ويكيبيديا

    "dürüstlük" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الصدق
        
    • الصراحة
        
    • النزاهة
        
    • صراحة
        
    • صدق
        
    • الامانة
        
    • أمانة
        
    • الصرحاء
        
    • والصدق
        
    • صراحتك
        
    • للصدق
        
    • بالصدق
        
    • بأمانة
        
    • نزاهة
        
    • الصراحه
        
    İyi mizah ve taşlamadan kastım ise, her şeyden önce, doğruluk ve dürüstlük ile yapılmış bir yapıt olmasıdır. TED بالعودة لما أعنيه بأفضل كوميديا وسخرية، أقصد أن أي عمل يصدر في المقام الأول وفي الغالب عن الصدق والنزاهة.
    Şey bu şaşırtıcı değil , ancak biz onları ayrıca dürüstlük, zeka, cana yakınlık, şiddete meyil açısından da yargılamalarını istedik. TED حسناً هذا ليس مفاجئا ، ولكننا طلبنا منهم الحكم على المرضى على الصدق ، الذكاء، الود ، العنف.
    Üzüldüm dostum. dürüstlük zordur ama uzak ara en iyisidir. Open Subtitles الصراحة قاسية ، لكن في النهاية هو البديل الأكثر لطفاً
    dürüstlük uzun vadede en iyisidir. Open Subtitles على المدى البعيد الصراحة هي الطريق الأفضل لتجنب عذاب غير ضروري
    Mühendislik değerlendirmelerinde/dergilerinde Bill rolünü şöyle tanımlamış: "Tartışmalara yol açarak sürece dürüstlük katmak". TED في مراجعات الهندسة، وصف بيل دوره بـ "إدخال النزاهة في العملية بقيادة النقاش."
    House ve Wilson'ın ilişkisine bayılıyorum, çünkü aralarında karşılıklı saygı ve-- dürüstlük var. Open Subtitles أحب علاقة هاوس و ويلسون لأن هناك نوع من الاحترام المتبادل و صراحة
    Şimdi, dürüstlük Afrika'nın dünyanın gerisinde kaldığını ve hızlıca yetişmesi gerektiğini kabul etmeyi gerektirir. TED الآن، إن الصدق يفرض علينا الاعتراف بأن أفريقيا متخلفة عن بقية العالم ويجب عليها التقدم بسرعة للحاق بالركب.
    İşte bu, doğruluk ve dürüstlük örneğidir. Ayrıca Fey'in performansının kalıcı etki yaratmasının nedeni de budur. TED هذا ما يعنيه الصدق والنزاهة، وهو أيضا السبب في أن تشخيص فاي ترك انطباعا دائم.
    H, Honesty - dürüstlük, tabi ki, dediklerinizin doğru, açık ve net olması. TED حرف"ه" يمثل الصدق بالطبع أن تتحرى الصدق فيما تقوله، أن تكون واضحاً وصريحاً.
    Beni idealize etmemelisin. dürüstlük, bir çok açıdan, görecelidir. Open Subtitles لا يجب أن تقلديني، الصدق ماهو إلا مصطلح نسبي
    bence dürüstlük her zaman en güçlü afrodizyak olmuştur. Open Subtitles أعتقد أن الصدق هو أعظم طعام للجنس على الإطلاق
    dürüstlük süper lan! Open Subtitles الصراحة رائع يـا صـاح ، فهي كمـا لو أني أستطيع فعل أيّ شيء خـاطئ
    Güven dürüstlük üzerine kurulur ve benim sorunlarım olduğunda bunları onunla konuştum. Open Subtitles .. الثقة مبينة علي الصراحة .. وعندما تكون لديّ مشاكل فأتحدث معها حولها
    Kırılgan bir dürüstlük. Numaran bu. Bir de güzelliğin. Open Subtitles الصراحة، الصراحة الرقيقة هذا أسلوبك، و النظرات
    İşler yolunda gitmediğinde, dürüstlük en iyi yol olabilir ama ne bu sefer ne de bu hafta değil çünkü "ben genç bir uyuşturucu bağımlısıyım" demek, üniversiteye girmek için iyi bir yol değil. Open Subtitles قد تكون الصراحة هي الأفضل ببعض المدن لكن ليس بهذه و ليس بهذا الأسبوع
    Ahlâk kurallarım böyle. dürüstlük bunu gerektirir. Alerjilerim. Open Subtitles إنها أخلاق العمل , إنها النزاهة إنها الحساسية
    Bazı insanlar doğrudan meydan okuyup kişiselliğe dikkat etmeye 'köklü dürüstlük' der. TED بعض الناس يسمونها "صراحة راديكالية"، حيث تهتم بشكل شخصي، وتتحدى بشكل مباشر.
    Yağmur yağınca, yağan yağmur şerbet misali, insanın kalbini dürüstlük ve güzelliklerle dolu bir hayat geçirme arzusu ile doldururmuş. Open Subtitles وحين كان المطر ينهمر، تساقط رحيق عذب غمر القلب رغبةً في عيش الحياة في صدق وجمال.
    - Evet, nihayet biraz dürüstlük. - Bana kim olduğunu söyle. Open Subtitles نعم في الاخير البعض من الامانة فقط اخبرني من انت -
    Aynı günde hem haysiyet hem de dürüstlük mü! Seni tanıyamıyorum. Open Subtitles كرامة و أمانة في يوم واحد لقد أصبحت بالكاد أعرفك
    Sabah dürüstlük'e mi gideceksiniz? Open Subtitles أعتبر من هذا أنك ستغادرين إلى الصرحاء في الصباح ؟
    Bir daha, tevazu, sınırlar, dürüstlük, gerçekçi beklentiler ve böylece gurur duyabileceğimiz bir şey başarmış olurduk. TED أشدد مرة أخرى على التواضع والحدود والصدق والتوقعات المنطقية التي ستمكننا من انجاز انجازات نفتخر بها
    Her zaman övündüğün o dürüstlük ve açık bir ilişki ne olacak? Open Subtitles ماذا عن صراحتك وعلاقتك المفتوحة التي تتفاخرين بها دومًا؟
    Unutmayın, dürüstlük istiyorum, yoksa çıranızı yakarım. Open Subtitles ضعوا في اعتباركم.انا بحاجة مطلقة للصدق هنا او سأخترق عقلكم
    dürüstlük her zaman iyidir, pazar günleri iki kat iyidir. Open Subtitles حسنا، سأقبل بالصدق كل يوم في الأسبوع، ومرتان يوم الأحد.
    Dinle, bir erkeğin en güvenilir olduğu zaman boşaldıktan hemen sonrasıdır ve ben şuanda tamamen dürüstlük istiyorum, o yüzden lütfen. Open Subtitles اسمعي، لأكون أكثر صدقاً الرجل فقط لم يقذف بعد وأريد بأمانة أن تكملي معه الآن، لذا من فضلك.
    "Biliyordum. Domuz!" -Öğrenmek istediğim, daha çok firmanın dürüstlük anlayışı ile ilgili. Open Subtitles سؤالي يتجه أكثر حول نزاهة الشركة, بصفة عامة
    dürüstlük böyle durumlardaki en iyi tutumdur. Open Subtitles الصراحه هي أفضل مايمكن عمله في هذه الظروف

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد