ويكيبيديا

    "cepleri" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • جيوب
        
    • جيوبه
        
    • الجيوب
        
    • جيوبهم
        
    • جيوبٌ
        
    • تسربات
        
    • جيوباً
        
    • جيوبُ
        
    Yolculuk sırasında, çiçekli cepleri... olan bir kot, çiçekli ve kırmızı düğmeli bir bluz ve... lacivert bir hırka giyiyordum. Open Subtitles في تلك الرحلة كنت أرتدي بنطالاً من الجينز له جيوب مزهّرة وبلوزة مزهّرة لها أزرار حمراء
    Ve... her yerinde cepleri var. Oralardan tavşan çıkarabilirim. Open Subtitles لدي جيوب في كل مكان يمكنني سحب الأرانب من هنا
    cepleri petrol dolu Burundili köktencilere çıkacak. Open Subtitles إلى المتطرفين السياسين البورونديين. مع جيوب ممولة بالنفط.
    Bu adam kesinlikle soyulmuş gibi cepleri ters düz edilmiş. Open Subtitles الرجل بالتأكيد تبدو وكأنه كان سرقة. يتم تشغيل جيوبه بها،
    Cebinde bir silah olabilme ihtimalini ortadan kaldırmadan cepleri arayamazsın. Open Subtitles لايمكنك تفتيش الجيوب إلا إذا كنت تشك في وجود سلاح
    Bilmiyorum, ama ayakları çıplak, cepleri boş, giyeceklerinde isim yazmaz bir hâlde ormanın içindeler. Open Subtitles لا أعرف لكنهم هنا في الغابة دون أحذية و جيوبهم خالية و لا توجد بطاقات على ملابسهم
    Ayrıca, balıkların çakmaklarını koyacakları cepleri yoktur. Open Subtitles كما أن السمك ليس لديه جيوب ليضع فيها القدّاحات
    Fil Gününde, elemanlarım yüzümü boyayıp cepleri dışarı sarkık bir pantolonla caddeye saldı. Open Subtitles لليوم الفيل خداع العمال مني في اللوحة وجهي ويتجول مع جيوب انسحبت من سروالي.
    Bu paltonun düzgün dikişleri ve sağlam cepleri var. Open Subtitles المعطف لديه ازرار منمقة و جيوب لا تخرج مع يدك
    Kirli pantolon cepleri... ..ve katlanmış pis çarşafların arası her hafta mahkumlara verdiğimiz kaçak malları gizlemek için ideal yerlerdir. Open Subtitles الآن ستجد جيوب سراويل مُتّسخة، .وأخرىمطويّةومُتّسخةبآثارالمقاعد. وأخرى تحتوي البضائع المُهرّبة إلى السجن. والتي تُوصّل للمساجين عند إستلام ملابسهم المغسولة اسبوعيّاً.
    Bu paltonun düzgün dikisleri ve saglam cepleri var. Open Subtitles المعطف لديه ازرار منمقة و جيوب لا تخرج مع يدك
    Galiba bu ceketlerin cepleri filan yok. Open Subtitles حسنا , لا أعتقد بأن هذه المعاطف لها جيوب
    Çanta almamıştık, eteklerimizin de cepleri yoktu. Open Subtitles لم نأخذ المحافظ، و التنانير لا توجد بها جيوب.
    Ve cepleri derin hatta Hell's Kitchen'ın her yerinde daha derin bağlantıları var. Open Subtitles ولديهم جيوب عميقة، وصلات أعمق جميع أنحاء مطبخ الجحيم.
    cepleri karıştırılmış ama cüzdanı ve cep telefonunu yakında bulduk. Open Subtitles كلا .. لقد تفرغت جيوبه لكن هاتفه ومحفظته وجدت قريبة
    Birazdan cepleri şekerlerle dolu bir adam gelecek ve onu gıdıklayabilirseniz size şeker verecek Open Subtitles هناك رجل ينزل نحو الأسفل يحمل الحلوى في جيوبه إذا قمتم بدغدغته سوف يعطيكم إياها كلها
    cepleri dolu gelecek, cömert davranacaktır. Open Subtitles إن جيوبه ممتلئه و سيكون كريماً
    cepleri dışa doğru çıkmış. Yani katil ceplerini araştırmış. Open Subtitles الجيوب قد أخرجت للخارج، ممّا يُشير إلى أنّ القاتل قد فتّش الجثة.
    Demek istediğim, aklıselim bir kadının aksine, onun cepleri ağzına kadar delilikle doluydu. Open Subtitles أعني، بالنسبة لامرأة غير مجنونة لديها تلك الجيوب من الجنون الشامل بداخلها
    Bilmiyorum, ama ayakları çıplak, cepleri boş, giyeceklerinde isim yazmaz bir hâlde ormanın içindeler. Open Subtitles لا أعرف لكنهم هنا في الغابة دون أحذية و جيوبهم خالية و لا توجد بطاقات على ملابسهم
    Hatırladığım kadarıyla bu şeyin çok derin cepleri vardı. Open Subtitles الآن، على ما أذكر هذا المعطف له جيوبٌ عميقة
    Tamam, orada solunabilir atmosfer cepleri var mı öğrenmek zorundayız. Mühürlenen bölgelerden bir saat daha sıkıştırabiliriz belki. Open Subtitles إذا هناك تسربات أخرى قد نفقد ساعة إضافية
    Elbette giymen için verdikleri şeyin cepleri olmuyor. Open Subtitles بالطبع، ليس لديهم جيوباً بذلك الرداء التي يجعلونك ترتديه.
    Bir adamın son elbisesinin cepleri yoktur. Open Subtitles بدلة الرجلِ الأخيرةِ مفيهاش جيوبُ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد