Savaş meydanında şapkası 50,000 kişiye bedel. Ama centilmen değil. | Open Subtitles | فى ميدان المعركة قبعته تساوى خمسين ألف رجل لكنه ليس رجل محترم |
Bundan böyle bir centilmen hayatı sürmeye karar vermişti. | Open Subtitles | قرر بعد ذلك أن يعيش بعد ذلك حياة رجل محترم وإلى الأبد |
Bağışlayın, Mr. Fletcher, bir Yankee olsanız bile, ...buraya Beauregard ile geldiniz ve siz çok centilmen birisiniz. | Open Subtitles | لأنك جئت إلى هنا مع .بو ريجارد وأنت رجل نبيل جدا |
İşte Özgürlükler Ülkesinden ve de Cesurların Vatanından bir centilmen. İçki ister misin? | Open Subtitles | نبيل من ارض الحرية وموطن الشجعان، ما رآيك بمشروب؟ |
Silikon Vadisi'nde girişimciler, çok centilmen bir edada rekabet ediyorlar, her bir tarafın birbirine ateş etmek için sıra beklediği eski savaşlardaki gibi. | TED | في سليكون فالي، يتنافس روّاد الأعمال بأسلوب مهذب للغاية، مثل الحروب القديمة التي يتناوب فيها كل طرف على بعضهم البعض. |
Ve bir centilmen her zaman söylemek istediği şeyi ifade edebilmelidir. | Open Subtitles | و الرجل المحترم يجب دائما ان يكون قادرا على تحديد ما يقول |
Bayan Harper, centilmen arkadaşınızla tanıştırmayacak mısınız beni? | Open Subtitles | ملكة جمال هاربر، ليس أنت ستعمل إدخال لي أن التعارف شهم الخاصة بك؟ |
Bilmiyorum ama, onun kadar uygun koşulda bir centilmen şimdiye kadar bir bağ kurmuştur. | Open Subtitles | لا أعلم لكني أعلم رجلاً نبيلاً بمؤهلاته لابد أن يكون مرتبطاً |
Ama toprakları ve yılda 30.000 sterlin geliri olan her centilmen... bir unvana sahip olmalıdır. | Open Subtitles | لكن أي رجل محترم بعقارات وب30.000 في العام يجب أن يحصل على الشرافة |
Hem de öyle bir şekilde ve o derecede ki, bir centilmen bu acıya göğüs germişse... mutlaka onurunu temizlemesi gerekir. | Open Subtitles | بمثل هذا الأسلوب، لا يوجد أي رجل محترم يمكن أن يعاني بإرادتة بدون طلب الأسترضاء |
Bir ingiliz, birini soyarsa, Majesteleri, centilmen bir erkeğe dönüşür. | Open Subtitles | عندما يسرق رجل إنجليزي شخص ما يصبح رجل محترم... فخامتك |
işte şimdi babasına... yarasır bir oğul bir centilmen gibi konuştun. | Open Subtitles | لماذا الآن تتكلم مثل ابن طيب و نبيل حقيقي |
Yaklaşımı kötü. centilmen gibi değil. Çünkü bu bir İngiliz sporu, ne de olsa. | Open Subtitles | تصرف غير لائق , تصرف غير نبيل إنها مسابقة بريطانية في النهاية |
centilmen olmanin aksanla hiçbir ilgisi yoktur. | Open Subtitles | أن تكون رجلٌ نبيل لا يُمت بصلة لنوع لهجتك |
Ottavio benim gibi gerçek bir centilmen. Bir rahibe olarak doğmadım! | Open Subtitles | أوتافيو مهذب حقيقى مثلى أنا لم اولد راهبة |
Belki 30 yaşlarında ve, "centilmen Ziyaretçi" olarak biliniyor. | Open Subtitles | يحتمل ان يكون في الثلاثين من عمره يعرف بالرجل المحترم |
Yabancı adamlar, yaşlılar, Houdini, bir yarı çıplak centilmen. | Open Subtitles | الخارجية الرجال , والرجال من العمر , هوديني , شهم نصف عارية. |
Anneme kalsa centilmen olmadığım için olmuştur. | Open Subtitles | كانت أمي لتقول أن هذا حدث لأنني لم أكن نبيلاً. |
Biliyor musun, gerçek bir centilmen gelmeden önce bağırsaklarını boşaltırdı. | Open Subtitles | أتعلم أن الرجل المهذب كان ليقضي حاجته قبل أن يأتي |
Peki, bir centilmen gibi davranıp ayrıntıları sana söylemeyecektim ama bunu sen istedin. | Open Subtitles | حسنٌ ، سوف أكون رجلاً محترماً وسأخفي عليكِ التفاصيل ، ولكن كما تريدين |
Senin şu centilmen gitti mi? Açıkçası, babam benden daha çok üzülüyor. | Open Subtitles | رجلك النبيل كارتر ذهب؟ بصراحة، أعتقد أن والدي تقبلها بشكل اسوء مني |
Sadece bir saat gerçek bir centilmen gibi davranmaya çalışın. | Open Subtitles | ببساطة حاولوا ولو لساعة واحدة تتصرفوا مثل السادة المحترمين |
Hayır, hayır, yapma. Bir centilmen her zaman hanımefendilerin eşyalarını taşır. | Open Subtitles | لا , لا , هيا , النبلاء دائماً يحملون أغراض السيدات |
Annem bana kibar ve düşünceli olmayı... ve bir centilmen gibi davranmayı öğretti. | Open Subtitles | إنهُ لمن المهم لأمي أن أكون مهذباً أن اراعيها، أن أكون رجلاً صالحاً |
- Bony centilmen değil. - Arthur, ne biçim bir İngilizsin. | Open Subtitles | بونابرت ليس رجلا نبيلا يا لك من رجل انجليزى |
Sanırım, bir centilmen gibi davranıp size mutluluk dilemeliyim. | Open Subtitles | أفترض أن أكون جنتلمان و أتمنى لك السعادة |
Skinner senetleri piyasaya yığıyor. Borsada centilmen anlasması var. | Open Subtitles | لكنه لا يستطيع فعل ذلك ان بيننا اتفاق سادة محترمين على التبادل |