Cildim kâğıt kadar beyazdı. Asla gün yüzü görmedim. | Open Subtitles | بشرتي كانت بيضاء كالورق، لم أتمكن من رؤية ضوء النهار أبداً |
Güneş kremimi sürmeyi unuttum. Son derece hassas bir Cildim vardır. | Open Subtitles | ليس لدي القدرة على استحمال الشمس انا بشرتي ضعيفة للغاية |
Cildim için en uygun sıcaklık seviyesine koyduğum işaret. | Open Subtitles | انا من حفر هذا لتبين درجة حرارة الماء المتوافقة مع بشرتي |
Kahretsin! Şimdi de Cildim yanıyor. Depresyona girdiğimin resmidir. | Open Subtitles | جلدي الآن يؤلمني إنها إشارة مؤكدة بأني محبطة |
Cildim yara bere içindeydi. | Open Subtitles | لكني كنت أرتديه ضيقاً للغاية وكان جلدي محمر اللون. |
Çünkü Cildim ve böbreklerime faydalı, değil mi? | Open Subtitles | ست زجاجات في اليوم لأنه مفيدة لبشرتي و كليتي؟ |
Kuru bir Cildim var. Ne yapsam işe yaramıyor. | Open Subtitles | بشرتي جافة، و أي ما أقوم به لايبدو من أنه يحدث أي فرق |
Kuru bir Cildim var. Ne yapsam işe yaramıyor. | Open Subtitles | بشرتي جافة، و أي ما أقوم به لايبدو من أنه يحدث أي فرق |
İçkiyi bırakmalıyım Cildim zarar görebilir. | Open Subtitles | توقفت عن الشرب حتى لا تظهر التجاعيد على بشرتي |
Onunla elleriniz ısınır. Cildim mükemmel durumda! | Open Subtitles | انتم سوف تتطلعون اليها ان بشرتي تشعر بالتحسن |
Cildim renk değiştirmeye başlamadan önce 6 saatim filan olduğunu söyledi adam. | Open Subtitles | قال شخص ربما لدي ست ساعات قبل تغير لون بشرتي |
Sadece Cildim o kadar turuncu değil. | Open Subtitles | إلا أن بشرتي كانت أفتح من اللون البرتقالي |
Şekeri kesmemden yalnızca iki ay sonrasında canlılığım geri döndü, Cildim daha parlaktı ve şükürler olsun ki duygu durumların eşitlenmişti. | Open Subtitles | بعد فقط شهرين من قطع السكر استعدت حيويتي بشرتي أبرقت و مزاجي اصبح معتدل |
Su geçirmez değilim. Cildim su geçirir. | Open Subtitles | أنا لست ضدّ الماء جلدي سيسمح بدخول الماء |
Cildim yaşlanıp sarktığında yine beni sevecek misin? | Open Subtitles | هل ستظل تحبّني عندما يكبر جلدي في السنّ ويترهّل؟ |
Max ayı oldu. Dışarısı buz gibi, ve Cildim o kadar kuru ki, kendi İngiliz aksanı var. | Open Subtitles | و البرد قارس، و جلدي جافٌّ كثيراً، لديه لكنة بريطانيّة. |
Şehir merkezinden ne zaman ayrılsam Cildim patlıyor biliyorsun. | Open Subtitles | أتعلمي، جلدي يصاب بطفح في كل مرة أغادر فيها وسط المدينة |
Size kar topunu elimde tutmanın, beni nasıl cezbettiğini anlatamam. Soğukluğun yanan Cildim üzerinden taşması, tüm bunlar bir mucize, onun eriyerek suya dönüşmesi ise bir büyüydü. | TED | لاأستطيع أن أخبركم عن البهجة التي شعرتها حاملاً إياها في يدي والبرودة تقطر على جلدي المحترق والمعجزة الأكبر السحر وأنا أشاهدها تذوب وتتحول إلى ماء |
Birisiyle çıktığımda Cildim her zaman daha iyi. | Open Subtitles | جلدي أفضلُ دائماً عندما أُواعد. |
Aşırı ürperiyorum. Cildim için kötü bu. Göz kenarlarım kırışıyor. | Open Subtitles | لقد جفلت كثيراً وهذا سيء بالنسبة لبشرتي |
Sanırım hassas bir Cildim var ve biraz alerjik reaksiyon yaşadım. | Open Subtitles | اعتقد ان لدي بشرة حساسة وتسبب هذا في ردة فعل سيئة |
Gergin olduğumda hep böyle Cildim kızarır. | Open Subtitles | دوما اصاب بالبثور عندما اكون عصبية |
Cildim de olgun bir meyva gibi, Pamuk gibi yumuşak ama gergin. | Open Subtitles | وجلدي ناعم كالحرير ومشدود كالثمرة الناضجة |