| Ölüm nedeni hakkında henüz bilgimiz yok ancak tüm cesetlerin kanı boşaltılmış. | Open Subtitles | ليس لدينا معلومات عن سبب الوفاة ولكن كل الجثث خالية من دمائها |
| Önemli olan cesetlerin buzun içinde değil, altında donmuş olması. | Open Subtitles | مفتاحنا أن الجثث لم تكن مثلجه داخل الثلج لكن بأسفلهم |
| Bay Waits'in diğer cesetlerin nerede tutulduğuna dair söyleyeceklerine ihtiyacınız var. | Open Subtitles | تحتاج السيد ينتظر ان اقول لكم حيث يتم دفن الجثث الأخرى. |
| cesetlerin etrafında o kadar durdum ki bir şey kapacaksam kapmışımdır zaten. | Open Subtitles | كنت مع أغلبية الجثث, أذا حدث أي شيء فأنا بالفعل مصاب به |
| cesetlerin toplandığı ve gömüldüğü yerler ve tarihleri size verebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أعطيك المواقع والتواريخ أن الجثث تم جمعها ودفنها. |
| Bazen uçaktan düşen cesetlerin hikâyelerini duyuyorum. | TED | أحيانا أسمع قصص عن الجثث التي تسقط من طائرة. |
| Görevliler bazı örneklerde, cesetlerin yalnızca bazı kısımlarının alınmış olduğunu rapor ettiler. | Open Subtitles | في بعض الحالات واحد من الجثث كان مزال الرأس أو وفى بعض الحالات |
| Dr. Goebbels cesetlerin incelenip incelenmediğini soruyor. | Open Subtitles | جوبيلز يرغب في أن يسأل حول إن كان من الممكن أن يقع التعرف على الجثث. |
| cesetlerin insanları yemeye başladığı film, değil mi? | Open Subtitles | إنه الفلم عن الجثث التي تأكل البشر أليس كذلك؟ |
| Ve diri diri yanarak kömürleşmiş cesetlerin dayanılmaz kokusu varmış. | Open Subtitles | ولكن الادخنة تتصاعد من المكان ورائحة الجثث المحترقة الكريهة للناس الذين احترقوا أحياء |
| Eğer buralarda gömülü bütün cesetlerin hepsi birden ayağa kalksaydı... bayağı bir nüfus sorunumuz olurdu. | Open Subtitles | إذا دَفنتْ كُلّ الجثث حول هنا كَانتْ تَنْهضَ في نفس الوقت سَيكونُ عِنْدَنا جحيمُ واحد لمشكلة السكان هنا |
| Ofisindeki o cesetlerin nereden geldiğini sanıyordun? | Open Subtitles | من أين بحق الجحيم تعتقدين أن كل هذه الجثث الميتة في مكتبك قد أتت؟ |
| Dört gün boyunca cesetlerin ormandan taşınmasını seyredip durdum. | Open Subtitles | لمدة أربعة أيام كنت أشاهد تلك الجثث المشوهة تُنقل خارج الغابة |
| Diş kayıtlarına bakarak... cesetlerin Janni Peter Gogolak ve James Stafen Tudeski... olduğunu tespit edebildik. | Open Subtitles | لذا استدعنا بسجلات الاسنان وبالاستعانة بها اكتشفنا ان احدى الجثث لجانى جوجولك |
| cesetlerin çıkarılıp derilerinin yüzüldüğünü söylemiştin. | Open Subtitles | إذن تقولين بأنَّ الجثث تمَّ اخراجها وسلخُها؟ |
| Asit yağmurlarının kemirdiği bir gurup hurda tankı ve cesetlerin iğrenç kokusunu? | Open Subtitles | التي تصدّأ بالمطر الحامضي. الرائحة النتنة من الجثث ملأت الهواء. |
| Bu da önceden yazılan konuşmaları ve cesetlerin atıldığı yerleri açıklar. | Open Subtitles | وهذا يفسر وجود الاتصالات الهاتفية وطريقة وضع الجثث |
| Bu kadar pas oluşumunu ve aşağıdaki cesetlerin durumunu başka nasıl açıklarım bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف كم ما عدا ذلك لتوضيح المدى التآكل أو إنحطاط الأجسام. |
| Daireler kızların kaçırıldığı, oklarsa cesetlerin bulunduğu yerler. | Open Subtitles | الدوائر تشير الى مواقع اختطاف الضحايا و الاسهم تشير حيث وجدنا جثثهم |
| Bak, polisin cesetlerin kimliğini tespit etmesi için, ...arkamızda iz bırakmamız lazım, tamam mı? | Open Subtitles | إذا أرادت الشرطة أن تتعرف علي الجُثث فيجب أن نترك لهم دليل علينا لهم؟ |
| İtirafı ve... cesetlerin nerede olduğunu polise söylediği için... idam cezasını istemedik. | Open Subtitles | مقابل إعترافه ، وحتى يدل على مكان الجثتين تم استثناء عقوبة الإعدام |
| Ve bu cesetlerin bir kısmını yolun dışında bırakın. | Open Subtitles | ونقل بعض من هذه الهيئات للخروج من الطريق. |
| Beni dönüştürüp kafaları olmayan cesetlerin arasında bir gemide bıraktın. | Open Subtitles | "حوّلتني وتركتني بسفينة ركّاب ملأى بالجثث مقطوع الرأس" |
| Güce duyduğu açlığı gidermek için hiç abartısız, cesetlerin üzerinde gezerdi. | Open Subtitles | هو خطى على الأجساد بمعنى الكلمة لإرضاء نهمه للقوّة |
| Kan bile yok. cesetlerin kanı alınmış olmalı. | Open Subtitles | فبالكاد يوجد دماء لأن الجثت قد جفّت على الأرجح |
| Hızlı büyüme ve gıda emme yeteneğine sahip, mutasyona uğramış bir tür. cesetlerin hızlı çürüme nedenini de açıklıyor. | Open Subtitles | إنّه طفرة وراثيّة مع قابليّة النموّ المتسارع و امتصاص الغذاء، ممّا يفسّر سرعة تحلّل الجثّتين. |
| cesetlerin yarısı hayvanlar tarafından yenmiş. | Open Subtitles | ৴جُثث تم إلتهام أنصافها بواسطة الحيوانات |
| Evin altında, çürümüş cesetlerin toplandığı toplu bir mezar var. | Open Subtitles | مقبره واسعه للجثث المتحلله التى ألقوها بفناء المنزل |
| Kurşunların duvardaki yerleriyle cesetlerin konumları eşleşiyor. | Open Subtitles | إن مواضع الرصاصات المرتفعة مطابقة لمواضع جثث القتلى. |