Senin için "Dağınıklık", kanepe yastıklarının bugün kabartılmamış olması demek. | Open Subtitles | الفوضى تعني انك لم تقم باعادة نفخ وسائد الاريكة اليوم |
Annem Dağınıklık için bana bağırdı Ama babam kızgın değildi. | Open Subtitles | أمى صرخت فىّ بسبب الفوضى و لكنه لم يكن غاضباً |
Dağınıklık için üzgünüm. Büyütüyoruz ve bahardan önce bitirmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | آسف على هذه الفوضى,نحن نوسع المساحة وعلينا الانتهاء قبل الربيع |
Tam bir Dağınıklık. KS: Beklenmedik özellikler görmek ve sonrasında beklenmedik bir kaç uygulama görmek, neden anlamlı olduğunu ve potensiyelini görmenizi sağlıyor. | TED | إنها فوضى. ك.ش: رؤية الخصائص الغير متوقعة ثم رؤية البعض من التطبيقات، تساعدكم على فهم لماذا هو مهم، نوعا ما ما هي الإمكانيات. |
Bu Dağınıklık için özür dilerim. Bu günlerde hayatım biraz karışık. | Open Subtitles | معذرة على الفوضى لقد انقلبت حياتى رأسا على عقب مؤخراً |
Güvercinler hastalık ve Dağınıklık yaratıyorlar. | Open Subtitles | الحمام ينشر الامراض ويشيع الفوضى في المكان |
Seni tuttuğum için üzgünüm. Dağınıklık için tekrar özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف على إبقائك هنا لوقت طويل، وأعتذر على هذه الفوضى مجدداً |
Onun Dağınıklık sorunu var. Ona yardım etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | هناك الكثير من الفوضى أحاول المساعدة في التخلص منها |
Bekle, Dağınıklık için üzgünüm, tamam mı? Temizletirim. Uyumuyordum, ya da öyle bir şey yapmıyordum. | Open Subtitles | اعتذر عن الفوضى سأنظفها اواجه صعوبة في النوم |
Diyorum ki, benim eşyalarımın senin evinde Dağınıklık yaratmasını istemezsin. | Open Subtitles | انا اقول لك فقط لا اريد اشيائي تعم الفوضى في شقتك |
Wraith'ler Dağınıklık içindeler, ama bu o kadar uzun sürmeyecek. | Open Subtitles | الأشباح في حالة من الفوضى ولكن ذلك لن يستمر الى الأبد |
Dairemdeki Dağınıklık o kadar da kötü görünmemeye başladı. | Open Subtitles | ما هذا؟ . إننى متفاجئ أن الفوضى فى منزلى ليس بذلك السوء |
Çok güzel. Dağınıklık için kusurumuza bakmayın. | Open Subtitles | لا بد أن يكون أمراً جيداً، جيد حقاً، آسف على الفوضى |
Dağınıklık için kusura bakmayın. Personel toplantısı yapıyorduk. | Open Subtitles | إعذرونا على الفوضى كان لدينا إجتماع للموظفين |
Dağınıklık için üzgünüm. Ev oldukça berbat görünüyor olmalı. | Open Subtitles | عذراً عن هذه الفوضى لابد وأن المنزل مثير للإشمئزاز |
Bu kadar Dağınıklık nasıl mümkün olabilir? | Open Subtitles | كيف يكون ذلك ممكنا لجعل الكثير من هذه الفوضى |
Ne Dağınıklık ama ortaçağ karışıklığı. | Open Subtitles | يا لها من فوضى أنها فوضى من القرون الوسطى يجب أن نقللها |
Karıma temizlemesi için böyle bir Dağınıklık bırakmam. | Open Subtitles | وأنني لا أترك فوضى كهذه لزوجتي لأن تنظّفها |
Uzatma formu ise tıkıştırıp daha büyük bir Dağınıklık için başka bir bahane. | Open Subtitles | التمديد مجرد عذر آخر لي كي أأجلها وأصنع فوضى أكبر. |
Dağınıklık için üzgünüm, bir grup yozlaşmış insanız. | Open Subtitles | آسف على هذه الفوضي نحن مجموعة من الفاسدين |
Orada büyük bir Dağınıklık var. | Open Subtitles | -لقد ادركتُ هذا هُناك فوضي عارمة. |
- Yani diyorsunuz ki bu "Dağınıklık körlüğü", evde kızının ölüsüyle yaşamasına mı neden oluyor? | Open Subtitles | . الحد الأقصى إذا انتِ تقولين لي ان العمى الفوضوي سيجعلها تعيش في المنزل |