ويكيبيديا

    "dahil" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بما فيهم
        
    • يتضمن
        
    • يشمل
        
    • بما في ذلك
        
    • بما فيها
        
    • بينهم
        
    • جزء
        
    • ضمن
        
    • بالإضافة
        
    • تتضمن
        
    • متورط
        
    • تشمل
        
    • تشارك
        
    • متورطة
        
    • المشاركة
        
    Çoğumuz, ben de dahil daha önce bir tanrı görmemiştik. Open Subtitles معظمنا، بما فيهم أنا، لم نرى إلهًا حقيقيًا من قبل
    Niall Ferguson: Ben burada sadece... Dogu'nun yukselisi hakkinda konusmuyorum. Geri kalanlarin yukselisi hakkinda konusuyorum. Buna Guney Amerika da dahil. TED نيل فيرجوسون : حسناً أنا لا أتحدث هنا عن نهوض الشرق; أنا أتحدث عن نهضة بقية الدول، وهذا يتضمن جنوب أمريكا.
    Bazıları zehirliydi, tropik ipekotu dahil, çok yüksek konsantrasyonlarda kardenolitleri vardı. TED بعضها سام، يشمل الصقلاب الإستوائي، بتركيز عالي جدا من مادة الكاردولين.
    Benzer gelişmeler enerji alanında da gerçekleşiyor, yenilenebilir enerji de dahil. TED وتقدم مشابه يحدث في مجال الطاقة بما في ذلك الطاقة المتجددة.
    Ama gerçek şu ki, şu ana kadar ve şu an da dahil hayatımı toplum önünde konuşma korkusuyla sürdürdüm TED ولكن الحقيقة هي أنني عشت حياتي حتى هذه اللحظة، بما فيها هذه اللحظة، في خوف قاتل من التحدث أمام الناس.
    Para dolu ayakkabı kutularından bir konteynır dolusu var, birinci sınıf malzeme satarlar - duyarlı biri mutlaka dahil olmalı. Open Subtitles انهم لديهم وعاء ملىء بالنقود فى صناديق الأحذية انهم يبيعون أجود أنواع المخدرات لابد أن يكون من بينهم شخص ماهر
    Bu, Deniz Canlıları Sayımı adında çok daha büyük bir programın parçasıdır. Ve onlar, Dünya'nın her yerinde etiketleme yapıyor olacak. Molalar da bu programa dahil olacaktır. TED هذا هو جزء من برنامج أكبر من ذلك بكثير تسمى تعداد الحياة البحرية، حيث سنتعرض لوضع علامات في جميع أنحاء العالم ومولا ويذهب اليها ويدخل في ذلك.
    Ve hatta, ürünün şekil manipulasyonuna bile belli sınırlar içinde dahil olabilirsiniz. TED و ايضا يمكنك الاشتراك في التلاعب بشكل المنتج ولكن ضمن حدود آمنة.
    Tüm buruna sahip olan benim babam, ev de dahil. Open Subtitles إن أبي هو الذي يمتلك هذا بالكامل بالإضافة للجهة البحرية
    Sen dahil bu gemideki insanların yarısı ya vuruldu ya da yaralandı. Open Subtitles نصف الناس على هذه السفينه تم ضربه أو جرحه بما فيهم أنت
    Fiziki sorgulamaya cevap vermiyor, kendi çocukları dahil, diğer yaşayan canlarda umrunda değil. Open Subtitles انه لا يستجيب للاستجواب الجسدى ولا يهتم بأى روح أخرى بما فيهم أولاده
    Bakın, aileye dair herşeyden çabucak kurtulmam lazım. Siz de dahil. Open Subtitles علي ان أتخلص من أي دليل على عائلتي, بما فيهم أنتم
    Bunlar, çocuk kaçırmak dahil her tür suçu işleyebilecek kişilerdi. Open Subtitles الذين من الممكن أن يرتكبوا أي جريمة يتضمن ذلك الخطف
    Charlotte, ikimiz de biliyoruz ki annen istediğini elde etmek için her şeyi yapar, babamızı riske atmak dahil. Open Subtitles شارلوت أنا وأنتي نعلم بأنها ممكن أن تفعل أي شيء لتحصل على ما تريده يتضمن وضع أبانا في الخطر
    Sence ters davranışlara altı yaşındaki bir çocuğu kaçırma da dahil mi? Open Subtitles أتعتقدين بأن سلوك المتمردين يشمل الإعتداء على صبي في السادسة من العمر؟
    O günler bitti. Artık alkol yok. Öksürük şurubu ve romlu kek dahil. Open Subtitles ولت تلك الأيام، لا مزيد من الكحول، وهذا يشمل دواء السعال والحلوى بالرم
    18 aydan fazla sürede, binlerce çocuğunda dahil olduğu 100.000 çevre sakini yüksek seviyede kurşun kirletilmiş içme suyuna maruz kaldı. TED لمدة 18 شهرًا، تعرض 100,000 ساكن محلي، بما في ذلك الآلاف من الأطفال الصغار، لمياه شرب ملوثة بمستويات عالية من الرصاص.
    Bay-pas yapmayı dene. Ben 5 de dahil, tüm üniteleri görüyorum. Open Subtitles جرّب مجرى جانبي، أمامي سجلات كل الوحدات العاملة بما فيها 5
    Garnizon komutanı da dahil olmak üzere, esir düştüler. Open Subtitles فى الخارج أصطف الأسرى ومن بينهم قائد الحامية
    Senin dahil olduğun bir planın parçası değilse. Open Subtitles إلا لو كان هذا جزء من الخطة وأنت كنتَ مشتركًا بها
    Çocukların söylediği okulun 5km yarı çapına dahil bütün kızlar. seninmiş. Open Subtitles الاطفال يقولون كل البنات ضمن قطر 5 كم من المدرسة لك
    Tüm buruna sahip olan benim babam, ev de dahil. Open Subtitles إن أبي هو الذي يمتلك هذا بالكامل بالإضافة للجهة البحرية
    Sadece buna spor şortları giyip, diğer çocuklarla... banyoya girmenin dahil olduğunu düşünmemiştim. Open Subtitles لكنني لم أظن أنها كانت تتضمن ارتداء سروال رياضي والاستحمام مع الشبان الآخرين
    Sen şimdi bize Başpiskoposunda seks filmine dahil olduğunu mu söylüyorsun? Open Subtitles أنتَ تقول أن القس "رشمان" كانَ متورط فى أمور جنسية ؟
    -Bu haklara, balenle Amos Deleware'in bağırsaklarını deşmek de dahil mi? Open Subtitles أنها لا تشمل اندلعت النيران عاموس ديلاوير مع قطعة من البلين؟
    Aslında aptal oyunlarıma dahil olmayacaksın çünkü artık bir adam değilsin. Open Subtitles بالواقع لن تشارك بألعابي الغبية بعد الآن لأنك لم تعد رجلا
    Kardeşinin bu direnişçilere dahil olduğu hakkında bir bilgin var mıydı? Open Subtitles ألديك أدنى فكرة ما إن كانت أختك متورطة مع أولئك المتمردين؟
    İnsanları motive edip sürece dahil etmeli ve bu işi anlamalarını sağlamalıyız. TED كان علينا تحميس الناس و حثهم على المشاركة, و جعلهم يفهمون هذا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد