ويكيبيديا

    "düşündüğümüz" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • نعتقد
        
    • نظن
        
    • نفكر
        
    • توقعنا
        
    • اعتقدنا
        
    • إعتقدنا
        
    • نظنه
        
    • نعتقده
        
    • اعتقدناه
        
    • ظنناها
        
    • أعتقدنا
        
    • نفكّر
        
    • نظنها
        
    • ظنناه
        
    • إعتقدنَا
        
    en bağlı toplumuz. Ama ben gittikçe düşünmeye başlıyorum ki sahip ya da sahip olduğumuzu düşündüğümüz ilişkiler, insan TED ولكنني بدأت أعتقد أن هذه الارتباطات التي نملكها أو التي نعتقد أننا نملكها هي مجرد محاكاة ساخرة للعلاقات الإنسانية.
    Bizler her şeyi batırmadan önce doğal cennet olarak düşündüğümüz yerler. TED أمكنة نعتقد أنها تمثيلات الجنة للطبيعة قبل أن ندمر كل شيء.
    Altın bölgesinde gezegenler olduğunu düşündüğümüz için çok fazla ilgi topluyor. Open Subtitles إنه يُثير إهتمامنا، لأننا نظن أن هناك كواكب داخل المنطقة المعتدلة
    Değiştirmemiz gereken tek şey nasıl düşündüğümüz ve nasıl hissettiğimizdir. TED الأمر الوحيد الذي نحتاج تغييره هو كيف نفكر وكيف نشعر.
    Havuzdaki güvenlik kasetinde Georgette'yi iterken seni gördüğümüzde düşündüğümüz şey buydu. Open Subtitles أجل هذا ما توقعنا حين رأيناك تدفعينها للحوض في التصوير الأمني
    Özellikle, bir zamanlar imkânsız olarak düşündüğümüz şekillerde, yeni materyallerin doğanın bu temel unsurlarını değiştirmemize nasıl izin verdiğiyle ilgili. TED وتحديدًا، كيف تمكننا المواد الجديدة من تغيير سريان هذه العناصر الأساسية للطبيعة بطرق قد نكون اعتقدنا أنها مستحيلة يومًا ما.
    Çünkü cazibe yüzyıllar boyunca çok belirli bir anlama sahipti, ve bu kelime düşündüğümüz anlamından çok daha farklı şekillerde kullanıldı. TED لأنه ولمدة عقود، كلمة الإبهار كان لها معنى محدد جداً والكلمة تم استخدامها بشكل مختلف عن ما نعتقد أنها فعلياً الآن
    Yalnızca üzerimize vurulan bir üreme kodu boyun eğmek zorunda olduğumuzu düşündüğümüz. Open Subtitles مجرّد رمز إعادة إنتاج طُبع علينا يجعلنا نعتقد انه علينا طاعة الأوامر
    Tam zamanı olduğunu düşündüğümüz ve paçayı kurtaracağımızı bildiğimiz için kurallara karşı gelemeyiz. Open Subtitles لا يمكننا انتهاك البروتوكول لأننا نعتقد .أن ما نفعله صحيحاً ونتوقع الفرار بهذا
    İçinde olduklarını düşündüğümüz alanda ajanslar arası bir arama yapılıyor. Open Subtitles سنبدأ تفتيشاًَ مشتركاً بين الوكالات للمنطقة التي نعتقد أنهم فيها
    İşler şu an düşündüğümüz gibi gitmiyor olabilir bu yüzden, biz kendi yolumuza gitsek, sen kendi yoluna gitsen daha iyi olacak. Open Subtitles هذا غير ناجح كما كنا نأمل في تلك اللحظة لذلك نعتقد أنه سيكون أفضل لو انطلقنا في طريقنا وأنت ذهبت إلى طريقك
    Kar amacı gütmeyen, daha çok kadınlar tarafından yönetildiğini düşündüğümüz şirketlerde bile, yüksek düzeyde görev yapan kadinlar: yüzde 20. TED وحتى في العالم الغير ربحي، حيث نعتقد احيانا انه يدار بواسطة نساء أكثر، نجد النساء في القمة هن 20 في المائة.
    Sana yardım edebileceğini düşündüğümüz için onu da davet ettik. Open Subtitles ‫وقد طلبنا منها الحضور الليلة ‫لأننا نظن أن بإمكانها مساعدتكِ
    Sadece kendimizin en iyi olduğunu, bizim değerlerimizin evrensel olduğunu düşündüğümüz için kibirli. TED انها الشعور بالتفوق فنحن نظن اننا الافضل واننا المقياس العالمي
    Yani şunu kabul etmiş oluyoruz şu an düşündüğümüz, hissettiğimiz, söylediğimiz her şey 5 yıl sonra sadece utanç verici olacak. Open Subtitles لو تقبلنا الفكرة .. فهذا يعني كل ما نفكر فيه ، ونشعر به ونقوله الآن ، بعد خمس سنوات سيكون ..
    şimdi düşündüğümüz şey muhtemelen… …uluslar arası sorunları çözümlemede… …düzenleyici yeni yolun başlangıcıdır. Buna ister şebeke idaresi, TED ونحن حالياً نفكر في الحقيقة ان هذه ربما البداية لطريقة جديدة لتنظيم و مخاطبة التحديات العالمية
    Aynen düşündüğümüz gibi oldu. Gwen için her şeyi yapıyor. Harika! Open Subtitles فقط كما توقعنا,لا يوجد شيء لن يقوم- به من أجلها ممتاز-
    Aklımız ve duygularımız, düşündüğümüz kadar güvenilir arkadaşlar değil. TED مشاعرنا وعقلنا، ليسوا بالأصدقاء الجديرين بالثقة كما اعتقدنا.
    İçimizden birini daha, sığındığımızı düşündüğümüz bir yerde kaybetmek, bu çok zor. Open Subtitles لنفقد واحد آخر منا في مكان إعتقدنا أنه ملاذ لنا، هذا صعب
    Çok önemli olduğunu düşündüğümüz bu başarıdan sonra makalemiz dört bilimsel dergi tarafından reddedildi. TED وبعد تحقيقنا ما نظنه نتائج باهرة ان تقديمنا للمشروع رفض من قبل 4 مجلات علمية
    İzlenimlerin, ne yaptığımız ve ne düşündüğümüz üzerinde delice bir etkisi var. TED اعتقد ان الانطباعات لها تأثير جنوني عن الذي نعتقده و الذي نفعله
    Ne yazık ki, kız kardeşinizin bağışıklık sistemi düşündüğümüz kadar dayanıklı değil. Open Subtitles لسوء الحظّ، نظام المناعة لدى أختكم ليس قوياً كما اعتقدناه
    Onca zaman boyunca ortağı ile berabermiş, ...bizim düşündüğümüz gibi değilmiş. Open Subtitles شريكها كان هناك طوال الوقت لكن ليس بالطريقة التي ظنناها
    İşe yarayacağını düşündüğümüz kanallar işe yaramadı. TED وأن بعض القنوات التي أعتقدنا أنها ستنجح لم تنجح.
    Üzerinde sürekli düşündüğümüz ikinci soru da şu: Yalnız mıyız? TED السؤال الثاني الذي غالبا ما نفكّر فيه: هل نحن وحدنا؟
    Yalnızca gerçek bir olaya dayanmayan, ayrıca bir zamanlar ölü ve gömülü olduğunu düşündüğümüz şeylerle bizleri yüz yüze getiren bir performans. TED الأداء الذي لا يقوم ببساطة على قصة حقيقية وإنما يسمح لنا أن نتقابل وجها لوجه مع أشياء كنا نظنها ذات يوم قد ماتت ودفنت.
    Sinir biliminde (Nöroloji) farkına vardığımız şey zamanın düşündüğümüz gibi bir şey olmadığıydı. Open Subtitles ما الذي نلاحظه في علم الأعصاب بأن الزمن ,ليس كما ظنناه
    düşündüğümüz gibi Kaynak'ı öldürememişiz. Open Subtitles نحن لَمْ نَقْتلْ المصدرَ مثل نحن إعتقدنَا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد