ويكيبيديا

    "ciddiyetini" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • خطورة
        
    • جدية
        
    • حرجة
        
    Biliyor musun, işlenen suçun ciddiyetini anladığına dair şüphelerim var. Open Subtitles أتعلمين ، أنا قلق قليلاً لعدم رؤيتك خطورة تلك المُخالفات
    Fakat bu resimler, buz tabakasının kalınlığını göstermediğinden dolayı sorunun ciddiyetini yeteri kadar ortaya koyamıyor. TED ولكن هذا يقلل من خطورة هذه المشكلة بالذات لأنها لا تظهر سماكة الجليد.
    Oradayken Kuzey Afrika daki su krizinin ciddiyetini öğrendik. TED و خلال ذلك علمنا عن خطورة كارثة المياه في شمال افريقيا
    Süslü grafiklerin içeriğin ciddiyetini azalttığına dair bir yargı var. TED هناك اشارات ضمنية بان الرسومات التزينية تقلل من جدية المحتوى
    Bu olayın ciddiyetini hafife alma Ajan Mulder. Open Subtitles لا تقلّل من تقدير جدية هذه، الوكيل مولدر.
    Son kurşunun parçaları çıkartıldı fakat durumu ciddiyetini koruyor. Open Subtitles تمّت إزالة شظايا الرصاصة النهائية لكنّه لا يزال في حالة حرجة
    Durumun ciddiyetini anlamamıştım... ama artık farkındayım. Open Subtitles لم اكن اُدرك خطورة الموقف ولكنى اعرف الآن
    Durumun ciddiyetini onlara ve insanlarına dramatize edecek bir şey. Open Subtitles شىء درامي جدا لهم سوف تدرك شعوبهم خطورة الوضع.
    Evladım, hatalarının ciddiyetini bir an olsun azımsayamam. Open Subtitles ابنتي إنّي لا أستخفّ للحظة في خطورة أخطائكِ.
    Rahibe, yaptığınız şeyin ciddiyetini düşündünüz mü? Open Subtitles أختاه، هل تقدّرين حقّاً خطورة ما تفعلينه؟
    Bazı şeylerin ciddiyetini anlamak için daha çok gençsiniz. Open Subtitles ما زال عمركن صغيراً لتدركوا خطورة بعض الأمور
    Ama umarım ki babanın ölümü şu anda bulunduğumuz durumun ciddiyetini tam olarak ortaya koyabiliyordur. Open Subtitles لكن أتمنى أن موته يعرض لكِ جيداً خطورة الموقف الذي نحن به الآن
    Hayatları sonsuza kadar değişen ve etkilenen insanların durumunun da ciddiyetini anlıyorum. Open Subtitles أتفهم خطورة أن حياة الناس بدأت تتغير للأبد وتتضرر
    Geceleri kapısına birilerinin dayanacağını, kendisine ve ailesine zarar vereceğini düşünerek gözüne uyku girmeyen kişilerin de durumunun ciddiyetini anlıyorum. Open Subtitles أتفهم خطورة عدم القدرة على النوم جيداً في الليل لأنك خائف من أن يأتي شخص لبيتك
    Hastaneyi arayıp, durumun ciddiyetini anlattım. Open Subtitles لقد إتصلت بهم مسبقا و أوضحت خطورة الحالة
    - Doktor, bizim gibi bilim insanları bu insanlardan frenginin ciddiyetini anlamalarını beklememeli. Open Subtitles -أيها الطبيب ، إنهم لا يفهمون خطورة الزهري كما نفهمه نحن رجال العلم
    Bu durumun ciddiyetini anlamıyorsunuz bence. Open Subtitles انا لا اعتقد حقاً انكما تفهمان خطورة هذا الوضع
    Durumun ciddiyetini anladığınızı sanmıyorum Amirim. Open Subtitles لا أعتقد أنك تدرك مدى خطورة هذا الموقف أيها القائد.
    Çocuklarının içlerinde bulunduğu durumun ciddiyetini asla küçümseyemeyeceğimiz bu insanların finansal sıkıntılarını hafifletmek ve onlara sıcak güvenli bir yer sağlamak için burdayız. Open Subtitles و لا يمكننا التقليل من جدية ما يمر به أطفالهم و لكن يمكننا تقليل عبئهم المادي قليلاً
    Sanırım bulunduğunuz durumun ciddiyetini anlayamadınız. Open Subtitles لا أظن انك تقدرين جدية الموقف التي أنت فيه
    Durumun ciddiyetini kavradığını zannetmiyorum. Open Subtitles أنا لا أعتقد تدرك جدية الحالة.
    Hemen St. Margeret's Hastanesine yetiştirilen kızın durumu ciddiyetini koruyor." Open Subtitles خارج ساحة أنتظار منزل "تشيسمان" أمس ونُقلت على الفور لمستشفى "مارجريت" حيث لاتزال حالتها حرجة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد