Bu yüzden bu işin içine girdim çünkü bence bu dünyayı değiştirecek. | TED | وهذا ما دفعني لعمل ذلك، لإيماني بأن ذلك سيغير العالم. |
Bir de dünyayı değiştirecek bir işletim sistemi icat ettik. | Open Subtitles | وأخترعنا نظام تشغيل جديد ، الذي سيغير العالم |
Değerli zamanımızı makyaj yaparak, doğru resmi, Instagram filtresini seçerek ya da 140 karakter veya daha azında dünyayı değiştirecek fikri oluşturarak harcıyoruz. | TED | نحن نقضي وقتًا ثمينًا في وضع مساحيق التجميل، واختيار الصورة والفلتر المناسبين، وتأليف أفكار ستغير العالم بلا شك في 140 حرف أو أقل. |
İnteraktif bir insan zekası geliştiriyoruz. dünyayı değiştirecek. | Open Subtitles | نحن نطور جهاز ذكاء صناعي سوف يغير العالم أجمع.. |
Laf olsun diye söylemiyorum, gerçekten dünyayı değiştirecek güce sahipsiniz. | TED | أنا لا أقول ذلك بشكل مبتذل، أنت حقاً لديك القدرة على تغيير العالم. |
Bence bu sanal gerçekliğin nasıl dünyayı değiştirecek potansiyele sahip olduğunu gösteriyor. | TED | وهذا ما أراه من إمكانية للواقع الافتراضي لتغيير العالم. |
Size söz veriyorum bu kule dünyayı değiştirecek. | Open Subtitles | أقسم لكم جميعاً أنّ هذا البرج سيغيّر العالم. |
Bunun için savaşın, çünkü bu dünyayı değiştirecek ve bizi belirleyecek bir şey. | Open Subtitles | لنقاتل من أجل ذلك، لأن هذا هو ما سيغير العالم وهذا هو حقيقةً ما يُعرفنا |
Yardımcım olarak dünyayı değiştirecek bilimsel girişimin merkezinde bulunacaksın. | Open Subtitles | وبصفتك مساعدي، يجب أن تكون قلب المشروع العلمي الذي سيغير العالم. |
dünyayı değiştirecek bir çocuğa babalık yapacağımdan emindim. | Open Subtitles | كنت متيقنًا أنّي والدًا لطفل سيغير العالم بأسره |
Ama onların dünyayı değiştirecek şeyleri yok. | Open Subtitles | لكنهم لا يعملون على اختراعات ستغير العالم كما نعرفه |
Bu dünyayı değiştirecek türden bir şey. | TED | حسنا ، هذه الاشياء ستغير العالم. |
Onun cesareti, dünyayı değiştirecek. | Open Subtitles | شجاعتها ستغير العالم الحلقة 1 العودة للمنزل لماذا " آريس " يهاجم الآمازون ؟ |
Veya sıradaki büyük şeyi arayabiliriz. dünyayı değiştirecek olan büyük sıçramayı. | Open Subtitles | شئ قادم سيشكل قفزة للأمام، وسوف يغير العالم. |
yeterince denemiş olsalardı, dünyayı değiştirecek birileri gibi hissetmenlerini sağlayabilirdi. | Open Subtitles | لقد جعلني اشعر انه يمكن لأي احد ان يغير العالم اذا حاول بشدة |
- dünyayı değiştirecek! - Ve Alec, bunu sen yapacaksın. | Open Subtitles | هذا سوف يغير العالم و أليك ، أنت سوف تغير ذلك |
Çünkü dünyayı değiştirebileceklerine inanacak kadar çılgın olan insanlar dünyayı değiştirecek kişilerdir. | Open Subtitles | لأن الأشخاص الذين لديهم ما يكفي من الجنون حتى يعتقدوا أن بإمكانهم تغيير العالم هم من يغيّرون العالم |
Vermeye hazır olduğum parayla... bunu dünyayı değiştirecek güce sahip bir şeye dönüştürebiliriz. | Open Subtitles | بواسطة المال الذي أنا مستعد لأعطائك اياه يمكننا أن نتحول هذه إلى شيء لديه القدرة على تغيير العالم. |
dünyayı değiştirecek güce sahip olmadığımızı düşünerek çok fazla zaman geçiriyoruz. | TED | نمضي الكثير من الوقت نفكر في أننا لا نملك القوة الكافية لتغيير العالم. |
Ve ruhunu aşkı için satma cesareti olan her erkek dünyayı değiştirecek güce sahiptir. | Open Subtitles | أي رجل لديه الشجاعة ليبيع روحه من أجل الحب لديه القوة لتغيير العالم |
Dr. Zola bu, dünyayı değiştirecek. | Open Subtitles | دكتور (زولا)، هذا سيغيّر العالم. |
Alışılmadık bir ittifaka ait bu evler dünyayı değiştirecek yeni bir güç kaynağının doğuşuna tanıklık edecekti. | Open Subtitles | إنه مكان لصحبة متباينة كان هذا علامة علي مولد مصدر جديد للقدرة التي غيرت العالم |
Belki şansımız varsa dünyayı değiştirecek olan onlardır. | Open Subtitles | ربما, لو كنا جميعًا محظوظين، *العم فرانك* فهم من سيقوم بتغيير العالم. |
dünyayı değiştirecek bir şey icat etmiş olmanın gururuyla son nefesini veriyorsun. | Open Subtitles | تموت وأنت تعلم أنك اخترعت شيئًا ما سوف يُغير العالم |
dünyayı değiştirecek biri varsa, onun olacağını biliyorduk. | Open Subtitles | كنّا نعلم أنّ لو لأحدٍ أن يغيّر العالم لكان هو. |
Sırtüstü yatıp gözünüzü gökyüzüne dikerek dünyayı değiştirecek değilsiniz heralde, değil mi? | TED | لن تغير العالم بالاستلقاء على ظهرك والنظر إلى السماء، أليس كذلك؟ |