ويكيبيديا

    "düzeni" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • النظام
        
    • نظام
        
    • نمط
        
    • الترتيب
        
    • تشكيل
        
    • تشكيلة
        
    • النمط
        
    • ترتيبات
        
    • التشكيل
        
    • للنظام
        
    • تنظيم
        
    • تشكيلات
        
    • المخطط
        
    • أنماط
        
    • نظاماً
        
    Bir de karıncalar oynarken, sosyal düzeni ve sosyal dinamikleri öğrenirler. TED لكنه حين يلعب، فإنه يتعلم النظام الاجتماعي ، و حركية الأشياء.
    Şahsen, gelecekte düzeni de karmaşayı da bu şehirlerin belirleyeceğini düşünüyorum. TED أعتقد أن المدن الهشة هي التي ستحدد النظام والفوضى في العالم.
    Kamu düzeni ve güvenliği için bütün bir bölge boşaltılıyor. Open Subtitles يجرى اٍجلاء مؤقت لمنطقة بأكملها لمصلحة النظام العام و السلامة
    Modernlik ve gelişmenin doğal düzeni aşındırmasına rağmen nasıl bu kadar umutlu olabiliyorsun? Open Subtitles كيف أنت بهذه الروح العالية بشأن الحضارة والتقدم الذي يجرف نظام الطبيعة ؟
    Tek bildiğim, bu rastlantısallığın bir düzeni olduğu. Ama şimdilik ne olduğunu bilmiyorum. Open Subtitles كل ما أعرفه بأن هناك نمط للعشوائية فقط لا أدري ما يكون بعد
    Yerel parlemontalar askıya alınmış, düzeni sağlamak için askerler getirilmişti. Open Subtitles بحيث عُلق عمل البرلمانات المحلية وتم نشر القوات لاستعادة النظام
    Ayrıca İngiltere ve Fransa savaş bitmeden yeni dünya düzeni hakkında konuşmak istemiyorlardı. Open Subtitles أما بريطانيا وفرنسا لم تريدا التحدّث عن النظام العالمي الجديد حتى إنتهت الحرب
    düzeni korudular yağmacılarla savaştılar, New Bern'le olan çatışmayı organize ettiler. Open Subtitles لقد حافظوا على النظام, قاتلوا المعتدين, نظموا المعركه ضد نيو برن
    Bu yeni dünya düzeni değil, bu dünyanın çıldırmış hali. Open Subtitles هذا ليس النظام العالمي الجديد أنه العالم في حالة جنون
    Bir parça terör yarat yerleşik düzeni altüst et, anarşi hükmetmeye başlar. Open Subtitles قدّم قليلا من الفوضى اقلب النظام المعروف وسيصبح كل شيء بحالة فوضى
    Ayrılıkçılar, Cumhuriyet'in yozlaştığına inanıyorlar, fakat yanılıyorlar ve biz düzeni yeniden getirmek zorundayız Open Subtitles الانفصاليين يؤمنوا ان الجمهورية فاسدة لكنهم على خطأ , ويجب علينا اعادة النظام
    Ben insanlığı yok olmakdan kurtardım. düzeni yeniden kurmak zorundaydım. Open Subtitles نحاول ان نستعيد البشرية من الضياع نحاول ان نعيد النظام
    bu son söylediğim düzeni asla desteklemediği için ortadan kaldırıldı. Open Subtitles كوروتسو كانت تؤمن بما سبق، وأُبيدت من قبل النظام الأخير.
    Çocukken hayat benim için kafa karıştırıcı ve karmaşıktı. Trenlerse düzeni temsil etti. Open Subtitles عندما كنت طفلًا، كانت الحياة مربكة وفوضوية بالنسبة لي، والقطارات مثلت لي النظام
    İlaç düzeni sisteminde bilgi akışını sağlayabiliriz, böylece her bir reçete ikinci kez gözden geçirilir. TED يمكن أن نبني نظام مراقبة على طلب الأدوية بحيث أن كل وصفه طبية يعاد النظر إليها.
    Yani durmanı isteseydim sana bir titreşim düzeni gönderebilirdim. TED لذلك إن أردتُ منكم أن تتوقفوا، يمكنني طبعا أن أرسل لكم نمط اهتزاز،
    Algoritmanın, sitede daha fazla kalmanızı sağlayacak şekilde kurduğu düzeni uyguluyor. TED بل يصمم الترتيب بالطريقة التي تظن بها الخوارزميات أنها ستجذبك. لتبقى على الموقع لفترة أطول.
    - Ben, Starbuck, anlaşıldı. - Uçuş düzeni anlaşıldı. Open Subtitles هنا فاتنة الفضاء , تلقيت ذلك تشكيل معلٌوم
    Madam, oğlanlar, savaş düzeni alın! Silahsızlar! Open Subtitles سيّدتي، أيّها الفتى، إلى تشكيلة القتال ليسوا مسلّحين
    Neden biz, mesela... bunu değiştirmiyoruz, bu sosyal düzeni yani. Open Subtitles .. لملا . نغير هذا الشيء هذا النمط الإجتماعي؟
    Oturma düzeni iyi. Masaların yerini belirleyelim. Open Subtitles الرسم البياني لا بأس به لنعود إلي ترتيبات الطاولات
    Eğer sızma hareketleri derin değilse ve uçuş düzeni korunarak destek ateşi sağlanabilirse, bu mümkündü. Open Subtitles وتظل الطائرات محافظه على هذا التشكيل مدعمين بعضها البعض أثناء الهجوم عليهم
    Söylemeliyim ki, karşı hamlen titizlik ve düzeni tercih edişini... göstermeseydi, tamamen değersiz olurdu. Open Subtitles يجب أن أقرّ بأن نقلتك التالية لم تكن إلا انعكاس لنزعتك للنظام والتدقيق.
    Ve sonuçta da beyin içinde yer alan gövdemizin düzeniyle gövdenin kendisinin düzeni arasında varolan, diğer bütün dengelerden farklı hassas denge var. TED واخر شيئ هو ان هنالك اتصال ضيق جدا مابين تنظيم الجسم في الدماغ والجسم نفسه، بخلاف اي اتصال اخر
    Muharebe düzeni. Open Subtitles تشكيلات المعركة.
    Çimenler hiç çaba harcamadan çıkar, evrenin müthiş bir düzeni vardır. Open Subtitles لا يتعب العشب كي ينمو، إن ذلك دون جهد إنه فقط هذا المخطط العظيم
    Beyin ihtiyacı olan bilgilere sahiptir: Aktivitenin düzeni sesin ne olduğunun söyler ve sesin boşlukta nerede olduğunun bilgisini verir. TED الآن أصبح لدى الدماغ جميع المعلومات التي يحتاجها: أنماط النشاط التي تعرّفنا طبيعة الصوت، ومعلومات عن موقعه في الفراغ.
    Dışarıdaki düzen içerideki düzeni sağlar. Open Subtitles أعتقد أن النظام في محيط المرء يولد نظاماً في داخله.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد