ويكيبيديا

    "da demek" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يعني
        
    • فسيبذل
        
    • أنّنا قد
        
    • و التي تعني
        
    • بإمكانك الولوج
        
    Bu da demek oluyor ki, Dünya'ya asla geçitten dönemezsin. Open Subtitles ذلك يعني انك ان تعود ابدا الي الارض عبر البوابة
    Üzgünüm. Çok fazla kolesterol, bu da demek ki, artık pastırma da yok. Open Subtitles آسفة ، الكثير من الكوليستيرول مـا يعني أنـه ممنوع عليك اللحم المشوي كذلك
    Bu da demek oluyor ki, yeni kocamı bile göremeyeceğim. Open Subtitles مما يعني أنني أنا حتى لا أستطيع رؤية زوجي الجديد
    Damon'ın o acıyı görmezden gelmek için elinden geleni yapacağını bildiğimize göre bu da demek oluyor ki onu hiç geri getiremeyebiliriz. Open Subtitles وفق معرفتي بـ (دايمُن)، فسيبذل قصارى جهده لتفادي هذا الألم أيّ أنّنا قد لا نتمكّن من إخراجه أبدًا.
    Hala, 7.6 milyon çocuk her sene ölüyor, önlenebilen, tedavisi olan hastalıklardan, ve 178 milyon çocuk eksik besleniyor bu dublörlük, çok kötü bir isimlendirme, ve bu da demek oluyor bu çocuklar ömür boyu ki bedensel ve zihinsel bozulmalar yaşayacak. TED بقي 7.6 مليون طفل يموتون سنويًا من أمراض يمكن الوقاية منها و يمكن علاجها، و 178 مليون طفل يعانون من سوء التغذية إلى حد التقزم، و التي هي مرحلة مروعة و التي تعني تدهور جسدي و عقلي مدى العمر.
    - Nasıl olacak? Bilgisayara bağlı, bu da demek oluyor ki sen onu görüntüleyebilirsin. Open Subtitles إنّه متّصل بالكمبيوتر أي بإمكانك الولوج إليه
    İyi donanımlılar, iyi organize olmuşlar kızıl gökyüzünün üstündeler, bu da demek oluyor ki onların kaynaklarını, ne bildiklerini bulmak zorundayız. Open Subtitles فهم مُجهّزون جيّداً، و مُنظّمون. وهم يشكّون بأمر السماء الحمراء. و هذا يعني أنّنا يجب أن نجدَ مصادرهم و ما يعرفونه.
    Ki bu da demek oluyor ki, hayatımın en büyük kararı. Open Subtitles والذي يعني أكبر قرار في حياتي بالرغم من ذلك,أعتقد إذا تزوجت
    Evet, bu da demek ki sen üsse geri dönmek zorundasın ve iki hafta boyunca seni yine göremeyeceğim. Open Subtitles أجل، ذلك يعني أن عليكَ العودة إلى القاعدة وذلك يعني، أنني لن أراك إلا بعد أسبوعان، وأنا أكره ذلك
    Bu da demek oluyor ki Olivia Pope şantaj yapıyor. Open Subtitles أن أماندا تانر تبتزّك مما يعني أن أوليفيا بوب تبتزك
    Bu da demek ki irtibata geçmeye çalıştığım diğer tüm Avcılar ortadan kaldırılmış. Open Subtitles هذا يعني أنّ الصيّادين الآخرين الذين .كنت على تواصل معهم قد لقوا حتفهم
    Bilmiyorum, bu da demek oluyor ki elimize koz geçirmemiz gerek. Hadi. Open Subtitles بالفعل، مما يعني أنّنا يجب أن نجد موطن نفوذ ما، فهيّا بنا.
    Bu da demek oluyor ki antivirüs hâlâ sisteminde dolaşıyor. Open Subtitles اجراءات قياسية مما يعني ان المضاد ما زال في نظامك
    Bu da demek oluyor ki, Martin'in Sebastian Egan olduğu bilgisini ortaya çıkaramazsınız. Open Subtitles مما يعني أنك لا يمكن أن تكشفي مارتن على انه هو سيباستيان إيغان.
    Bu da demek oluyor ki, Martin'in Sebastian Egan olduğu bilgisini ortaya çıkaramazsınız. Open Subtitles مما يعني أنك لا يمكن أن تكشفي مارتن على انه هو سيباستيان إيغان.
    Damon'ın o acıyı görmezden gelmek için elinden geleni yapacağını bildiğimize göre bu da demek oluyor ki onu hiç geri getiremeyebiliriz. Open Subtitles وفق معرفتي بـ (دايمُن)، فسيبذل قصارى جهده لتفادي هذا الألم أيّ أنّنا قد لا نتمكّن من إخراجه أبدًا.
    Bu nörobiyolojik güdülerimize karşı gelmemiz demek. Nörobiyolojik güdü bizi çoğunlukla bize benzeyen insanlara sevk eder. Bu da demek oluyor ki geçmişiyle, yetiştirilmesiyle, düşünme tarzıyla, sahip olduğu tecrübelerle, bizden farklı insanları arayıp bulmamız ve onlarla iletişime geçmemiz gerek. TED ذلك يعني أنه يجب علينا أن نقاوم القوة العصبية، و التي تعني أننا نفضل الأشخاص الذين هم مثلنا، وذلك يعني أنه علينا أن نبحث عن أناس ذوي خلفيات مختلفة، تخصصات مختلفة، أنماط تفكير مختلفة و تجارب مختلفة، وإيجاد طرق للانخراط معهم.
    Bilgisayara bağlı, bu da demek oluyor ki sen onu görüntüleyebilirsin. Open Subtitles إنّه متّصل بالكمبيوتر أي بإمكانك الولوج إليه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد