Böyle bir sorunun cevabını bilmek istemenizin pratik nedenler var. | TED | الآن. هناك أسباب عملية للرغبة في معرفة إجابة هذا السؤال. |
1953'te iki cesur kimyager bu sorunun cevabını bulmaya çalıştı. | Open Subtitles | في عام 1953 كيميائيان مقدامان حاولا الجواب عن هذا السؤال |
O an gelene kadar, bu sorunun cevabını hiçbirimiz bilemeyiz. | Open Subtitles | لا أحد منا عرف جواب هذا السؤال حتى هذه اللحظة |
cevabını biliyorum, ama yine de soracağım Sufi. | Open Subtitles | أنا أعرف إجابتك لكني سوف أسأل على أيه حال |
Bu harika. Fakat artık 10-15 dakika içinde sorumuza olan cevabını almalıyız. | Open Subtitles | هذا رائع ، لكن يجب أن نحصل على جوابك في الـ10 أو 15 دقيقة التالية |
Araştırmamın bir sonraki adımı, gücünü elinden nasıl alacağımızın cevabını verebilir. | Open Subtitles | هذه هي المرحلة التالية من بحثي قد تكون الاجابة لمحي قدراتكِ |
Çünkü bir soru sorduğumuzda onun cevabını biliriz sorduğumuz anda cevabını düşünürüz. | Open Subtitles | لأنه عندما نطرح سؤالًا نعرف إجابته بالفعل نفكر في الإجابة كما ننتظرها |
Her sabah kalktığımda, bu sorunun doğru cevabını keşke bilmeseydim diyorum. | Open Subtitles | أستيقظ كلّ صباح متنياً لو أنّني لم أعرف إجابة هذا السؤال |
Her sabah kalktığımda, bu sorunun doğru cevabını keşke bilmeseydim diyorum. | Open Subtitles | أستيقظ كلّ صباح متنياً لو أنّني لم أعرف إجابة هذا السؤال |
Bu da beni, aslında cevabını aradığım ilk soruya götürüyor. | Open Subtitles | الأمر الذي يعيدني للسؤال الأول و أحتاج إلى إجابة عليه |
Bu sorunun cevabını arayıp duruyordum meğerse cevap o kadar açıkmış ki. | Open Subtitles | لقد عانيت مع هذا السؤال ..لكن يا إلهي الجواب كان واضحاً جداً |
Panik atağına cevabını bulacaksın ben de kuyruğumu geri alacağım. | Open Subtitles | سوف تجد الجواب لنوبة ذعرك وانا ساحصل على ذيلي مجدداً |
Bu sorunun cevabını bilmiyorum, Ancak sanırım ciddiye alınılması gereken türden bir soru. | TED | أنا لا أعرف الجواب على هذا السؤال، ولكنني أعتقد أنه على الأقل سؤال يستحق أن يؤخذ بعين الاعتبار. |
Bunun cevabını bende bilmiyorum. Ben bir askerim, filozof değil. | Open Subtitles | أنا لا أعرف جواب ذلك السؤال أنا جندي، لست فيلسوف |
Rosa, cevabını mümkün olduğu kadar çabuk istediklerini söyledi. | Open Subtitles | أوه. قالت روزا أنهم يحتاجون إجابتك في أقرب وقت ممكن، |
cevabını bilmeme rağmen madem aradın oyunu alalım. | Open Subtitles | بالطبع أعرف مسبقًا ماذا سيكون جوابك و لكن على كل اخبريني ما هو تصويتك؟ |
cevabını anlayacak durumda bile değildim. | TED | حتى إنني لا أفهم الاجابة. فعلاً حالة مأساوية. |
Bu noktada, kayınbiraderim cevabını öğrenebilmeyi çok istediği soruyu sorabilecek cesareti toparladı. "Bunu nasıl yapabildin?" | TED | في لحظة من اللحظات، استجمع صهري شجاعته ليسأله سؤال يود حقًا أن يعرف إجابته. وهو : كيف استطعت فعل ذلك؟ |
- Sorumun cevabını verebileceğinizi umuyordum. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ أَتمنّى أنّك سَتَكُونُ قادرَ على اجابة ذلك. |
İstediğin şeyi yaz, eminim ki her şeyin cevabını biliyorsundur. | Open Subtitles | سجليّ أيّ شيء تريدينه، أنا واثق إنّكِ تعرفين كل الأجوبة. |
Milyonlarca bir ordu düşünün milyon milyon genişleyen, bağlı, bilgili, birlik beraberlik içinde ve hayır cevabını kabul etmeyen. | TED | تخيلوا جيش مكون من ملايين ينمو إلى عشرات الملايين. متواصلين، مشاركين ، عالمين وغير مستعدين للقبول بالرفض كإجابة. |
Hepimiz cevabını sorduk işe koyulmaya Niyetimiz var. | Open Subtitles | كلما سألنا يكون ردك أننا ننوى البدء فى العمل |
En ilginci de, cevabını bildiğimi bilmediğim bir soruyu hiç konuşmadan cevaplamış olmamdı. | Open Subtitles | لكن ربما أغرب جزء في اليوم، هو أني، وبطريقة ما، ودون أن أتكلم، كنت أستطيع الإجابة على أسئلة لا أعرف جواباً لها. |
Sorumun cevabını bilmediğinizi söylüyorsunuz ama öyle ya da böyle cevap almak istiyorum! | Open Subtitles | يا سيدي سمعت تقول أنك لا تملك إجابات لكني بحاجة لبعض الإجابات اللعينة |
cevabını ve parayı yarın istiyorum. | Open Subtitles | و لكننى أريد الرد مع المال قبل الساعة 12 من ظهر الغد |
Eğer Vorborton'a son cevabını verdiysen çok memnun oldum. | Open Subtitles | إذا كنت قد أعطيت حقا اربورتون جوابه النهائي، وأنا سعيد إلى حد ما. |