ويكيبيديا

    "dünyadaki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • العالم
        
    • بالعالم
        
    • العالمِ
        
    • الارض
        
    • الكوكب
        
    • الدنيا
        
    • الكون
        
    • العالمية
        
    • العالَم
        
    • الأرض
        
    • الأرضِ
        
    • العالمي
        
    • للعالم
        
    • عالمنا
        
    • الوجود
        
    En iyi ve büyük gönüllü çalışmalardan biriydi. dünyadaki herhangi bir hapishanelerde gerçekleşen. TED وكانت واحدة من أفضل وأكبر صور العمل التطوعي من أي سجن في العالم.
    dünyadaki büyük innovasyonların ve gelişmelerin bazıları genelde iki alanın kesişmesi ile olur. TED بعضًا من أعظم الابتكارات والتطورات في العالم حدثت غالبا عند تقاطع مجالين مختلفين.
    Diğerleri huzur ve güven konusunda endişelidir, dünyadaki istikrar konusunda. TED البعض الآخر قلق على السلام والأمن، والاستقرار في هذا العالم.
    Birdenbire bedenimdeki krizin dünyadaki kriz olduğunu fark ettim ve daha sonra olan bir şey değildi, şimdi oluyordu. TED فهمت فجأة أن الأزمة في جسدي كانت الأزمة في العالم ، ولم تكن تحدث لاحقاً كانت ذلك يحدث الآن.
    Buraya ilk geldiğinde dünyadaki her şey senin için yeniydi. Open Subtitles في أول مرة كنت هنا كل شئ بالعالم كان جديد
    Peki gerçekte ne olup bitiyor? Aslında, dünyadaki köyler boşalıyor. TED اذا ما الذي يجري فعلياً؟ حسناً، قرى العالم تخلو الآن
    inanılmaz miktarda enerji gerektiriyor, dünyadaki petrol rezervlerinin iki katına ihtiyacımız var. TED في الواقع، سيتطلب ضعف مخزون العالم من النفط لتشغيل المضخات لتوليد المياه.
    dünyadaki her etkileşimi, kullanmaya hazır tuğla haline getirmek istiyoruz. TED نريد أن نجعل كل تفاعل في العالم طوبا جاهزا للاستخدام.
    250 yıldır tüm dünyadaki ebeveynler, daha küçük aileler kurmaya karar veriyor. TED لمدة 250 سنه , الوالدين حول العالم قرارو ان يحظوا بعائلة صغيره
    Bu da dünyadaki kömür bazlı santrallerin üçte biri demek. TED ما يعادل ثلث المصانع التي تعمل بطاقة الفحم في العالم.
    Derinde ağ atma, dünyadaki en tahrip edici olan yöntem. TED الصيد بالشباك في الأعماق هو أكثر الممارسات تخريباً في العالم.
    Sebebi ve sonucu doğru tayin etmek dünyadaki tüm farklılıkları yaratan şeydir. TED إدراك السبب والأثر الحقيقيين في كل شيء يصنع تغيير جذري في العالم.
    Ancak bu önemli çünkü dünyadaki çoğu insan küresel çapta şehirlere doğru geliyor. TED حسناً، تنبع أهمية الأمر من ان معظم سكان العالم تنجذب الى المناطق الحضرية.
    Gibson Kurulumu artık standart bir araç, uzun ve kısa DNA parçaları yapabilmek için dünyadaki tüm laboratuvarlarda kullanılıyor. TED طريقة جيبسون هي الآن أداة ذهبية أساسية، تستخدم في المختبرات حول العالم لبناء قطع قصيرة وطويلة من الحمض النووي.
    Bu sadece Dubai'de değil, dünyadaki bütün büyük şehirlerin karanlık sokaklarında böyle. TED ليس في دبي وحسب إنه الجانب المظلم لجميع المدن الكبرى في العالم
    Başarısız olmuş başka bir girişimci tanımıyordum ve kendimi dünyadaki tek kaybeden sanıyordum. TED لم أعرف رائدين أعمال فاشلين آخرين, وأعتقدت بأنني كنت الخاسرة الوحيدة في العالم.
    Şimdi yaptığım araştırma bu konuda. Ruhanilik, dünyadaki yeni ruhlar üzerine. TED هذا هو بحثي الجديد عن الروحانية، و الأرواح الجديدة حول العالم
    2,300 yıl önce İskenderiye yöneticileri insanlığın en cesur amaçlarından biriyle yola çıktılar; dünyadaki bütün bilgileri bir çatı altında toplamak. TED قبل 2300 عام، قرر حكام الإسكندرية تحقيق واحدٍ من أكثر الأهداف الإنسانية جرأة: جمع كل المعارف في العالم تحت سقفٍ واحد.
    Vancouver'ın, dünyadaki diğer tüm şehirlerden daha çok Playboy güzeli çıkardığını biliyor musun? Open Subtitles هل تعلم أن فان كوفر بها أكثر ملاهي ليلية بالنسبة لأي مدينة بالعالم
    Bu bebek bir dakikadan az bir sürede dünyadaki herhangi bir yeri saptayabilir. Open Subtitles يُمْكِنُ أَنْ يُحدّدَ مكانها في أي مكان في العالمِ في أقل مِنْ الدقيقة.
    dünyadaki Autobot şehrine, özel bir araştırma gezisi düzenlemeni istiyorum. Open Subtitles اريد ان اجرى مراقبة خاصة من مدينة الاوتوبوت على الارض
    Ve beni öyle dinliyor ki, sanki kelimelerim dünyadaki son sesler. Open Subtitles وحين ينصت إليّ كأن كلماتي هي آخر صوت على هذا الكوكب
    Seni dünyadaki herşeyden fazla seviyorum, Max, ve doğru olduğunu biliyorsun. Open Subtitles أحبك أكثر من أى شئ فى الدنيا يا ماكس, وأنتتعرفان هذاحقيقى.
    Beni, senin için dünyadaki en önemli şeyi nasıl öldürtürsün? Open Subtitles الشيىء الاكثر اهمية فى الكون مهما حدث فالحب شرف، إحترام؟
    O dünyadaki su problemlerini bulmaya ve çözmeye çalışıyordu. TED بيتر يحاول ايجاد و حل مشاكل المياه و هي المشكلة العالمية
    Bir ebeveyn ile çocuğu arasındaki kızgınlık, dünyadaki en doğal şeydir. Open Subtitles الغضب بين أبٍ و ابنه هو أكثر الأمور طبيعيّةً في العالَم.
    Size, beni döven bir adamla yaşamaya devam edecek dünyadaki son kişi olduğumu kendim söylerdim; fakat aslında yaşımdan dolayı tipik bir kurbandım. TED كنت أقول لنفسي أنا آخر انسانة على وجه الأرض اللتي يمكن أن تبقى مع رجل يضربها. لكن بالواقع كنت ضحية نمطية بسبب عمري.
    Bu, dünyadaki en büyük sosis festivali. Open Subtitles هذا هو المهرجان السجقِ الأكبرُ .على الأرضِ
    Senden, son bir yıl içinde dünyadaki karga nüfusunu araştırmanı istiyorum. Open Subtitles حسناً، أريدكِ أن تبحثي عن شعب الغراب العالمي. فلنقول، العام الماضي.
    Eğer su kaynatarak aynı etkiyi yaratacak kadar buhar elde etmek zorunda kalsaydık, dünyadaki tüm enerji üretim kapasitesinin 6 aylık üretimine ihtiyacımız olacaktı. TED واذا اردنا غلي الماء للحصول على نفس الكمية من الماء المبخر, سنحتاج ستة اشهر من اجمالي استطاعة توليد الطاقة للعالم كله.
    Ama dünyadaki gerçeklik düşünüldüğünde mantıklı ve değerlerimizi yansıtan politikalar oluşturmamızın yolları var. TED ولكن ثمة طُرُق تسمح لنا بوضع سياسة تعكس قيمُنا وتكون منطقية بحسب واقع عالمنا.
    dünyadaki en kötü şey, yaşadığın anın... daha önceden belirlendiğini bilmektir, bu ikinci... üçüncü defalar olabilir, ya da her neyse. Open Subtitles أسوأ ما في الوجود أن تعلم أن ما اختبرته هو شيء معروف وأنك أتيت ثانياً أو حتى ثالثاً وهل تشعر كأنك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد