ويكيبيديا

    "dışa" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • للخارج
        
    • خارجاً
        
    • خارجي
        
    • والخارج
        
    • للمنفتحين
        
    • أولئك المنفتحين
        
    • الانفتاح
        
    • المنفتحون
        
    Aletin ucu dokuya baskı yaptığında, mekanizma dışa doğru genişler ve duvarın tersinde elverişli bir yarık açar. TED إذا كان الرأس الحاد يضغط باتجاه الأنسجة الأداة تمتد للخارج والزوايا تلتصق بالحائط
    Dünyevi deneyimlerimiz, içten dışa olduğu kadar dıştan içe doğru bir akış da sergiliyor. TED العالم الذى نختبره يأتي بنفس المقدار ،إن لم يكن أكثر، من الداخل للخارج مثلما من الخارج للداخل.
    Ve eğer bu şeylere bakıp onlardan ders alabilirsek ve onları nasıl dışa çevireceğimizi görebilirsek o zaman elimizde gerçek anlamda evrimsel birşeyin olduğunu düşünürüm. TED و إذا أمكننا رؤية هذه الأمور و التعلم منها و رؤية كيفية تحويلها للخارج, حينها أعتقد بحق أنه بات لدينا شيءً ثورياً تماماً بين أيدينا.
    Tutkularını dışa vur... dolaplar yukarı, dolaplar aşağı dolaplar aşağı , dolaplar yukarı her çeşit dolap- burda heryerde dolap var. Open Subtitles إتركْ خارجاً عاطفتَكَ خزانات فوق، خزانات أسفل. خزانات فوق، خزانات أسفل.
    Hava, dışa itildikten sonra, ...merkezinde bir çekim alanı yaratıyor. Open Subtitles عندما الهواء يُدْفَعُ خارجي يُحدثُ فراغاً في المركزِ
    Böylece ışık dalgaları kullanarak atardamara içten dışa doğru bakılan bir test uyguladık: testin adı: atardamar içi ultrason. TED فقمنا بعمل فحص داخل الشريان التاجي بالموجات فوق الصوتية. حيث نستخدم الموجات الصوتية لرؤية الشريان من الداخل والخارج.
    Bu bir enfeksiyon gibi. İçten dışa ilerliyor. Tıpkı bir virüs gibi. Open Subtitles انها كالعدوى، تعمل من الداخل للخارج انها كالفيروس
    dışa dön ve içe, bana dön. Open Subtitles ها نحن ذا استدارة للخارج استدارة للداخل ..
    Vücutlarımız içten dışa doğru kendini yemeye başlar. Open Subtitles جثثها تبدأ حرفياً بأكل نفسها من الداخل للخارج
    Yıldızı dışa doğru iten basınçla onu merkeze çökertmeye çalışan kütleçekimi arasında bir denge vardır. Open Subtitles .. كمية الضغط التي تدفع بالنجم للخارج تماثل قوة الجاذبية التي تحاول سحب النجم للبؤرة
    Oldukça yoğun şeklini korur ve yüzeyden yukarıya yükselir. Şimdi burada bu püskürmenin dışa açılım noktasında bulunursak gama ışını patlamalarını görürüz. Open Subtitles فيلفظ الكثير منها للخارج مجددًا بسرعة الضوء تقريبًا
    Bizonlar boynuzlarını dışa doğrultarak yavrularının etrafında savunma hattı oluşturuyorlar. Open Subtitles تصنع الثيران طوقاً دفاعياً ،حول صغارها ويُوجهون قرونهم للخارج
    Bizonlar boynuzlarını dışa doğrultarak yavrularının etrafında savunma hattı oluşturuyorlar. Open Subtitles تصنع الثيران طوقاً دفاعياً ،حول صغارها ويُوجهون قرونهم للخارج
    Plastik dışa soğru parçalanmış katil bunu bombayı gizlemek için kullanmış olmalı. Open Subtitles البلاستيك على هذه تجزأ للخارج اذا القاتل استخدمها لإخفاء القنبلة
    Süper dev bir yıldızın çekirdeği o kadar çok ışık yayar ki dışa doğru olan basınç, yıldızın kütleçekimini bastırabilir. Open Subtitles لب النجم الفائق الضخامة يصب ضوئاً بشكل كبير حتى أن الضغط الذي يندفع خارجاً يطغي على جاذبية النجم
    Tutkularını dışa vur... Open Subtitles إتركْ خارجاً عاطفتَكَ
    Tutkularını dışa vur... Open Subtitles إتركْ خارجاً عاطفتَكَ
    Eğer suya bir taş atarsan etkisi, küçük dalgalar halinde merkezden dışa doğru yayılır. Open Subtitles عندما ترمي حصاة في البحر التأثيرات تتموج بشكل خارجي ابتداءً من النقطة الأساسية التأثيرات تصبح أقوى
    Göbek deliğin içe mi dışa mı dönük onu bile bilmiyorum. Open Subtitles حتى اني لا اعرف اذا سر بطنك داخلي او خارجي
    Normalde kimseyi, insanı içten dışa ateş gibi yakarak öldüren amonyak ile tehdit etmem. Open Subtitles عادةً أنا لا أهدد الخاضع للتحقيق بالموت من خلال حقن الأمونيا تحرق الشخص من الداخل والخارج
    En önemli kurumlarımız, okullarımız, işyerlerimiz hep dışa dönüklere ve onların ihtiyaç duydukları bolca tetiklere göre düzenlenmiş. TED أن مؤسساتنا الأكثر أهمية، و مدارسنا و بيئة عملنا، صممت في الغالب للمنفتحين وحاجة المنفتحين للكثير من التحفيز.
    Ben iğne işi gibi zanaatları kullanıyorum -- arkamdakinin yaptığı gibi -- yalnızca dışa dönükleri yavaşlatmak için değil, ayrıca gergin, sessiz içe kapanıkları aktivizme çekmek için. TED أنا أستغل الحرف اليدوية، مثل التطريز... مثلما يفعل هذا الشاب خلفي... لا كطريقة أمهِّل بها أولئك المنفتحين السريعين فحسب، ولكن أجلب بها أيضًا الإنطوائيين الهادئين، المتوترين إلى النشاط.
    Ama, bildiğiniz gibi dünyanın pek çok yerinde yönetimler dışa açılmaya ya da yoksullara hizmet vetmeye sıcak bakmıyor ve sistemi değiştirmek isteyenlerin önünde çok engel var. TED لكن، كما تعلمون، في أجزاء كثيرة من العالم، الحكومات ليست مهتمة في الانفتاح أو في خدمة الفقراء، وذلك تحدي حقيقي لأولئك الذين يريدون تغيير النظام.
    dışa dönükler bunu içe dönüklerden daha fazla kullanır. TED الناس المنفتحون يستخدموها أكثر من الانطوائيون.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد