Artık bunun önemi kaldı mı emin değilim? | Open Subtitles | حسنا . أنا لست متأكد ان هذا يهم بعد الآن |
Tabii yaşayıp ölmek umrunuzdaysa ancak o zaman bunun önemi vardır. | Open Subtitles | بالطبع هذا يهم فقط في حالة كنت مهتماً بأن تعيش أو تموت |
Filmimiz için bunun önemi olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن هذا يهم بالنسبة لفيلمنا |
- Silahsızdım. - bunun önemi yok, suç ortağısın. | Open Subtitles | ـ كُنت غير مُسلحة ـ لا يهم ذلك |
Şu anda bunun önemi yok. | Open Subtitles | لا يهم ذلك الاَن |
Onu nerede bulacağını söyleseydik bile, yaşayacaklarından sonra bunun önemi olmazdı. | Open Subtitles | حتى لو أخبرناك, فلن يهم هذا لأنك تعرضت لحادث |
bunun önemi var mı? | Open Subtitles | لماذا يهمّ هذا ؟ |
bunun önemi olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن هذا يهم. |
- Bugünlerde bunun önemi yok. | Open Subtitles | لم يعد هذا يهم الآن. |
bunun önemi olduğunu sanmıyorum! | Open Subtitles | لا أعتقد أن هذا يهم |
Neden?" Gerçekten bunun önemi var mı? | Open Subtitles | هل هذا يهم حقاً ؟ |
Ambulans 5 dakika içinde geldi, ama Jill için artık bunun önemi yoktu. | Open Subtitles | سيارة إسعاف أتت خلال 5 دقائق. لم يهم ذلك حتى لـ(جيل). |
bunun önemi yok. Fargo yine de ölecek. | Open Subtitles | لا يهم ذلك بالرغم من ذلك، (فارجو) سيموت |
bunun önemi yok. | Open Subtitles | لا يهم ذلك |
- Belki biliyorum, ama şu anda bunun önemi yok. | Open Subtitles | - حسنا، ربما أعرف ذلك، لكن لا يهم هذا الآن. |
Ama bunun önemi yok. | Open Subtitles | ولكن أتعلمين أمرًا؟ لن يهم هذا |
Belki de bunun önemi yoktu. | Open Subtitles | لكن ربما, قد لا يهم هذا حقا |
bunun önemi yok. | Open Subtitles | لا يهمّ هذا... |