Buraya geldiğimiz günden bu yana hiçbirimiz gerçekten ne yaşamaya ne de ölmeye cesaret edebildi. | Open Subtitles | منذ ذلك اليوم الذي وصلنا هنا ولا أحد يعلم إنه سيعيش أو سيموت |
Efendim, Buraya geldiğimiz gün babası onu aceleyle kız bakmaya götürmüştü. | Open Subtitles | سيدي، اليوم وصلنا هنا أخذه والده بعيدا في عجلة كان ذلك لتعريفه بالفتاة |
Buraya geldiğimiz zamandan mı bahsediyorsun? | Open Subtitles | تعني حين وصلنا هنا ؟ |
Buraya geldiğimiz de bizi gördüğünüz anda tek duyduğumuz şey? | Open Subtitles | و لما وصل هنا أخيراً و أظهرنا أنفسنا لكم ما الذي سمعناه ؟ |
Buraya geldiğimiz zamanlar Dışarıdakiler çok güçlü değillerdi. | Open Subtitles | أغلبنا وصل هنا قبل أن يصبح " الخارجون " أقوياء |
Ne yazık ki Buraya geldiğimiz gün öldü. | Open Subtitles | ولسوء الحظ لقى حتفه بمجرد وصولنا إلى هنا |
Buraya geldiğimiz ilk günden beri yalan söylemekten başka bir şey yapmadı. | Open Subtitles | لمْ يفعل شيئاً سوى الكذب علينا منذ وصولنا إلى هنا |