Eğer Bayan Moore ile dönmeye karar verirseniz bizi mümkün olduğunca çabuk bilgilendirin. | Open Subtitles | على الأرجح إذا ماقررت العودة مع السيدة مور, أعلمينا بأسرع وقت ممكن سأفعل |
Göğe geri dönmeye çalışırken büyük bir fırtına kopar ve kanoyu alabora eder. | Open Subtitles | في الوقت الذي حاولوا فيه العودة إلى الجِنان، عصفت ريحٌ عظيمة وقلبت الزورق. |
Yapacağını yaptın, ben de göreceğimi gördüm. Geriye dönmeye gerek yok. | Open Subtitles | فعلت ما فعلته، و رأيت ما رأيته لا مجال للعودة مجدداً |
Yani özgürüm ve eğer kabul edersen işe dönmeye hazırım. | Open Subtitles | إذن انا حر ومستعد للعودة إلى العمل إذا مازلتِ تريدينني |
Gerçek şu ki, seni ararsam beni geri dönmeye ikna edersin. | Open Subtitles | في الواقع , إذا اتصلت بك الآن سوف تقنعينني بالعودة للمنزل |
Bir kavga ettik ve sen İrlanda'ya dönmeye mi karar verdin? | Open Subtitles | بقيت لدينا معركة واحدة و أنتِ تقررين العودة إلى آيرلندا ؟ |
Yaşayanların diyarına dönmeye karar verdiğiniz anlamına mı geliyor bu? | Open Subtitles | إذا، هل هذا يعني أنك قررت العودة إلى أرض الأحياء؟ |
Ve neyse ki 2008 yılında 28 yıllık bir aradan sonra Gana'ya geri dönmeye karar verdim. | TED | ولحسن الحظ ففي عام 2008م قررتُ العودة إلى غانا، بعد غياب دام 28 عاما. |
Kolejden ayrılmak zorunda kalmış, geri dönmeye çalışıyordum. | TED | لذا فقد تم فصلي من الجامعة، وقد بقيت أحاول العودة لها |
Tiryakinin son sigarasından hemen 20 dk. sonra kalp atışları ve kan basıncı normale dönmeye başlar. | TED | فقط بعد 20 دقيقة من إقلاع المُدخّن عن التدخين، يبدأ معدل ضربات قلبه وضغط دمه في العودة إلى وضعهما الطبيعي. |
Ailem Los Angeles'taki evimize dönmeye karar verdi. Fakat Los Angeles misafirperver değildi. | TED | قرر أبي وأمي العودة إلى ديارهم إلي لوس أنجلوس، لكن لم تكن لوس أنجلوس مكان ترحيب. |
4 ay izin yaptım şimdi de işe dönmeye hazırım. | Open Subtitles | وأخذت أربعة أشهر إجازة والآن أنا جاهزة للعودة إلى العمل |
Tedaviniz çok yoğun olmalı. İşe dönmeye hazır olduğunuzdan emin misiniz? | Open Subtitles | لابد أنّ علاجك شديد جداً، أمتأكد أنّك مستعد للعودة إلى العمل؟ |
Bana istediğin zaman geri dönebiliriz demiştin. Artık geri dönmeye hazırım. | Open Subtitles | طلبت مني أن اقول لك متى اكون جاهزة للعودة وأنا جاهزة |
Ben sadece geri dönmeye hazır olduğundan emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقـط أنْ أتأكّد من أنّكِ مُستعدة للعودة إلى الجادة. |
İki hafta sonra, eve dönmeye hazırdım. | TED | بعد اسبوعين .. كنت مستعداً للعودة الى منزلي |
Gerçekten dünyadaki her şey ile birlikte fotoğrafçılığa da küsmüştüm. Doğduğum yere geri dönmeye karar verdim. | TED | كنت منزعجاً جدًا من التصوير الفوتوغرافي من كل شيء في هذا العالم وأتخذت قرار بالعودة إلى حيث ولدت. |
Hatırladıkları son şey, eve dönmeye çalıştıkları. | Open Subtitles | انه آخر شىء يتذكروه محاولين العوده لوطنهم |
Böylece tam anlamıyla bilim yapmaya geri dönmeye karar verdim ve iletişimi başkalarına bıraktım. | TED | لذا قررت الرجوع إلى الاشتغال بالعلم فقط وترك التواصل للآخرين. |
Buraya dönmeye karar verirsen kardeşin, Liverpool'da seni karşılayacak. | Open Subtitles | إذا قررتِ أن تعودي فإن أخاكِ سيلتقيك في ليفربول |
Böylece mezun olduğum okuluma dönmeye karar verdim ve California Üniversitesi, San Diego'da kültürel miras için mühendislik bilimleri üzerine bir araştırma merkezi açılmasını önerdim. | TED | لذلك قررت أن أعود إلى جامعتي و في جامعة كاليفورنيا سان دييغو اقترحت فتح مركز أبحاث للعلوم الهندسية للتراث الثقافي |
Başım dönmeye başlıyor ve sersemliyorum, sonra sanki 2 dakikadır nefes almadığımı fark ediyorum. | Open Subtitles | لقد بدأت أشعر بأن رأسى ستنفجر وأصاب بالدوار فأدرك بعد ذلك بأننى لم أتنفس لدقيقتين غالبا |
Üsse yürüyerek geri dönmeye çalışmalıydık. | Open Subtitles | كان يجب أن نعود إلى القاعدة سيرًا على الأقدام |
Yargılamıyorum kimseyi sadece diyorum ki belki de işe dönmeye hazır değildir. | Open Subtitles | أنا لن احكم على شخصيته هذا رايي لاأظن انه مستعد بعد للعوده الى العمل |
Hayatını ve uzuvlarını riske ederek radikalleşmiş bir insan olarak dönmeye gidiyorsun. | Open Subtitles | أنت ذاهب لأعود فرد راديكالية على استعداد للمخاطرة بالحياة وأطرافهم. |
Saat altıya kadar dönmeye çalış. Yemek hazır olur. | Open Subtitles | حاول أن تعود الساعة السادسة العشاء سيكون جاهزاً |
Yoksa bu çocuğu, ünvanın kaybetmeye ve eski hayat tarzına dönmeye yeğler misin? | Open Subtitles | ام هل تريد ان تعطي ذلك الفتى مسمى الكيميائي خياط الحياة و تعود الى حياتك السابقه؟ |
Sizleri, şirketleri, devletleri ve sivil kuruluşları; yerli halkı dinlemeye ve özümüze geri dönmeye çağırıyorum. | TED | أدعوكم جميعاً، أدعو كل الشركات، أدعو كل الحكومات، كل المجتمعات المدنية، لتستمع إلى السكان الأصليين، للرجوع إلى جذورنا. |
ve geri dönmeye açıkçası emin değilim. | Open Subtitles | ولَستُ متأكّدَة بانني مستعدُّة للعَودة لحد الآن. |