtitles | كل ما كان يفعله هو أن يكون صديقي لن أنسى هذا قط |
Hayır, hayır, hayır, şaşırmadım. Bunu hiç düşünmemiştim aslında. | Open Subtitles | لا , لا , لا , أنا لستُ مندهشه , أنا لم أفكر بهذا أبداً |
Size Bunu hiç anlatmadım, çünkü tam bir hikaye değil. | Open Subtitles | لم أخبرك هذا من قبل لأنها ليست قصة بالضبط |
Daha önce Bunu hiç yapmadı. | Open Subtitles | لم يفعل هذا من قبل ، لكن بما أنها ظروف استثنائية |
Bir dakika. Daha önce Bunu hiç yapmamıştın. | Open Subtitles | انتظر، أنت لم تفعل هذا من قبل لمَ تفعل هذا الآن؟ |
Bunu hiç unutmayacağım. | Open Subtitles | حسناً, لك جزيل الشكر أنا لن أنسى ذلك أبداً |
Daha önce Bunu hiç yapmamıştı. | Open Subtitles | في الحقيقة إنها لم.. تفعل ذلك أبداً مسبقاً |
Ama onu Bunu hiç öğrenemeyecek. | Open Subtitles | بها الكثير من الشعير فعلاً لكنه لن يعرف هذا أبداً |
Bunu hiç yapmayacağımı düşünüyordum, ama hayatla ilgili gerçekleri anlatmanın zamanı geldi. | Open Subtitles | ظننت أنني لن أضطر لفعل هذا أبداً ، لكن حان الوقت لإخبارك عن حقائق الحياة |
Bunu hiç yapmamalıydık, bu bir hata. | Open Subtitles | لم ينبغي علينا فعل ذلك قط .. كانت هذه غلطة |
Fakat bence iyi bir Bölge Savcısı olduğun için değil her gün uyanıp şehrin en kötü yanlarını gördükten sonra annemle bana Bunu hiç yansıtmadığın için bir kahramandın. | Open Subtitles | لكن بالنسبة لي، لم تكن مجرد مدعي عام ،بل أنك نهضت يوم تلو الأخر وواجهت أسوأ ما لدى المدينة ولكنك لم تحضر ذلك قط للمنزل معك |
Daha önce Bunu hiç kimseye söylememiştim Ama çok teşekkürler | Open Subtitles | لم أخبر أحداً بهذا من قبل , لم أشعر بحماقتي أكثر من الليلة |
Aman Tanrı'm. Bunu hiç yapmamıştım. | Open Subtitles | يا إلهي , لم أفعل هذا قط من قبل |
Hani hayatımda ilk kez bir ilişkim yok ama Bunu hiç sorun etmiyorum. | Open Subtitles | أتعلمون, لأول مرة في حياتي أنا لست في علاقة وأنا لا أمانع بهذا أبداً |
Daha evvel Bunu hiç yapmamıştım fakat büyük bir marifet değildi. | Open Subtitles | لم أفعل ذلك من قبل لكن لم يكن بالشيء الكبير |
Ben Bunu hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | نعم , أغنية كلماتها بقافيه . لم أفكر بذلك من قبل |
Daha önce Bunu hiç yapmadım bu yüzden şimdi de yapamam. | Open Subtitles | لم يسبق لي أن استرخيت من قبل لا يوجد سبب يمنعني من المحاولة |
Bunu hiç inkar etmedim, ama bu konuda bir kamuoyu yaratmakda istemedim. | Open Subtitles | لم أُنكر ذلك مطلقاً,ولكن أيضاً لا أشعر بالحاجة للفت الإنتباه الى ذلك |
Bana güvenemiyorsan Bunu hiç yapmamalıyız. | Open Subtitles | إذا كنت لا تثق بي ، علينا أن لا نفعل ذلك على الإطلاق |
Evet. Ve iyi bir cerrah Bunu hiç unutmaz. | Open Subtitles | اجل,والجراح الجيد لا ينسي ذلك أبدًا |
Yaptığımız anlaşmadaki katı kurallara bakarsak aslında Bunu hiç yapmamamız gerekiyor. | Open Subtitles | طبقاً للأتفاق الموقع عليهِ، نحنُ لا يجب أن نقوم بذلك أبداً. |
Rosa Parks daha 42 yaşındaydı" dedim. Şaşırdınız değil mi? Bunu hiç duymamıştınız. | TED | كانت روزا باركس في سن 42" -- نعم، أنت متفاجئ، صحيح؟ لم تسمع هذا أبدًا. |