| Hadi ama Leo dayı, kadının sana bakışını gördüm. | Open Subtitles | بالله عليك يا خالي ليو، رأيت كيف ينظر النساء إليك. |
| Öfkelenme, dayı. Bize gel! Yarın akşam birlikte yemek yiyelim. | Open Subtitles | لا تكن قاسياً يا خالي تعال وتعشّ معنا غداً |
| -Neden böyle deli bir yerde yaşıyorsun,Patrick dayı? | Open Subtitles | لماذا تعيش في بيت المجانين يا عمي باتريك؟ |
| Stuart dayı nerede, bilmiyorum. Çıkmalıyız. | Open Subtitles | أنا لا أعرف أين العم ستيوارت، لكننا يجب يخرج. |
| Charlie dayı, sen hasta değilsin. Bu çok komikti. | Open Subtitles | لماذا خال تشارلى انت لست مريضا هذا سيصبح شيئا مسليا |
| Kutlama için hep birlikte yemeğe çıktık dayı evine geri döndü | TED | و الآن ذهبنا معا على العشاء في هذه الليلة لنحتفل. عاد الخال إلى عائلته، |
| Gece anlattığı masaldan bahsediyor. Skeeter dayı, Jeramiah'ın bir at ve öpücük alacağını, bense sinirli bir cücenin onu tekmeleyeceğini söyledim. | Open Subtitles | عمّي سكيتر قال أن جيرمايا سيحصل على جواد جديد وقبلة |
| Yardıma gelememen çok üzücü dayı. | Open Subtitles | من المؤسف أنك لم تكن موجود لتُساعد يا خالي |
| Leo dayı, umarım seninle sokakta karşılaştığım gün sana kaba davranmamışımdır. | Open Subtitles | خالي (ليو)، آمل أنني لم أكن وقحاً عندما إلتقينا في الشارع |
| Bay City'de biri Jimmy dayı'ma söylemiş. | Open Subtitles | شخصً ما في مدينة "باي" أخبر خالي "جيمي" ـ |
| Ahaa, bu elma suyundan bende isterim, Saul dayı. | Open Subtitles | اريد تجربه عصير التفاح الرائع خالي "سول" |
| Jesse dayı, ilk motorunu ne zaman aldın? | Open Subtitles | إذاَ, عمي , جيسي متى حصلت على دراجتك الأولى ؟ |
| dayı yarın gece yokum unutma. | Open Subtitles | عمي ، أذكرك بأنني أحتاج أجازة ليلة الغد |
| Herkes bana karşı çok nazik ve çok mutluyum dayı. | Open Subtitles | إنهم لطفاء جداً، وأنا سعيد بذلك، عمي. |
| Elveda Edgar dayı, elveda Kelly çantası ve öbür hediyeler. | Open Subtitles | وداعاً العم إدجر, حقيبة كيلي و هدايا إدجر الأخرى |
| Ve bu dayı da çocuğu geri almak için birini kiralamış oldukça ciddi birini. | Open Subtitles | و هذا العم إستأجر رجلاً رجل خطير جداً ليستعيد الطفل |
| Çünkü biz sadece dayı ve yeğen değiliz. Bu farklı bir şey. | Open Subtitles | لأننا لسنا مجرد خال و أبنة أخت أنه شىء أخر |
| Burada dayı evlat edinme evrakını imzalıyor. | TED | هذه هو الخال يوقع أوراق التبني. |
| Skeeter dayı? Seni yaktığımız için sen de okulumuzu mu yakmak istiyorsun? | Open Subtitles | عمّي سكيتر , هل تريد هدم المدرسة لأننا هدمنا حياتك في القصّة ؟ |
| Çocukluğundan hiç teyze veya dayı veya birisi yok mu? | Open Subtitles | أليس هناك أي عم أو خال أو أي شخص من طفولتك ؟ |
| Bunalımdaydım. Sonra Charlie dayı geldi ve her şey değişti. | Open Subtitles | كان لدى اكتئاب ثم جاء خالى تشارلى و تغير كل شىء |
| Anneme, Bill dayı'nın evimize gelmesini istemediğimi söyledim. | Open Subtitles | أخبرتُ أمَّي أنا لَمْ أُردْ العمّ بيل سَيَجيءُ أكثر. |
| İçeri girsen iyi olur. Charlie dayı'n seni soruyordu. | Open Subtitles | الافضل أن تسرعى خالك تشارلى كان يسأل عنك |
| Acaba Earl dayı tamir etmesini biliyor mu? | Open Subtitles | أتسائل أتسائل إذا عمّ إيرل إعرف كيف يثبّت هذا |
| Bu nedenle dayı, cebime tek bir altın ya da gümüş kırıntısı koymamış olsa dahi bana hayrının dokunduğuna ve dokunacağına inanırım. | Open Subtitles | وبالتالي، عمى ، على الرغم من عدم وضع قطع من الذهب أو الفضة في جيوبي... فانى أعتقد أن هذا يجعلنى سعيدا وسوفيجعلنىسعيدا، |
| Bana kafayı yedirtecekler, dayı. | Open Subtitles | انهم يقودنى لجنون تيو |
| İyiyim ama bana dayı demekten vazgeçmen lazım. Sen de büyüdün bu da bizi pratik olarak aynı yaşta yapar. | Open Subtitles | أنا بخير , لكن لا تناديني بخالي الآن لقد كبرتي بما يجعلنا عمليا في نفس العمر |
| Bunca yıl berbat bir dayı oldun. | Open Subtitles | لقد كنت خالاً سيئاً جداً طوال هذه السنوات |