Şimdi, açık olayım konuşmamız yürüyüş konusundaki hislerimi değiştirmedi fakat neden oğullarını götürdüğü konusunda düşüncelerimi kesinlikle değiştirdi. | TED | والآن، لنكن واضحين، لم يغير حديثنا حقًا رأيي حول المسيرة، ولكنه غير تفكيري تماما بخصوص سبب اصطحابها لأولادها معها. |
Mazeretlerim kalmadı. Beni de döverdi. Ama bu ortadaki doğruyu değiştirmedi bu ailem için bir kabustu, bir kabus. | TED | و أوسعني ضربًا أيضًا, لكن ذلك لم يغير حقيقة أنه كان كابوسًا لعائلتي, كان كابوس. |
Onları yakından inceleme şansım oldu fakat bu haklarındaki fikirlerimi pek değiştirmedi. | Open Subtitles | لقد رأيتهم عن قرب. وذالك لم يغير كثيراً رأيي بشأنهم. |
Uğraşıyordum ben de. Bu hiçbir şeyi değiştirmedi. | Open Subtitles | كنت أعمل على فكّه، ذلك لم يغيّر شيئًا البتّة. |
Ekonomisini değiştirmedi, nüfus bileşenlerini değiştirmedi. | TED | لم تغير اقتصادها. لم تغير تركيبتها السكانية. |
Ama genç adam açısından bu hiç bir şeyi değiştirmedi, ve ona tamamen sadık kaldı. | Open Subtitles | ولكن هذا لم يغير صديقها, بل تمسك بها بصدق ,كما ينبغى للرجل. |
Yaptıklarım bizimle ilgili fikirlerini değiştirmedi, değil mi? | Open Subtitles | إنَّ ما فعلته لن يغير شيء لعلاقتنا، أليس كذلك؟ |
Hiçbir şeyi değiştirmedi, ama yine de yaptın. | Open Subtitles | هذا لم يغير اي شيء , لكنك فعلت تلك الامور بأي حال |
Neden şikayette bulunmadı ya da okul değiştirmedi? | Open Subtitles | لم لم يرفع تقريرا في حقنا أو حتى يغير المدرسه؟ |
Neden şikayette bulunmadı ya da okul değiştirmedi? | Open Subtitles | لم لم يرفع تقريرا في حقنا أو حتى يغير المدرسه؟ |
Doğru şeyin yapıldığından dolayı mutluyum ama bu çok bir şey değiştirmedi. | Open Subtitles | أنا سعيد بأن المياه عادت لمجاريها لكنه لم يغير الكثير |
Gerçeğin ortaya çıkmasından memnun ama bu çok fazla bir şeyi değiştirmedi. | Open Subtitles | إنه سعيد بأن المياه عادت لمجاريها لكن، لم يغير هذا الكثير |
Salı gününden beri çoraplarını değiştirmedi. | Open Subtitles | تعرفين,أنه لم يغير جواربه منذ الثلاء؟ جواربه؟ |
Oğlan istiyordu ve kız olduğum gerçeği dâhi planlarını değiştirmedi. | Open Subtitles | كان يريد ولداً وواقع كوني شابة.. لم يغير خططه |
Sadece yediklerini değiştirmedi, daha aktif bir insan oldu. | Open Subtitles | لم يغير الأشياء التي يأكلها فقط بل أصبح أكثر نشاطاً |
Senin hakkındaki hislerimin hiçbirini değiştirmedi. Seni kaybetme korkusu beni delirtiyor. | Open Subtitles | وهذا لا يغير شعوري تجاهك وفكرة خسارتك تُرعبني |
Evet, ama hiçbir şeyi değiştirmedi neticede. | Open Subtitles | نعم، باستثناء أنّه لم يغيّر شيئاً. |
Bu pankartlar açıkça depoları gösteriyor. Bu demekki tarihi büyük ölçüde değiştirmedi çünkü aynı imparatorluklar yükseldi ve devrildi. | Open Subtitles | تُظهر هذه اللافتات بوضوح سلسلة من المستودعات ما يخبرني أنّ لم يغيّر التاريخ بشكل ملحوظ... |
Savage'ı gemiye getirmek zaman çizgisini değiştirmedi. Ailen yine de ölüyor. | Open Subtitles | ضم (سافدج) للمتن لم يغيّر الخط الزمنيّ، وأسرتك ما زالت هالكة |
Avrupa da kemer sıkma karşıtı protestolarıyla çalkalandı, ama kıta yönünü değiştirmedi. | TED | أوروبا أيضًا هزتها مظاهرات مناهضة للتقشف ولكن لم تغير القارة اتجاهها. |
Mühür seni değiştirmedi. | Open Subtitles | لم تقم العلامة بتغييرك |
Mesele de bu Laurel. değiştirmedi. O beş yıl beni değiştirmedi. | Open Subtitles | هذا هو الأمر، لم تغيرني يا (لورال)، تلك الخمس سنوات لم تغيّرني. |