ويكيبيديا

    "de var" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • وكذلك
        
    • هناك أيضاً
        
    • هناك بعض
        
    • و هناك
        
    • ولدينا
        
    • لكن هناك
        
    • و كذلك
        
    • هناك العديد من
        
    • لدينا أيضاً
        
    • لدينا أيضا
        
    • ذلك هناك
        
    • ولديها
        
    • ولديّ
        
    • لدي أيضا
        
    • لديّ بعض
        
    Üstelik işlerine yarayacak komedi yeteneğim ve kalemim de var. Open Subtitles بالإضافة إلى ذلك ، لدي مهارات كوميدية مُفيدة وكذلك قلم
    Ancak kadın başına altı yedi çocuk sahibi olan pek çok Hıristiyan ülkesi de var. TED ولكن كان هناك أيضاً العديد من البلدان المسيحية التي كان لديها ستة إلى سبعة أطفال لكل امرأة.
    Başka teklifler de var ama merak etme, 242'yi alacağım. Open Subtitles هناك بعض مقدمي العطاءات الآخرين لكن لا تقلق سأحضر 242
    Aslında bu engellemeye söylememem için bir konuşmama emri de var. Open Subtitles .. و هناك تعهدٌ آخر بألا أخبر أحد بشأن الإنذار بالإبتعاد
    soruna yönelik çözümler geliştiren çok ama çok zeki insanlarımız var. Ve bunu yapacak teknolojimiz de var. TED لدينا أناس أذكياء، فائقو الذكاء، مهتمون بهذا الأمر ويحاولون إيجاد حل للمشكلة، ولدينا التقنية اللازمة للقيام بالأمر.
    Ama beyazperdeden aşina olabileceğin birkaç kişi de var tabii. Open Subtitles أجل، لكن هناك بضعة وجوه يمكنكِ أن تعرفيها من الشاشة.
    Okyanusa bakan bir süit seçtim, sigara içeriz diye penceresi de var.. Open Subtitles لقد أخترتُ جناحًا في المُحيط مع فتحة حتى نتمكن من التدخين وكذلك
    Otoritelerin güçlerini toplumu yanlış bir tehdit karşısında harekete geçirdiği benzer durumların potansiyeli bugün hala mevcut-- ancak bu yanlış inançlarla savaşacak mantıklı uyuşmazlık kapasitesi de var. TED إنّ احتماليّة حصول أحداث مماثلة، عندما تستخدم السلطات قوّتها لتحريك المجتمع ضدّ تهديد خاطئ، والذي مازال موجودًا إلى الآن— وكذلك القدرة العقليّة للمعارضين لمحاربة تلك المعتقدات الخاطئة.
    Tatlı patateste de var. Paula Abdul bana biraz getirecek. Open Subtitles وكذلك البطاطا الحلوة , بولا عبدول سيحضر لي البطاطا
    Ancak burada Guatemala gibi, Papua Yeni Gine gibi Yemen gibi, Afganistan gibi ülkeler de var. TED ولكن هناك أيضاً بلدان هنا مثل غواتيمالا ومثل بابوا غينيا الجديدة، ومثل اليمن وأفغانستان.
    küçük kıyafetler de var. Open Subtitles أنا مارك توليفر أنا وجانسون لدينا مكان صغير هناك أيضاً
    Fransız usülü kızarmış soğanlı sıkıştırılmış biftek de var. Open Subtitles هناك أيضاً قطع اللحم البقري و بصل فرنسي مقليّ أيضاً في أنبوب مضغوط
    Elbette içinde pek hoş olmayan şeyler de var, ama genel olarak bilim insanları evrenin varlığının muhtemelen iyi bir şey olduğu konusunda hemfikirler. TED ومن المؤكد أن هناك بعض من العناصر الأقل إثارة للشهية، لكن على العموم، فقد اتفق العلماء على أن وجودها هو على الأرجح أمر جيد.
    Ben size burada yer alan bazı harika tarihi görüntüleri göstermeyeceğim ama aralarında içinde at ve at arabaları olan resimler de var. TED ولن أريكم بعضا من التصوير التاريخي الرائع هنا، ولكن هناك بعض من صور الخيول والعربات كذلك.
    Başka gelenler de var. Kim o? Open Subtitles و هناك المزيد مِن الناس قادمون مرحباً, من الطارق؟
    Elimizde bilgisayara karşı oynayanların bilgisi de var. TED ولدينا بعض البيانات الأخرى حيث أنهم يلعبون عبر أجهزة الكمبيوتر.
    Ama sırf temiz olmaktan daha önemli şeyler de var. Open Subtitles لكن هناك امور كثيرة اكثر اهمية من كونك فقط نظيفا
    Onların hava gücü varsa benim de var. Onları yavaşlatabilmek için elimden geleni yapacağım. Open Subtitles لديهم قوة الهواء و كذلك أنا سأفعل كل شيء لأبطئهم
    Prostat kanserinin teşhisiiçin kullanılıyor, ama prostatın büyümesine neden olan pekçok başka neden de var. TED انه يستخدم لمعرفة وجود او احتمال وجود سرطان البروستات ولكن هناك العديد من الاسباب التي تدفع البروستات للتضخم
    Aynı zamanda evlerinden haftalık arama yapan 3 binden fazla gönüllümüz de var. TED لدينا أيضاً أكثر من 3000 متطوع يجرون مكالمات ودية اسبوعيا من منازلهم
    Sadece bu değil, biz de burada en son BMW ses sistemlerimi de var. Open Subtitles ليس ذلك فقط، لدينا أيضا أخر أنواع مكبرات الصوت و الموزع الذي تم بيعه
    Oradaki işiniz bitince tamir ettirmem gereken başka şeyler de var. Open Subtitles عندما تنتهي من ذلك هناك أشياء اخرى يتوجب إصلاحها
    Sessizce fotoğraf çekmelerinin yanı sıra telefoto lensleri de var. Çok şık bir gözlüktür. Open Subtitles انها تأخذ الصور ولديها عدسات تليغرافيه,وأنيقه جدا
    ve bazı kötü haberlerim var ama onlardan fazla iyi haberlerim de var. TED ولديّ بعض الأخبار السيئة، ولكن لديّ المزيد من الأخبار الجيدة.
    Yanımda biraz acid ve ecstasy de var. Open Subtitles لدي أيضا بعض أٌقراص الهذيان والنشوة
    O'nun için beklentilerim de var. Kayınlarımın bana saygı duymasını istiyorum. Open Subtitles لديّ بعض التوقعات أيضاً، أريد من أهل زوجة إبني أن يحترمونني.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد