Kahretsin! Ona yasaklama emri çıkartıyorsun ve o seninle dalga geçiyor! | Open Subtitles | تباً ، أنت تعطيه أمر بعدم التعرض ، وهو يسخر منك |
dalga geçiyor. Öyle değil mi? | Open Subtitles | ـ إنها تمزح ـ أنت تمزحين يا إزابيل أليس كذلك ؟ |
Hadi şu partiyi başlatalım. Benimle dalga geçiyor olmalısın. Peki, hallettim. | Open Subtitles | حسناً , لنبدأ بالعمل من الأفضل لك أن تمازحني حسناً فهمت. |
Tabii, bu şey bizimle dalga geçiyor da olabilir ve hiçbir anlamı olmayabilir. | Open Subtitles | هل تعرفين يمكن أن يكون هذا الشيء يعبث فينا ولا يعني ذلك شيء |
-Seninle dalga geçiyor. Sen tahta olanını kullan. | Open Subtitles | هو يمزح فقط معك لما لا تستعملي الملقط الخشبي. |
Afrika, bizim adalet algımızla resmen dalga geçiyor. | TED | أترون، أفريقيا تسخر من فكرتنا عن العدالة. |
Karı kocayı ölene kadar bıçaklamak sanki evlilik bağıyla dalga geçiyor gibi. | Open Subtitles | تجريح رجل و زوجته حتى الموت و كأنه يسخر من رابطتهما الزوجية |
Gürültücü, içeceğini üzerinize döküyor, ve takımınızla dalga geçiyor. | TED | إنه يصرخ، إنه يسكب شرابه عليك، وهو يسخر من فريقك. |
...ve o polisle dalga geçiyor, tamam mı? Bir sonraki kurbanıyla ilgili ipuçlarını polise yolluyor. | Open Subtitles | كان يسخر منه كان يرسل له القرائن عمن ستكون ضحيته التالية |
dalga geçiyor olmalısın. Sadece yumruk attım ve henüz herhangi bir teknik bile kullanmadım. | Open Subtitles | لابد بأنك تمزح, ظربته فقط لكمة واحدة ولم أستخدم تقنيتي بعد |
- dalga geçiyor olmalısın. - Üzgünüm. Cebimde unutmuşum. | Open Subtitles | لا بد أنك تمزح آسف، لقد نسيت أنه في جيبي |
dalga geçiyor olmalısın. Arabasını daha dün yıkadı. | Open Subtitles | لا بد أنها تمزح لقد غسلت سيارتها البارحة |
Benimle dalga geçiyor olmalısın. Avukatlarımın anlaştığı bu değildi. Lütfen. | Open Subtitles | يجب أن تمازحني فهذا ليس ما تفاوض عليه محاميي |
Benimle dalga geçiyor olmalısın. Avukatlarımın anlaştığı bu değildi. | Open Subtitles | يجب أن تمازحني فهذا ليس ما تفاوض عليه محاميي |
Bizimle dalga geçiyor da olabilir. | Open Subtitles | ربما ذاك الشئ يعبث بنا فقط و لا يعني أي شئ |
Ofisin yarısı orada yiyor, herif bizimle dalga geçiyor. Bunu bulmamızı istemiş. | Open Subtitles | ، نصف موظفي المكتب يأكلون هناك إنه يعبث مع أحدنا ليجدنا |
Bunları tasarladığını söylediğinde dalga geçiyor sanmıştım. | Open Subtitles | ظننته يمزح عندما قال إنه يصمم هذه الأشياء |
Eğer arkadaşın olsaydı burada bizimle dalga geçiyor olmazdın. | Open Subtitles | اعتقد ان كان لديك اصدقاء لن تكون هنا تسخر منا |
Neden hep Eunice ile çıkmak istediğimde herkes benimle dalga geçiyor? | Open Subtitles | لماذا يضحك الجميع عليّ عندما أواعد أحدهم |
Bence bizimle dalga geçiyor. Hem gerçek olduğunu nereden bileceğiz? | Open Subtitles | اعتقد انه يتلاعب بنا اعنى كيف نعرف ان ذلك حقيقه ؟ |
Sanırım arkadaşların senle dalga geçiyor olmalılar. Silahı bana ver. | Open Subtitles | ، من المحتمل أن أصدقائك يعبثون معك أعطني المسدس |
Babm televizyona her çıktığında arkadaşlarım benimle dalga geçiyor. | Open Subtitles | كل مرة يظهر فيها والدي في برنامج تلفزيوني أصدقائي يسخرون مني |
Benimle dalga geçiyor olmalısın Başka bir tünelden gitmeyeceğim. | Open Subtitles | لابد أنك تمازحينني أنا لن أعبر نفق آخر |
Benimle dalga geçiyor olmalısın! Ne dağınıklık ama. | Open Subtitles | لابد أنكم تمزحون معي , يا لها من فوضى؟ |
Açık şekilde kurabiye seninle dalga geçiyor. | Open Subtitles | واضح جداً, أن هذا الكعك يستهزأ بكِ. |
Benimle dalga geçiyor olmalısın. | Open Subtitles | لا تستهبلي علي |