Liseli kızlar gibi hissettim. Kalbim geçitten geçtiğimiz zamankinden daha hızlı atıyordu! | Open Subtitles | لقد شعرت انني طفلة، قلبى يدق أسرع مما فعل عند عبوري البوابة |
Bu arada 28 yaşında, ve bilgisayar ekranı ve dokunmatik ekranla çoğu insanın yapacağından daha hızlı şeyler yapıyor. | TED | عمرها 28 عاما، بالمناسبة، وهي تفعل أشياء بشاشة حاسبها الآلي ولوحة اللمس التي يمكن أن تستخدمها أسرع من البشر. |
Seni okula bırakayım diyecektim, ama bisikletin arabamdan daha hızlı. | Open Subtitles | كنت سوف اعرض عليك توصيلة لكن سيكلك اسرع من سيارتي |
Evet, daha hızlı iyileşmesi için ayağa kalkması iyi olacaktır. | Open Subtitles | سيكون من الأفضل أن تقف على قدميها .لتتعافى بشكل أسرع |
Haydi, daha hızlı, takip et, durdurun onları! | Open Subtitles | هيا أسرعوا خلفهما ، اعترضوا طريقهما |
Ama zamanımız yok. daha hızlı, Maura. Bir şeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | ليس لدينا وقت أسرعي أكثر أحتاج شيئاً أنت تتنفسين علي لا أصدق هذا |
Bu evrendeki en geniş veri havuzudur. Bu veri havuzu onları depolayabileceğimiz bilgisayarlar inşa edebilmemizden daha hızlı büyür. | TED | هذا واحد من أكبر قواعد البيانات على هذا الكوكب وهو ينمو بسرعة أكبر مما يمكننا بناء أجهزة الكمبيوتر لتخزينه. |
Irak, Afganistan, eleman çok cesur savaşlara başlamamızdan daha hızlı askere yazılıyor. | Open Subtitles | العراق، أفغانستان، الشاب شجاع للغاية أنه يسجل بالحروب أسرع مما يُمكننا بدئُها |
Bu şeylerin sizin ve benim için yaptıklarından daha hızlı ilerlediği bir dünya. | TED | وهو عالم تتحرك فيه الأشياء بوتيرة أسرع مما نعرفها. |
Gas istasyonuna dönmek istediğiniz zaman saniyede 10,000 kez daha hızlı olarak hareket edeceksiniz. | TED | نقول أنك تتحرك بسرعة 10،000 قدم في الثانية هذا أسرع مما تريده حقا للعودة إلى محطة وقودك. |
Bilgisayarlar gelmiş geçmiş her bir şeyden daha hızlı şekilde ileriye gidiyor. | TED | تتحسن أجهزة الكمبيوتر أسرع من أي شيء آخر من أي وقت مضى. |
3.Kutup denilen bu bölgedeki 2.000 buzul Kuzey Kutbu'ndan daha hızlı eriyor. | TED | في القطب الثالث،تذوب 2000 من الأنهار الجليدية بسرعة، أسرع من القطب الشمالي. |
Şaklama sesinin nedeni kırbaç ucunun ses hızından daha hızlı hareket etmesidir. | Open Subtitles | فرقعة ذلك السوط هي بسبب أن حركة طرفه اسرع من سرعة الصوت |
General idam edildiğinde, bunun hastalıktan daha hızlı yayılacağını düşünenler. | Open Subtitles | لا يشاركون نفس المشاعر هذا سوف ينتشر اسرع من المرض |
daha hızlı düşerse ya da gemi yavaşlarsa daireler çizmeye başlar ve dolanabilir. | Open Subtitles | إن سقط بشكل أسرع أو إن تقدمت السفينة ببطء شديد يلتف وقد يتشابك |
Bu yanıp sönmeyi hızlandırıp yavaşlatmak için sadece bu düğmeyi döndürmeniz yetiyor, böylece daha hızlı veya yavaş yanıp sönüyor. | TED | لجعل هذا يومض بشكل أسرع وأبطأ، ستقومون فقط بإدارة هذا المقبض وجعله أساسا يومض بشكل أسرع أو أبطأ. |
daha hızlı, sizi değersiz, sudan bahanelerle köpekbalığı yemi olmuş buğday bitlerinin kurtlu çocukları! | Open Subtitles | أسرعوا أيَّتها الديدان النكرة، يا أبناء الأعذار المؤسفة لسوسة الحنطّة طُعم القروش! |
daha hızlı! daha hızlı! Hızlanırsan iyi olur! | Open Subtitles | أسرعي أسرعي ألا نستطيع التحرك بشكل أسرع |
Yerli nüfusun merkezinde oksijen biçimlenmesi daha hızlı yayılabilir, onları etkisiz hale getirin. | Open Subtitles | تشكيلات الأوكسجين يمكن أن تنتشر بسرعة أكبر في مراكز السكان الأصليين . تحييدهم |
Bir insanın kalp ya da beyin rahatsızlığı varsa, süreç daha hızlı olabilir. | Open Subtitles | إن أصيب الشخص بانسداد بالشرايين أو اضطراب عقلي يمكن أن يكون التأثير أكثر سرعة |
Dinle, Hoyt... eğer arkamdan hokkabazlık yapacaksan... seni tükürmenden daha hızlı bir şekilde buradan aldırırım. | Open Subtitles | اسمَع يا هويت إذا أردتَ أن تَرسُم المُخططات هُنا من وراءِ ظَهري سأَنقُلكَ من هنا أسرَع مِن أن تبسِق |
Hızlı moda sayesinde küresel trendler eskisinden çok daha hızlı şekilde belirleniyor. | TED | جراء الموضة السريعة، فقد تأسست توجهات العالم في الواقع بسرعة أكثر مما كانت عليه من قبل. |
Gerçeğinden daha hızlı çalıştırılabiliyorlar. | TED | كما أنّها تعملُ بشكلٍ أسرعَ من العضلات الحقيقية. |
Halihazırda, korumakla sorumlu olduğum halk tahmin ettiğimden daha hızlı şekilde ölüyor. | Open Subtitles | فى الوقت الحاضر , الاشخاص المسئول عن حمايتهم يموتون اسرع مما اتوقع |
Bu, her zaman gözümüzün algılayabileceğinden daha hızlı hareket eden maddelerle ilgili olmuyor. | TED | ولا يتعلق الأمر دائمًا بكون العالم يتحرك بسرعة كبيرة مما يجعل أعيننا غير قادرة على رؤيته |
Ve diğer insanlara kıyasla çok daha hızlı dil öğrenmemizi mümkün kılan şey ne? | TED | وما الذي يجعلنا قادرين على تعلم اللغات بصورة أسرع من الآخرين؟ |
Ayıkken bunu daha hızlı yapıyorum, ama bakacağız şimdi. | TED | عندما كنت في شبابي كنت افعل ذلك بشكل اسرع,لكننا سوف نتاكد. |