deniz aşırı bir yere taşıyarak şirkete büyük tasarruf sağlarız. | Open Subtitles | إذا انتقلنا لما وراء البحار ، سنوفر الكثير على أنفسنا |
Eğer deniz aşırı bu banka hesabına hatrı sayılır miktarda para yatırırsam krallığı, kanosu ve kusursuz genç karısı benim olacakmış. | Open Subtitles | و بمجر أن أرسل نقود لأبين حسن النية إلي حساب بنك في ما وراء البحار سوف أرث مملكته و قاربه، و زوجته الشابة السمينة |
Çok detaylara girmeden söylersem, gidişimde bir Mcflurry dondurma makinesi ve deniz aşırı ülkelerden Risque reklamlarının olduğu bir video kaset var. | Open Subtitles | بدون الدخول في التفاصيل مخرجي يتضمن ماكينة ماكفلوري لصنع الآيسكريم وشريط فيديو لإعلانات تجارية لما وراء البحار |
Bu kadarına yetecek insan gücümüz yok. Tüm savunma birimleri deniz aşırı ülkelerde! | Open Subtitles | ليس لدينا ما يكفي من القوة فالحرس الوطني بأكمله خارج البلاد |
İlk deniz aşırı görevinde, hakkında çok az şey bildiğin bir şey için bir program hazırlamak gerçekten bayağı komik olabilir. | Open Subtitles | أول مهمة لك خارج البلاد مطلوب منك فيها أن تنجز تقريراً ببلد يبدو أنك تعرف القليل جداً عنها |
deniz aşırı operasyonlarla sorunlarımızı ötelediğimizi biliyorum. | Open Subtitles | أعرف باننا كنا نغطى على المشاكل فى مهامنا عبر البحار |
Bu protesto, bu birleşmenin deniz aşırı ülkelere iş göndermek gerçeğini de kapsıyor. | Open Subtitles | وكان لهذا التظاهر الواقع بأن هذا الدمج سيقوم بإرسال المهام إلى ماوراء البحار |
Aktif, deniz aşırı görevdeki askerleri arayamam. | Open Subtitles | أنا لن أدعو جنود بعيدا فى الخدمة الفعلية فيما وراء البحار |
Şirket deniz aşırı bir yere taşınırsa altın yumurtlayan tavuğun sonu olur. Müşterilere duygusal bağın olmadığını sanıyordum. | Open Subtitles | إذا انتقل لما وراء البحار ، سيقتل الشيء الكامن وراء المحرك الذهبي اللعين |
Askeriyeden onun deniz aşırı göreve gönderildiğinin onayını bekliyoruz, ama siz bakınmaya devam edin. | Open Subtitles | نحن ننتظر ان يؤكد لنا الجيش انها وراء البحار, لكن انظر من حولك |
Kavgacı tipleri yere serdim ve deniz aşırı koç transfer ettirdim! | Open Subtitles | لقد تصارعت مع مشاغبين الأرض و حصلت على مدربين من وراء البحار |
Benimle deniz aşırı bir ülkeye gitmene engel olacak kim var? | Open Subtitles | من ؟ من هم هؤلاء الأشخاص الذين لديك هُنا , والذين يمنعونك من المجيء ما وراء البحار معي ؟ المرضى |
Onu bir Amerikan hastanesinden çıkar, deniz aşırı, Asya'da bulunan kalabalık bir tesise gönder, gerçekte nasıl kullanıldığını anlatayım. Fototerapinin etkililiği ışık yoğunluğunun bir işlevi. | TED | أخرجها من المستشفيات الأمريكية، أرسلها إلى ما وراء البحار إلى منشأة مزدحمة في آسيا، هنا كيف تعمل فعلياً. الفعالية في العلاج الضوئي هو دور كثافة الضوء. |
deniz aşırı bir görevde paravan bir kimliğe bürünecekseniz asıl mesele hep ufak tefek şeylerde biter. | Open Subtitles | عندما تعمل تحت هوية مستعارة في خارج البلاد كل شيئ منوط بالأمور الصغيرة |
Bir süre deniz aşırı ülkelere gitmek büyük bir fedakârlık gibi görünmüştü. | Open Subtitles | والذهاب خارج البلاد لفترة و ذلك يبدو كتضحية كبيرة |
Evet, tüm toptan satış maliyetini deniz aşırı ülkelerde yeniden piyasaya sunmayı garanti ederek bir dolardan 100 sent ödeyebilirim, böylece yurtiçi satışları daha ucuza yapmazsın, ve bunun için, inan bana, bu sadece %30 komisyon koyduğumuz içinde yüzmek | Open Subtitles | حسناً، أستطيع أن أدفع لك 100سنت على الدولار الكلفة بالجملة كاملة ضمان إعادة تسويق خارج البلاد |
Garcia, FBI'da eşi deniz aşırı yerde görevli kaç kişi var bir bakar mısın? | Open Subtitles | غارسيا,كم شخص بالمكتب لديه زوج في الجيش و خدمته خارج البلاد |
deniz aşırı görevden geri dönen ve kendi cebini düşünen ilk o değil sonuçta. | Open Subtitles | لن يكون أول شخص يعود و يحاول الإستفادة من الوقت الذي قضاه خارج البلاد |
Bir süre deniz aşırı ülkelere gitmek büyük bir fedakârlık gibi görünmüştü. | Open Subtitles | اسافر عبر البحار لفترة وبدا لي هذا كأنه تضحية كبيرة |
"Babacığım deniz aşırı bir ülkede savaşıyor." | Open Subtitles | لا, يجب أن تشاهدي ذلك ♫ أبي يحارب عبر البحار ♫ |
deniz aşırı bir ülkeye gönderilmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما ارسلت بوسيلة مباشرة إلى ماوراء البحار |