Ve 1957 -- Birleşik Devletler Şili'nin bugün sahip olduğu aynı ekonomiye sahipti. | TED | و عام 1957 كان لدى الولايات المتحدة نفس الإقتصاد الموجود لدى تشيلي االيوم. |
Burada, Birleşik Devletler'de, dünyanın bir çok ülkesindekinden daha iyi olmayan sonuçları almak için kişi başına daha çok para ödüyoruz. | TED | هنا في الولايات المتحدة الأمريكية نحن ننفق مالًا كثيرًا للشخص الواحد من أجل نتائج ليست أحسن من دول كثيرة في العالم. |
Bu noktaya nasıl geldiğimizin cevabı Birleşik Devletler gıda tarihi. | TED | كيف وصلنا لهذا الدرك هو تاريخ الغذاء في الولايات المتحدة. |
Uyuşturucular, Birleşik Devletler'e Arizona, Teksas ve Kaliforniya'daki Kaçakçılık koridorları üzerinden geliyor. | Open Subtitles | المخدرات تدخل امريكا عبر ممرات التهريب في اريزونا و تكساس و كاليفورنيا |
Fabrika sahibi, avukat, duvarcı ve doktor oldular, biri de Birleşik Devletler Başkanı. | TED | أصبحوا عمال مصانع و محامين و بنائين وأطباء، واحد منهم رئيس للولايات المتحدة. |
Birleşik Devletler ve Japonya da bu listede olacak ama onlara zaten baktık. | TED | بالتأكيد، ستكون الولايات المتحدة واليابان ضمن تلك القائمة، لكننا ألقينا نظرةً عليهم بالفعل. |
Doğduğum yeri bırakıp Birleşik Devletler'e gelene kadar, bu kelimelerin etkisini kavrayamamıştım. | TED | ما إن غادرت موطني الأصلي إلى الولايات المتحدة حتى لاحظت تأثير كلماتها. |
Nixon Birleşik Devletler'i temsil için Gana'daki bağımsızlık kutlamalarına gider. | TED | ذهب ريتشارد نيكسون ليمثل الولايات المتحدة في إحتفالات إستقلال غانا. |
- Fräulein (bayan) Birleşik Devletler de, Chicago'daki Gamma Beş deneylerinde bulundunuz mu? | Open Subtitles | ا سيدى ألم تكونى حاضرة اثناء تجارب جاما خمسة فى الولايات المتحدة ؟ |
Ben Birleşik Devletler Ordusu 209'uncu Hava İndirme Özel Kuvvetler biriminde hizmet verdim. | Open Subtitles | أنا خدمت بجيش الولايات المتحدة الـ 209 وحدة القوات الخاصة , المحموله جوا |
16 yaşında, ben de görevimi yapıp Birleşik Devletler Orman Hizmetleri'nde çalışmaya başladım. | Open Subtitles | لذلك في سن ال 16، فعلت واجبي وبدأتالعمل لخدمة الغابات في الولايات المتحدة. |
Birleşik Devletler Meclisine akıl ve insanlık getirmeyi görevim addediyorum. | Open Subtitles | أن أجمع الأثنين الحكمة والانسانية . فى كونجرس الولايات المتحدة |
Birleşik Devletler Meclisine akıl ve insanlık getirmeyi görevim addediyorum. | Open Subtitles | أن أجمع الأثنين الحكمة والانسانية . فى كونجرس الولايات المتحدة |
Birleşik Devletler ve Japonya'yı nükleer saldırı ile tehdit ediyor. | Open Subtitles | قام بالتهديد للقيام بهجوم نووي على الولايات المتحدة و اليابان |
Birleşik Devletler'de yaşayan iyi insanlar burada olmanın daha iyi olacağına karar verdi. | Open Subtitles | شعب الولايات المتحدة الامريكية الطيب قرر أنة من الافضل لك أن تبقى هنا |
Bilakis, belki ben, Çin'de, Japonya'da, Hindistan'da, Birleşik Devletler'de, Avrupa'daki mükemmel şirketlerin yürüttüğü olayların birazcık da olsa haber vericisiyim. | TED | ما اسهمت به هو ربما انني كنت نقطة وصل بين اعمال تقوم بها افضل الشركات في الصين و اليابان و الهند و امريكا و اوروبا. |
Birleşik Devletler'e dönmemi istemeyenler var. | Open Subtitles | هناك بعض الناس الذين لا يريدون عودتى الى امريكا |
Hayır, o parayı bana, Birleşik Devletler'e vardığımızda, ona pantolon almam için verdi. | Open Subtitles | لقد أعطتني المال لكي أحضر لها من امريكا بعض الملابس |
Birleşik Devletler'in gelecekteki başkanının karısı için çok da büyük sayılmaz. | Open Subtitles | حسنا .. لاشئ كثير على زوجة الرئيس المنتظر للولايات المتحده الأمريكيه |
Birleşik Devletler ile hiçbir bağım bulunmuyor, 50 eyaletin hiçbirisi ile, gerçekten. | TED | ليست لي علاقة بالولايات المتحدة، كل الولايات ال50،ليس صحيحا. |
Hala Birleşik Devletler'de olduklarına inanıyorum, fakat bunun ötesinde, bilmiyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنهم ما زالوا فى أمريكا و لكنى لا أعرف شيئا غير ذلك |