Hem Burada önemli kimse de yok ki. | Open Subtitles | وليس ثمة أحد مهم هنا الليلة، بكل الأحوال |
Eğer burasını patlayıcılarla koruyorsa, Burada önemli bişeyler var demektir. | Open Subtitles | إن كان يحمي المكان بالمتفجرات فلابد من وجود شيء مهم هنا |
Aceleci davranmak istemiyorum ama Burada önemli bir durum var bence. | Open Subtitles | لا أريد أن نسبق الاحداث ولكن اعتقد اننا بصدد شيء مهم هنا |
Burada önemli olan nokta, bu buluşmaya gitmenizin gerekmesi | TED | الجزء المهم هنا هو أنه عليكم حضور الاجتماع. |
Burada önemli olan, bu delikanlının sınırları mükemmel çizilmiş tamamen dürüst bir kişiliğe sahip olması. | Open Subtitles | ما المهم هو أن هذا الفتى لديه ثقة تامة بالنفس مع معرفته بالحدود |
Hayır Rosa, Burada önemli bir şey yapıyoruz. | Open Subtitles | لا يا روزا نحن نفعل شيئا مهما هنا |
Burada önemli şeyleri yaptığın sürece fark etmez. | Open Subtitles | لا يهمك أنك يمكن أن تعمل أمورًا مهمة هنا. |
Peg, Burada önemli bir şey olmadığını söylediğini sanıyordum. | Open Subtitles | فكرت قلت كان هناك شيء مهم هنا. |
Burada önemli bir buluşma olduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت أن هناك إجتماع مهم هنا |
Burada önemli bir buluşma olduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت أن هناك إجتماع مهم هنا |
Sanırım Burada önemli bir şey yaptım. | Open Subtitles | أعتقد أنه ربما أفعل شيء مهم هنا. |
Ben Burada önemli kişi göremiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أرى أي شخص مهم هنا |
Zamanın Burada önemli olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | لقد اعتقدت أن الوقت عامل مهم هنا |
Fakat Burada önemli olan sadece küçük pertübrasyon için mekaniğin kuralları doğrudur. | TED | ولكن المهم هنا لمجرد اضطراب صغير، الميكانيكيون هم على صواب. |
Tabi ki, Burada önemli faktör sadece arılar değil. | TED | وبطبيعة الحال ، النحل ليست هي العامل الوحيد المهم هنا. |
Burada önemli olan şey, kaybeden kimsenin olmaması. | Open Subtitles | الشيئ المهم هنا أنه لا وجود للخاسرون هنا |
Burada önemli olan "Düellocu Şövalye"yi kurtarmak.... ...Lockwood ve Lamont'u kurtarmak. | Open Subtitles | الشيء المهم هو الحفاظ على الفارس المحارب. الحفاظ على لوكوود ولا مونت... ... |
Ama Burada önemli olan, sırtını dönmüş olması değil,.. | Open Subtitles | ربما ... ليس المهم هو الاستدارة بعيداً وحسب |
Sanırım Burada önemli bir zarf bıraktım. | Open Subtitles | أظنني نسيت ظرفاً مهما هنا |
Bu hafta sonu Burada önemli işlerim olacak. | Open Subtitles | في نهاية عطلة الأسبوع لدي شؤون مهمة هنا... |
Burada önemli olan başka biri dinlemeden bir yabancıyla birlikte nasıl bu yüz yüze tartışmalarını yapılacağını öğrenmek. | TED | ما يهم هنا هو أن نتعلم من جديد كيف نُجري تلك المُناقشات وجهًا لوجه، بدون أن يسمعنا أحد، مع أي شخصٍ غريب. |
Burada önemli bir toplantı var. | Open Subtitles | نقاش هام يجري هناك |
Burada önemli olan, Ba'al'in tarihi yeniden yazmış olması. | Open Subtitles | أعتقد أن النقطه الأكبر هنا هى ان * بال * أعادَ كتابة التاريخ |