| Ve bana güvenin, onlar sizin Düşündüğünüz gibi değiller. | Open Subtitles | وثق بي عندما أقول لك إنهم ليسوا كما تظن أنهم يكونون |
| Ahlaksızlık gibi geliyor biliyorum ama Düşündüğünüz gibi değil. | Open Subtitles | أعلم ان هذا غير اخلاقي ولكن الامر ليس كما تظن |
| Ama sizin Düşündüğünüz gibi kaçıranlar Garrett'la irtibat kurduysa... | Open Subtitles | ولكن إذا كان المختطفين على اتصال بقاريت مسبقاً كما تعتقد انت |
| Albay, Düşündüğünüz gibi biri değilim. | Open Subtitles | أيها العقيد , انا لست كما تعتقد |
| Bayan Ivanovna, bu Düşündüğünüz gibi değil. | Open Subtitles | سيدة " إيفانوفنا " ليس الأمر كما تعتقدين |
| Fakat bazı saraylar Düşündüğünüz gibi olmayabilir. | Open Subtitles | ولكن بعض القصور ليست كلها كما تعتقدون |
| Ama Düşündüğünüz gibi değil. Bu kesinlikle karınca. | Open Subtitles | لكن الأمر ليس كما تظنون أرى إنها تناسب أن تكون "نملة" |
| Hayır. Düşündüğünüz gibi değil. Birlikte değiliz biz. | Open Subtitles | أو ، لا ، الأمر ليس كما تظنين نحن لسنا عشيقين |
| Düşündüğünüz gibi değil, Bayan Smalls. Biz hırsız değiliz. | Open Subtitles | ان الامر ليس كما تعتقدي سيدة سمول نحن لسنا لصوص |
| Düşündüğünüz gibi biri olmadığına inanıyorum. | Open Subtitles | انا لا اعتقد ما تعتقده انا لا اعتقد انه قد مات |
| Kurallar ve kanunlar herkes içindir. Düşündüğünüz gibi özel biri değilsiniz. | Open Subtitles | القوانين و القواعد تنطبق علي الجميع أنت لست مميز كما تظن نفسك |
| Kurallar ve kanunlar herkes içindir. Düşündüğünüz gibi özel biri değilsiniz. | Open Subtitles | القوانين و القواعد تنطبق علي الجميع أنت لست مميز كما تظن نفسك |
| Durun. Durun, Lordum. Düşündüğünüz gibi değil. | Open Subtitles | انتظر ، انتظر ، يا سيدي ليس الأمر كما تظن |
| Düşündüğünüz gibi komiser öldüyse, arabada iki ceset olmalı. | Open Subtitles | لو أن الضابط مات كما تظن لكان هناك جثتان بالسيارة |
| Kızıl Bayrak Düşündüğünüz gibi tek yongalı değil. | Open Subtitles | العلم الاحمر ليست كمنليثي كما تعتقد |
| Düşündüğünüz gibi değil. | Open Subtitles | انه ليس كما تعتقد |
| hayır. Düşündüğünüz gibi değil! | Open Subtitles | كلا . انه ليس كما تعتقد |
| - Evet ama Düşündüğünüz gibi değil. | Open Subtitles | أجل ، ولكن الأمر ليس كما تعتقدين |
| Evet ama Düşündüğünüz gibi değil. | Open Subtitles | نعم, لكن الأمر لم يكن كما تعتقدين. |
| Düşündüğünüz gibi değil. | Open Subtitles | إنه ليس كما تعتقدين |
| - Düşündüğünüz gibi değil. | Open Subtitles | إسمعوا، الأمر ليس كما تعتقدون. |
| Düşündüğünüz gibi değil. | Open Subtitles | ارجوكم .. الامر ليس كما تظنون |
| Düşündüğünüz gibi değil. | Open Subtitles | ليس الأمر كما تظنين لقد كرهت مدرسة الحقوق فتركتها |
| Düşündüğünüz gibi değil, Bayan Smalls. Biz hırsız değiliz. | Open Subtitles | ان الامر ليس كما تعتقدي سيدة سمول نحن لسنا لصوص |
| Düşündüğünüz gibi biri olmadığına inanıyorum. | Open Subtitles | انا لا اعتقد ما تعتقده انا لا اعتقد انه قد مات |
| Düşündüğünüz gibi değil. | Open Subtitles | الأمر ليس كما تعتقده |