Ama onunla Daha bu gece tanıştım, Adını bile bilmiyorum! | Open Subtitles | لَكنِّي قابلتُه فقط هذا المساء، أنا لا أَعْرفُ حتى اسمه |
Ancak, bu mesaj Daha bu sabah kurmaylarıma gönderildi. | Open Subtitles | ومع ذلك , هذه الرسالة سلمت لفريقي فقط هذا الصباح |
Daha bu sabah Afrika üzerinde bir kasırga gördük. | Open Subtitles | فقط هذا الصباح، شاهدنا إعصار قبالة رأس أفريقيا. |
Bugün kazandığın parayla evine gidip bir Daha bu işe bulaşmayabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك اليوم العودة إلى المنزل ،مع المال ولا تفعل هذا مجدداً |
Peki, size söz veriyorum, bir Daha bu konuyu açmayacağım ama konuyu kapatmadan bir soruya daha cevap verebilir misiniz? | Open Subtitles | حسناً , أعدك بأننى لن أتحدث عن ذلك ثانية ... لكن قبل أن ننهى هذة المحادثة هلا أجبت على سؤال آخر ؟ |
Bu düşünceleri aklından sil ve bir Daha bu konuyu açma. | Open Subtitles | خلص نفسك من هذه المشاعر، ولا تتحدث عن هذا مجددًا |
Fakat benimle bir Daha bu şekilde konuşursan ilk uçağa atlar, evime dönerim. | Open Subtitles | لكن تحدث معي هكذا مجددا و تستطيع أن تحجز لي على الرحلة التالية إلى المنزل |
Sana Daha bu sabah, bu iş ne kadar devam edecek diye sordum. | Open Subtitles | فقط هذا الصباح سألتكَ إلى أي مدىً يمكن لهذا الأمر أن يصل؟ |
Daha bu sabah aktif bir yanardağın tepesinden atış yaptı. | Open Subtitles | فقط هذا الصباح اغرق تسديده من قمة بركان نشط |
Daha bu sabah yerel bir zenci gazetesinden bir muhabir ofisime Buell Green'in zenci seksüalitesini araştırmak için çığır açan, şaşırtıcı ve çok gizli bir çalışmaya giriştiği dedikodusunu doğrulamak için geldi. | Open Subtitles | فقط هذا الصباح، قصد صحفي من جريدة زنجية محلية مكتبي يرغب في التحقّق من الشائعات المروعة |
Daha bu sabah işe geç kalan, arkadaşlarınca işsiz kalan ve dışlanan biriydim. | Open Subtitles | فقط هذا الصباح، كنت الأبله الذي تأخر عن عمله ان الفريق كان مقتنعا ولم يعد |
Daha bu sabah, kitaplarına bakmak ve sanki benimlermişcesine isimlerini öğrenmek çok hoşuma gitmişti. | Open Subtitles | فقط هذا الصباح احببت النظر لكتبك وتعلم اسمائها مثل معرفتي لكتبي |
Daha bu sabah önüme yedi yaşında bir çocuk geldi. | Open Subtitles | فقط هذا الصباحِ جِئتُ على سبعة سنوات |
Çünkü Daha bu sabah... | Open Subtitles | لانة فقط هذا الصباح |
...atı ahırına geri götürdük ve bir Daha bu konuda konuşmama kararı aldık. | Open Subtitles | ارجعنا الحصان إلى الحظيرة واتفقنا على ألا نتحدث عن هذا مجدداً |
Bir de dürüst olmam gerekirse bir Daha bu tip şeyler yapmak durumunda kalmazsam çok mutlu olurum. | Open Subtitles | وسأكون سعيداً اذا لم أقم بأى من هذا مجدداً |
Bu arada konu açılmışken bir Daha bu avukat ordusunu burada görmek istemiyorum. | Open Subtitles | بالحديث عن هذا لا أريد رؤية جيش المحامين هذا مجدداً |
Peki, size söz veriyorum, bir Daha bu konuyu açmayacağım ama konuyu kapatmadan bir soruya daha cevap verebilir misiniz? | Open Subtitles | حسناً , أعدك بأننى لن أتحدث عن ذلك ثانية ... لكن قبل أن ننهى هذة المحادثة هلا أجبت على سؤال آخر ؟ |
bir Daha bu şans elinize geçmez | Open Subtitles | صافحوه قد لاتفعلون ذلك ثانية |
Bu düşünceleri aklından sil ve bir Daha bu konuyu açma. | Open Subtitles | خلص نفسك من هذه المشاعر، ولا تتحدث عن هذا مجددًا |
Bir Daha bu üslupla konuş kovulursun. | Open Subtitles | تكلمي معي هكذا مجددا وستكونين مطرودة |
Ama 1587'de, Daha bu odalar veya asansörlerden hiçbiri yapılamadan ölmüş. | Open Subtitles | لكنّه مات في العام 1587 قبل أن يُبنى أيّ من الغرف ، أَو أيّ من المصاعد |