ويكيبيديا

    "davranıyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يتصرف
        
    • تتصرف
        
    • يتصرّف
        
    • يعاملني
        
    • تتصرّف
        
    • يتصرفون
        
    • يتظاهر
        
    • تعاملني
        
    • يَتصرّفُ
        
    • يعامل
        
    • تتظاهر
        
    • تعامل
        
    • معاملة
        
    • يعاملك
        
    • تعاملك
        
    Aradan hiç zaman geçmemiş gibi, hala küçük bir kızmışım gibi davranıyor, değilim. Open Subtitles إنه يتصرف ليس كأي وقت مضى, مثل أنني ابنته الصغرى, وأنا لست كذلك
    Tamamen bir yabancı gibi davranıyor, sanki onu tanımıyormuşum gibi. Open Subtitles , انه يتصرف بطريقة غريبة كأنني لا أعرفه على الاطلاق
    Masum olduğunu iddia eden biri için fazla suçlu gibi davranıyor. Open Subtitles اتعرف بالنسبة لرجل يدعي انه بريء انه يتصرف بالكثير من الذنب
    Yani bir anlamda, kendini korumaya çalışan canlı sistemler gibi davranıyor. TED إنها تتصرف إذن كخلية حية، نوعاً ما، محاولة الحفاظ على نفسها.
    Birbirimizi çok az tanıyoruz. Daha şimdiden ruh ikiziymişiz gibi davranıyor. Open Subtitles بالكاد نعرف بعضنا البعض و هي تتصرف مثل ما نكون أحباب
    Herhangi bir şeye kızmış gibi veya sinirli davranıyor muydu? Open Subtitles كان يتصرّف غريبا أو هل بدا عصبي حول أيّ شئ؟
    Karısı her nereye gittiyse, adam kaybolmuş fino gibi davranıyor. Open Subtitles منذ رحيلها إلى حيثما رحلت، بدأ يتصرف كأنه فقد كلبه.
    Bütün gazetelere kendi hakkında mektuplar yazarak, meşhur oluyor kahraman gibi davranıyor. Open Subtitles إنه يزداد شهـرة، يكتب خطابات عن نفسـة للصحف، يتصرف كنـوع من الأبطال،
    Sizi yıllarca korudum ama o alçak düşüncesizce böyle rezil davranıyor. Open Subtitles لقد قمت بحمايتكِ لعشرات السنين ولكن هذا اللقيط يتصرف بفظاعه شديدة
    Benim babam da ihtiyar Ravenwood gibi davranıyor. Hepsi kafayı yemiş. Open Subtitles أبي يتصرف على أنه شخص مسنّ من ريفينوود، هم جميعاً سيئون
    Başka bir arkadaşım daha var ve çok garip davranıyor. Open Subtitles وهناك ذلك الشخص الآخر يا رجل، إنه يتصرف بغرابة مؤخراً.
    Olmaz, olmaz, olmaz. Bunlar müesseseden. - Herkes çok nazik davranıyor. Open Subtitles لا, لا, لا, لا إنها على حساب المحل الكل يتصرف بلطف
    Şu günlerde çok garip davranıyor. İşini bırakıp gitti. Kimse onu görmedi. Open Subtitles لقد كانت تتصرف بغرابة لقد تركت عملها و لم يعد أحد يراها
    Olayın üzerinden 2 yıl geçmiş, ama daha yeni olmuş gibi davranıyor. Open Subtitles أنتي تعلمين, لقد حدث قبل عامين أنها تتصرف كأنه حصل بالوقت الحاضر
    Parti liderleri, seçmenler seni oyuncağını kaybetmiş çocuk gibi davranıyor görecek. Open Subtitles قادة الحزب و المصوتون سيرونك , على أنك تتصرف كطفل خسر
    Herkesten daha kısa süredir burada ve şimdiden böyle davranıyor. Open Subtitles مضى على فترة تدريبه هنا أقلّ من الآخرين، وهكذا يتصرّف
    Herkes bana bebekmişim gibi davranıyor. Bugün buraya kendin mi geldin? Open Subtitles الكل يعاملني كما الأطفال هل أتيت إلى هنا اليوم لوحدك ؟
    Yağmur azaldığında şempanzeler, ekibin daha önce görmediği bir şekilde davranıyor. Open Subtitles عندما ينحسر المطر تتصرّف الشمبانزي بطريقة لم يرها الطاقم من قبل
    Çok fazla patron var. Hepsi mühendis gibi davranıyor. Open Subtitles فهناك العديد من الرؤساء وكلهم يتصرفون كأنهم مهندسون
    Baksana, şimdi de bundan hiç keyif almıyormuş gibi davranıyor. Open Subtitles شكراً لك. أنظر، إنه الآن يتظاهر بإنه لم يستمتع بالأمر.
    Ayrıca bana kötü davranıyor ve beni dövüyorsun. Open Subtitles أنت لم تفعل أنت تعاملني معاملة سيئة وتضربني
    Ve askerlerini savaşa gönderen bir general gibi davranıyor. Open Subtitles وهو يَتصرّفُ مثل جنرال يُرسلُ قوَّاتُه للمُحَارَبَة.
    Bu doğru değil. O bir çiçekçi kıza bir düşesmiş gibi davranıyor. Open Subtitles هذا ليس صحيحا ، هو يعامل بائعة الورود كأنها دوقة
    Üzüntülü numarası yapıyor, ameliyatımı çalmak için üzgün gibi davranıyor. Open Subtitles انهاتتظاهربالحزن, تتظاهر بالحزن لسرقة جراحاتي
    Aynı şekilde, insanlar hayvanlara da bu şekilde davranıyor olabilir mi? Open Subtitles قد يصدق هذا على كيفية تعامل البشر مع الحيوانات الأخرى، أو أبناء الأرض الأخرى؟
    Bu günlerde ona karşı oldukça ters davranıyor. Open Subtitles إنه يعاملها معاملة سيئة نوعاً ما هذه الأيام
    Bu ülkedeki adalet sistemimiz eğer beyaz ve suçluysanız, fakir ve masum olanlara davrandığından daha iyi davranıyor. TED لدينا نظامٌ قضائي في هذه البلد يعاملك بطريقةٍ أفضل عندما تكون ثرياً مذنباً مما لو كنت فقيراً بريئاً.
    Sana pislik gibi davranıyor. Ona ödetmek istemiyor musun? Open Subtitles انها تعاملك بقذارة لاتريدين الانتقام مها؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد