ويكيبيديا

    "delhi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • دلهي
        
    • دلهى
        
    • نيودلهي
        
    • ديلهي
        
    • لدلهي
        
    Sence Delhi'de onca kız dururken bana mı âşık olacak? Open Subtitles أتعتقدين بأن جميع بنات دلهي قد ماتوا ولم يعد سواي
    Sonia, Delhi'deki bağlantı kurduğum kişi, çekim yapacağımız buharlı treni bulmuş. Open Subtitles إذاً، سونيا, مراسلتي في دلهي وجدت قطار البخار حيث يمكننا التصوير
    Eğer bu bomba Delhi'de patlarsa, o zaman nükleer savaş başlar. Open Subtitles إذا إنفجرت هذه القنبلة في دلهي سوف تكون هناك حرب نووية
    İnsanlara bilgisayar programları yazmayı öğretiyordum, 14 yıl önce, Yeni Delhi'de. TED كنت اعلم الناس كتابة برامج الحاسوب قبل 14 عاما في نيو دلهي.
    Görevli Kamal'i Heathrow'a kadar izledi. Delhi'ye giden uçağa bindi. Open Subtitles رجلنا قام باتباعه الى هيزرو حيث استقل طائره الى دلهى
    Kallikuppam, Yeni Delhi'deki kontrol grubumla beraber eğitimli bir biyoteknoloji öğretmeni olan özel bir okul seviyesini yakaladı. TED كالكوبم التحقت بمستوى مدرستي في نيو دلهي مدرسة للأغنياء بها استاذ علوم احياء متدرب.
    İster Yeni Delhi'de, ister New York'da olayım... Hindistan'daki haberler, akıllı telefonumdaki uygulamanın içinde yer alan yayınlardan biri. TED أخبار من الهند تيار في بلدي التطبيق الذكي وأنا سواء في نيويورك أو نيو دلهي.
    Genç bir kız, 23 yaşındaki bir öğrenci Delhi'de erkek arkadaşı ile birlikte bir otobüse biniyor. TED طالبة شابة في الثالثة والعشرين من عمرها استقلت حافلة في دلهي مع صديقها.
    Ve tabii ki internet üzerinden bu konuşmayı belki de Boenos Aires ya da Yeni Delhi'den seyredecek olan tüm o insanları da tanımıyorum. TED ومؤكد لا أعرف جميع الأشخاص الذين قد يشاهدون هذه المحاضرة على شبكة الانترنت. في مكانٍ ما في بيونس آيرس، نيو دلهي.
    Delhi'ye ya da Güney İtalya'ya ilk gittiğimde kendimi nasıl evimde hissettiğimi görünce çok şaşırdım. TED حينما ذهبت إلى دلهي للمرة الأولى أو للأجزاء الجنوبية لإيطاليا، كنت منهشة كيف أنني فعلا أحسست أنني في وطني.
    Delhi'nin ucuz, varoş mahallerinde küçük bir ekiple geniş bir odaya taşındım. TED انتقلت إلى غرفة كبيرة لشخص واحد بمقاطعة بوهيمية رخيصة في دلهي برفقة فريق صغير.
    Delhi, Lucknow gibi muhafazakar şehirde eşcinsel genç bir kadın olduğunuzu hayal edin. TED تصور أنك امرأة شابة مثلية في مدينة محافظة نسبيًا مثل لوكناو، التي تقع بالقرب من دلهي.
    Yaklaşık 17 yıl önce, Delhi'nin havasına alerji oldum. TED منذ ما يقرب عن 17 عام، أصبحت لدي حساسية من هواء دلهي
    Hindistan hükümeti bu binanın Delhi'deki en sağlıklı bina olduğunu gösteren bir çalışma keşfettiler ya da yayınladılar. TED إكتشفت حكومة الهند أو نشرت دراسة تظهر أن هذا هو أصح مبنى في نيو دلهي
    Sık sık küreselleşme ve kentleşme temasını inceliyorlar ve memleketleri Delhi de çalışmalarında sık sık yer alıyor. TED وهم عادة ما يقومون بسبر المواضيع التي لها علاقة بالعولمة والتحضر, وإتخذوا من مدينتهم دلهي موضوعاً متكرراً في أعمالهم.
    Delhi'de çalıştığımız hastane bu, Schorff Göz Vakıf Hastanesi TED تلك هي المستشفي التي نتعاون معها في دلهي, مستشفى سكروف الخيري للعيون
    Burada Delhi ve Mumbaiden birçok iyi arkadaşım oldu. TED لدي الكثير من الأصحاب هناك من هم من دلهي, ومن من مومباي
    Burası Madangiri Yerleşim Kolonisi, oldukça gelişmiş bir gecekondu bölgesi ve Yeni Delhi'nin 25 dakika dışında. Bu insanlarla orada tanıştım. Bana birgün boyunca etrafı gezdirdiler. TED والتي تدعى مستعمرة مادانجيري والتي فيها مشردون كُثر وتبعد 25 دقيقة عن نيو دلهي في الهند حيث قابلت هذه الشخصيات اللاتي قمن بأخذي بجولة حول المدينة
    Delhi'deki Ashoka Üniversitesi'ne gidebilmesi için ona rehberlik yaptık. TED أرشدناها للحصول علي فرصة تدريب بجامعة أشوكا، دلهى.
    Karısı da Delhi'den Bombay'a giden ve bir saat sonra kalkacak olan trendeymiş. Open Subtitles زوجته كانت على متن قطار من نيودلهي إلى بومباي غادرت بعد ساعة لاحقة
    Geçen yıl, Diwali'den hemen önce, Delhi'nin hemen dışında olan yetkisiz bir sanayi bölgesinde, kirleten firmalara ani bir teftiş yaptım ve havayı kirleten havai fişeklerin satıldığını gördüm. TED في العام الماضي، وقبل عيد دِيوالي مُباشرةً، قُمتُ بتفتيشٍ مُفاجئ للمصانع المُسبِّبة للتلوُّث في منطقةٍ صناعيةٍ غير مُصرَّح بها خارج ديلهي مُباشرةً، ووجدتُ الألعاب النارية المُسبِّبة للتلوُّث تُباع هناك.
    Bu Delhi'nin kanlı tarihidir. Open Subtitles هذا هو التاريخُ الداميُ لدلهي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد