Her gün sanki anneler gününün ilk 10 dakikası gibi. | Open Subtitles | كل يوم يبدو وكأنه أول عشر دقائق من يوم الام |
Birkaç dakika bekle. Dorel'in birkaç dakikası yok. Tamam, tamam. | Open Subtitles | ـ أعطها بضعة دقائق ـ دوريل لا تملك بضع دقائق |
Dostum, seninki gibi bir hayatın 5 dakikası için adam öldürebilirim. | Open Subtitles | . يا صاح ، قد أقتل لآخذ حياتك ، لخمسة دقائق |
Polisi arayan kişinin ortaya çıkmak için 1 dakikası var. | Open Subtitles | اٍن الرجل الذى اٍتصل بالشرطة لديه دقيقة واحدة ليعرف نفسه |
Şu anda uyuyor ve... Onyedi dakikası kaldı. Mesaisine yetişmeyi seviyor. | Open Subtitles | إنها نائمة لسبعة عشر دقيقة أخرى تحب أن تبقى وفقاً للجدول |
Normal rutinini düşünürsek, sanırım dört dakikası daha var. | Open Subtitles | وفقاً لروتينها المعتاد، أقدر أن لديها دقيقتين آخرين |
Evet. Bir saat değil. Yine de iyi bir beş dakikası var. | Open Subtitles | ،أجل، ليس لمدة ساعة أعتقد أنها 5 دقائق جيدة على ما يبدو |
Daha vardiyada 10 dakikası geçmemişti ki 40 $'lık bıçağı kırdı. | Open Subtitles | بدأت مناوبتها لعشرة دقائق قبل ان تكسر شفرة منشار بأربعين دولار |
Hava akımını da hesaba katarsak şimdiden itibaren 6 dakikası var. | Open Subtitles | بوجود أدوات الانزلاق الفضائى سيحدث ذلك بعد 6 دقائق من الآن |
Zemin yangının içine çökmeden önce bir kaç dakikası var. | Open Subtitles | إنّ لديه دقائق قبل إنهيار الطابق بأكمله إلى داخل الحريق. |
İlk 3 dakikası 3 dolar. | Open Subtitles | يرجى إيداع 3.00 دولار للمرة الأولى 3 دقائق. |
İlk 3 dakikası 3 dolar. | Open Subtitles | يرجى إيداع 3.00 دولار للمرة الأولى ـ 3 دقائق |
Her günün her dakikası katlandığım acı hakkında bir şeyler biliyorsun artık. | Open Subtitles | الآن تعلمين شيئاً عن المعاناة التي تحملتها كل دقيقة من كل يوم. |
8'de altları değiştiriliyordu. Ve bir personelin yalnızca 30 dakikası vardı. 30 dakika ve temizlenmesi gereken 10 ya da 20 çocuğun altı. | TED | في الساعة الثامنة، يجب تغيير حفاضاتهم، لذا يقوم موظف بإطعام 10 إلى 20 طفلًا خلال 30 دقيقة فقط. |
Ne yazık ki, bu konuşmanın bundan sonraki 18 dakikası içinde şu an hayatta olan dört Amerika'lı yedikleri besinler nedeniyle ölmüş olacak. | TED | بكل أسف، في ال18 دقيقة القادمة عندما أقدم حديثي، أربعة أمريكيين أحياء سيموتون جراء الغذاء الذي يأكلونه. |
Buna göre, 2.40 ile 3 arasında, Astor Otelinden buraya dönüp... işini halletmesi için Jiggs Taylor'ın 20 dakikası vardı. | Open Subtitles | هذا يُعطى تيلور 20 دقيقة مابين 2: 40 و الثالثة ليعود الى هنا من فندق استور ويقوم بفعلته |
Dakikada bir yumurta yerse, çiğnemek için tam on dakikası kalıyor. | Open Subtitles | لو أكل بيضة كل دقيقة , فلديه عشردقائق لإبتلاعها |
Büyük bir gerginlik içinde, gitgide nefret etmeye başladığınız insanlarla günün her dakikası birlikte yaşamak. | Open Subtitles | الجلوس مع أشخاص يزداد نفورك منهم فى كل دقيقة خلال اليوم |
-Biliyor musunuz? Siz ucubelerin bu küçük problem ile ilgilenmesi için 2 dakikası var. | Open Subtitles | أنتما الاثنين أمامكما دقيقتين للإنتهاء من مشاكلكم الدرامية |
Hemen bugün kaydolursanız dakikası 1.99 dolara ben de sizi düzenli olarak ararım. | Open Subtitles | سجل اليوم، وسأقوم حتى بالإتصال بك بشكلٍ منتظم.. وذلك لقاء 1.99 دولاراً للدقيقة. |
Cinayeti işleyebileceği 13 dakikası var. | Open Subtitles | ذلك منحه 13 دقيقه لكي يقوم بالعمل اللازم |
Son beş dakikası bu soruya cevap verecektir. | Open Subtitles | الدقائق الخمسة الأخيرة ينبغي وأن تجيب هذا السؤال |
Halk içinde dik dik bakmanın dakikası 5 dolar. | Open Subtitles | عليك دفع 50 دولار بالدقيقة ...لمغازلة شخص في مكان عام |
Bunları dakikası 1500 ile 800 dolar arasında bir para için üretiyorlar. | TED | فتلك الشركة تنتج الان بتكلفة مابين الـ 800 والـ 1,500 دولار في الدقيقة. |