ويكيبيديا

    "buranın" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المكان
        
    • المكانِ
        
    • كانت تشك أن هذا
        
    • العقارة
        
    • نقل هذه الأموال إلى
        
    • قدمه القدوم إلى هنا
        
    • الرئيس هنا
        
    • أن هذا المنزل
        
    • حدث لك أنه
        
    Bu sana yeter de artar bile. Peki Buranın bana maliyeti ne olacak? Open Subtitles يمكنك العيش به بقية حياتك كم المبلغ الذي سأدفعه مقابل هذا المكان ؟
    Şimdi, Buranın gerçekten başlamak için iyi bir yer olduğuna inanıyorum. Open Subtitles و الآن أعتقد حقاً بأن هذا المكان جيد للبدء في البحث
    Buranın saat altıya kadar saygın bir yer olması lazım. Open Subtitles شكراً لكم. على هذا المكان أن يبدو مشرّفاً قبل السادسة.
    Orhan Kara'nın babasını arıyorum. Mevlüt Amcayı. Buranın sahibi imiş. Open Subtitles أنا أبحث عن والد أورهان أعرف أنه يملك هذا المكان
    Buranın bu kadardan ibaret olmadığını tahmin edip, keşfetmeye çıktım. Open Subtitles حسنا لقد خمنت ان المكان مليء بالاسرار ,ولهذا بدأت أستكشافة
    Buranın insanları tamamen değiştirdiğini gördüm üstelik sadece mahkûmları değil. Open Subtitles لقد رأيت هذا المكان, يُغير الناس تماماً ليس السُجناء فقط
    Buranın kazılmadan önce nasıl bir yer olduğunu hissedebiliyor musun? Open Subtitles أتشعرين ما كان هذا المكان قبل أن يصبح كذلك ؟
    Buranın bekleme listesi her geçen dakika daha da kısalıyor. Open Subtitles يا، دوك. إنّ قائمة الإنتظار تتناقص بسرعه فى هذا المكان.
    Biliyor musun, Buranın lağım olduğunu unutursan aslında güzel bir yer. Open Subtitles إذا نسيت أننا فى المجارى فإن المكان هنا جميل نوعاً ما
    Buranın toplu katliam bölgesi olduğuna dair bütün deliller yok edilmeliydi. Open Subtitles كلّ الصلات إلى هذا المكان كموقع قتل جماعي يجب أن تـُزال
    Buraya gelmeye devam edersen, Buranın adını Hickey BailBond olarak değiştireceğim. Open Subtitles اذا تابعت هذا فسأعيد تسمية هذا المكان بـ سندات كفالة هيكي
    Elimden gelenin en iyisini yaptım beyler, Buranın evlerle doldurulmuş olduğunu nereden bileyim. Open Subtitles تذكرت ما بوسعي يا فتى لكن لم أعلم أن المكان سيكون مليئاً بالمنازل
    Buranın iyi olduğunu biliyor, ama bütün hayatı boyunca işiyle ilgilendi. Open Subtitles هو يعرف ان هذا المكان جيد ولكن كل حياته حول واجبه
    Yani,olur da gidersek burda ve Buranın altında olan şeyleri öylece bırakacağımız için. Open Subtitles هذا إذا أمكننا أن نترك جراندفيو ونحن نعلم عن هذا المكان وما تحته
    Buranın gerçekten nasıl bir yer olduğunu bilseydin, dolabına tavuk koymazdın. Open Subtitles إن علمت ماذا كان هذا المكان ما كنت لتضع الدجاج بثلاجتك
    Eğer Buranın gerçekten ne anlama geldiğini bilseydin, buzdolabına tavuk koymazdın! Open Subtitles إن علمت ماذا كان هذا المكان ما كنت لتضع الدجاج بثلاجتك
    Bakın, ikinizin gerçekten Buranın kendinize kalması için heyecanlandığınızı biliyorum. Open Subtitles انظروا، اعلم بأنكم كنتم متحمسون جداً لامتلاك هذا المكان لوحدكم.
    Bak, şuan Buranın 100 metre ötesinde hala suç işleniyor. Open Subtitles إسمعي، هناك جريمة على بُعد 100 يارده من هذا المكان
    Bu nesneler buraya kesinlikle belirli bir sebeple koyulmuştur ve biz de Buranın büyük bir mabet olduğuna eminiz. Open Subtitles هذه المصنوعات بالتأكيد ..كانت توضع هنا لسبب معين ونحن نثق تماماً إن هذا المكان ما هو إلا ضريح كبير
    Bu mekâna, dev gibi bir delik açtığımız zaman, o yobaz akılları sonunda Buranın 1000 kilometre yakınına bile yaklaşmak istemeyecek. Open Subtitles وعندما ندمره سنحدث حفرة عميقة .. في ذاكرة هذا الجنس لدرجة أنهم لن يقتربوا لأكثر من 1000 كيلومتر من هذا المكان
    Buranın açıldığı ilk günden bu yana bu kadar zorlanmamıştım. Open Subtitles أنا لَمْ آخذْ على بشدّة منذ أن بَدأتُ بإدارة هذا المكانِ.
    Ama yerel polis Buranın uyuşturucu dağıtım merkezi olduğunu düşünüyor. Open Subtitles رغم ذلك، الشرطة المحلية كانت تشك أن هذا المتجر. هو مركز لتوزيع المخدرات.
    Buranın tamamen terk edildiğini söylesem inanabilir misin? Open Subtitles قلت لك العقارة كله كان مهجور هل تصدق ذلك؟
    Buranın tasarımı Federal cezaevlerinden esinlenmiştir. Open Subtitles نقل هذه الأموال إلى المنطقة الحمراء تم تصميمه كما فى السجن الفدرالى
    Peki Buranın size ne faydası oldu? Open Subtitles أعني، ما الذي قدمه القدوم إلى هنا لك؟
    Artık Buranın patronu benim... ve sen bir hiç. Open Subtitles أنا الرئيس هنا الآن. وأنت وأنت لا شئ هنا
    Walter aradığı anda Buranın senin için en uygun ev olacağını düşündüm. Open Subtitles منذ أن اتصل والتر، علمت أن هذا المنزل مناسب جداً لكم
    Sence de Buranın bu kadar sessiz olması burada Tanrı falan olmadığının göstergesi değil mi? Open Subtitles لم أنه حدث لك أنه قد يكون من الصمت... ... لأن الله ليس في هذا المجال؟ ننظر حولنا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد