ويكيبيديا

    "cezalandırıyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يعاقب
        
    • يعاقبني
        
    • تعاقبني
        
    • تعاقب
        
    • يعاقبك
        
    • عقاب
        
    • يعاقبنا
        
    • يُعاقبني
        
    • معاقبة
        
    • لمعاقبة
        
    • بمعاقبتهم
        
    • يُعاقب
        
    • ويعاقب
        
    • يُعاقبُني
        
    • يعاقبنى
        
    Ne kadar çabalasam da ona kızamam. Neticede, kendi kendisini cezalandırıyor. Open Subtitles يجب ألا أكون غاضبا معه إذا حاولت فبالنهاية ، هو يعاقب نفسه
    Tanrı bazılarını hemen cezalandırıyor ha, sen Katolik misin? Open Subtitles الله يعاقب بعض الناس في الحال هل أنت كاثوليكي؟
    Beni cezalandırıyor. Kız kardeşi gitaristin biriyle beraberdi. Benden bitirmemi istedi. Open Subtitles إنه يعاقبني ، لأن شقيقته على علاقة حب مع عازف جيتار
    Sizce Tanrı beni kibirim yüzünden cezalandırıyor mu? Open Subtitles هل تظنين الله يعاقبني على غروري ؟ 244 00: 21:
    Önce bana başkaları ile çıkmamı söylüyor sonra da tavsiyesine uyuyorum diye beni cezalandırıyor, öyle mi? Open Subtitles هي من يطلب مني أن أرى أناساً آخرين و من ثم تعاقبني لأخذي بنصيحتها ؟
    Sanki insanları yaptıkları yanlış şeyler için cezalandırıyor gibi ve onları cezalandırırken uyguladığı sapkın yöntem işlenen suçla örtüşüyor. Open Subtitles يبدو أنها تعاقب الناس على جرائمهم و يبدو أنها تقوم بذلك بطريقة العقاب من جنس الجريمة
    Yani bu dünyada kötü şeyler yaparsan bir sonraki hayatında geri getirmeyerek seni cezalandırıyor mu? Open Subtitles أعني، إذا فعلت أشياء سيئة في هذه الحياة فهل.. هل يعاقبك
    Ne bu, çocuklar için iyi olabilecek bir şeyi önerdim diye cezalandırıyor musun? Open Subtitles ما هذا, أهذا عقاب لأنّني اقترح شيء قد يكون في مصلحة الولدين فعلاً؟
    Tanrı şimdi bizi cezalandırıyor çünkü o çocuğun ölmesine izin verdik ve şimdi sıra bizde. Open Subtitles الإله نزل كي يعاقبنا لأننا تركنا الولد يموت والآن قد حان دورنا
    Şimdi Creed'i cezalandırıyor. Drago onu iplere götürüyor. Open Subtitles اليسرى، انه يعاقب الان دراجو يأخذه عند الحبال
    Kurbanları, kendisine verdiği tepkiler yüzünden sülfürik asitle duyularını alarak cezalandırıyor. Open Subtitles انه يعاقب ضحاياه على تصرفهم معه بأنتزاع حواسهم بحمض الكبرتيك
    Benim yaptığım bir şey yüzünden kendini cezalandırıyor. Open Subtitles هذا بالضبط ماكنت أخشاه. إنه يعاقب نفسه بسبب شيء فعلته أنا.
    Ama peder, bilmeliyim Tanrı beni cezalandırıyor mu? Open Subtitles ولكن يجب أن أعلم أيها القس. هل يعاقبني الرب؟
    Haksızlık bu. Asansör yüzünden beni cezalandırıyor. Open Subtitles هذا غير عادل إنه يعاقبني بسبب حادثة المصعد
    Ama ne alakası var. Karma niye beni cezalandırıyor? Open Subtitles انها لاتبدو مفهومة، مع ذلك، لماذا تعاقبني كارما؟
    Marc, gey evliliğini onaylamam dedim diye beni cezalandırıyor musun? Open Subtitles مارك، هل انت تعاقبني.. لأنني قلت لك انني لا اقبل بزواج الشواذ؟
    Bence suçlu olduğunu düşündüğü kişileri cezalandırıyor bu da demek oluyor ki onlarca potansiyel kurban olabilir. Open Subtitles أظن أنها تعاقب من تظن أنه مذنب مما يعني أنه هناك الكثير من الضحايا المتوقعين
    Hayır, seni geç kaldığın için cezalandırıyor. Open Subtitles إنه يعاقبك لأنك تأخرت عن الجولات
    Ehliyetsiz araba kullandığım için beni cezalandırıyor musun? Open Subtitles هل هذا عقاب لي على القيادة دون رخصة قيادة ؟
    Sanki... sanki seninle aynı fikirde olmadığımız için ikimizi de cezalandırıyor gibiydin. Open Subtitles لقد كنت كمن يعاقبنا انا وهو جميعاً لأننا كنا مختلفين معك في الرأي
    Tanrı beni kalbime en yakındakileri incittiğim için cezalandırıyor. Open Subtitles الرب يُعاقبني بسبب إيذائي لأقرب الناس لقلبي
    Başkalarını cezalandırarak, şüpheli ayrıca kendini de cezalandırıyor olabilir. Open Subtitles عن طريق معاقبة الآخرين,قد يكون الجاني يعاقب نفسه
    İki mevsimdir Tanrı beni salgınla cezalandırıyor. Open Subtitles في موسمين، وقد أرسل الله لي أوبئة فقط لمعاقبة لي.
    Ve sonra onları teker teker cezalandırıyor. Open Subtitles و قام بمعاقبتهم واحداً تلو الآخر
    Bir gece karısını kendi başına keyif çatarken buldu ve o zamandan beri de kadınları cezalandırıyor. Open Subtitles ضبط ذات ليلة زوجته ويدها في فرجها. وظلّ يُعاقب النساء منذ ذلك الحين.
    Yanıldığını itiraf etmeyi sevmiyor ve sonucunda yanlış insanları cezalandırıyor. Open Subtitles هو يكره الإعتراف بأخطائه ويعاقب الذين يخطؤون
    Acaba beni neden cezalandırıyor...? Open Subtitles لذا لماذا يُعاقبُني بهذة الطريقة
    Bana hain dedi ve nöbetçilerden yardım istedi. Apophis ihanetim için beni cezalandırıyor. Open Subtitles لقد ندانى بالخائن ونده الحراس ان ابوفيس يعاقبنى على خيانتى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد