Adanın diğer tarafında... oraya çok benzeyen bir yer bulduk. | Open Subtitles | في الجانب الآخر من الجزيرة وجدنا مكان يشبه هذا كثيراً |
Onu alıp bizimle bu kayalıkların diğer tarafında buluşmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدكَ أن تجلبه وتلقانا في الجانب الآخر من هذه الجروف |
Bu işin diğer tarafında ne var, çalışmayı sunduktan sonra yani? | Open Subtitles | ما الجانب الآخر من ذلك بعد ما تنهي ذلك العمل ؟ |
Tıpkı Alice'in aynanın diğer tarafında keşfettiği dünya gibi. | Open Subtitles | أغرب من العالم الذي إستقبل أليس في الجانب الأخر من الزجاج |
Eminim ki kendini vatansever sanıyorsun ve bir uyuşturucu savaşını idare ettiğini sadece sınırın diğer tarafında kan döküldüğünü düşünüyorsun. | Open Subtitles | وأنا واثق جدا أنّك تدعو نفسك وطنيًا وتخبر نفسك أنّك تسيّر حرب مخدرات وتبقي الدم على الجانب الآخر من الحدود |
Dağın diğer tarafında bir arduvaz madeni var. | Open Subtitles | يوجد سقف مُلغّم فى الجهة الأخرى من الجبل |
Olayın gerçekleştiği yerin iki blok ötesinde, Main Sokağının diğer tarafında yaşıyoruz. | Open Subtitles | نقطن على بعد مبنيين من موقع الحدث على الجانب الاخر من الشارع الرئيسي |
Peki o kapının diğer tarafında ne var dersiniz? İsa. | Open Subtitles | و خمنّوا مالذي موجودّ على الجانب الآخر من ذلك الباب؟ |
Madalyonun diğer tarafında ise, sürekli olarak yetenekli, seçilmiş ve yönetmek için doğmuş gibi övülmenin de dezavantajları vardır. | TED | وعلى الجانب الآخر من هذا الامر ان الاستمرار في القول اننا موهوبون .. واننا خلقنا لكي نحكم .. وان نتحكم بالمجتمع |
Kendilerini rahmin diğer tarafında karşılaşacakları dünya için hazırlıyorlar. | TED | انها تُعِدُّ انفسها لهذا النوع من العالم الذي ستواجهه على الجانب الآخر من الرحم. |
Ülkenin diğer tarafında, derse gittim ve defterimin kenarlarına bir şiir yazdım. | TED | وعلى الجانب الآخر من البلاد، ذهبتُ إلي صفّي المدرسي وكتبت قصيدةً في هوامش دفتري. |
JR: Hedef büyüdükçe, daha fazla engeller ile karşılaşırsınız ve o hedefin diğer tarafında zafer vardır. | TED | رجل 3: كلما كبر الهدف، كلما زادت العوائق التي تواجهها، وعلى الجانب الآخر من ذلك الهدف يوجد الانتصار. |
Şimdi yarımadanın diğer tarafında, uyuyan bir balıkçı köyü var; Cabo Pulmo. | TED | الآن، على الجانب الآخر من شبه الجزيرة تقع كابو بلمو، وهي جزيرة صيد هادئة. |
Kapının diğer tarafında ne olduğunu görmeyi deneyelim mi? | Open Subtitles | هل نجرب ذلك؟ لكي نشاهد ما الموجود على الجانب الأخر من البوابه؟ |
Barikatın diğer tarafında Ebu Şebbab isimli biri var. | Open Subtitles | في الجانب الأخر من الشريط الحدودي ستلتقون بشخص يعرف نفسه بإسم أبو الشباب |
Ama size göstermek istediğim kulak zarının diğer tarafında yatmaktadır. | Open Subtitles | ولكن ما أريد أن أريكم إياه يكمن في الجهة الأخرى من طبلة الأأذن |
Ve kapının diğer tarafında ne yaptığınız... size kalmış. | Open Subtitles | لكن ما ستفعله عند الجانب الاخر من الباب هو انت حر فيه |
Kanalın diğer tarafında sinir hücrelere bağlanır, deri ve kas hücrelerine. | TED | على الطرف الآخر من القناة يتصل العصب مع الخلايا خلايا الجلد و خلايا العضلات |
Masanın diğer tarafında oturduğum zaman daha eğlenceliydi. | Open Subtitles | كنت أستمتع أكثر عندما كنت على الناحية الأخرى من الطاولة |
Ya da "Teyzem bana kuzeninin nehrin diğer tarafında..." "...su birikintisi bulduğunu söyledi." | Open Subtitles | وقالت عمتي أن ابن عمها وجد بركة ماء بالجانب الآخر من هذا النهر. |
Kafamın diğer tarafında bir şeyler hissediyorum hâlâ. | Open Subtitles | عِنْدي ما زِلتُ أَحْصلُ على بعضه الشعور على الجانبِ الآخرِ لرأسي. |
Batakhaneler kasabanın diğer tarafında, biliyorum. | Open Subtitles | ماأعرفه أن منطقة العاهرات في الطرف الآخر من المدينة |
Yani bunca yıldır babamın kasabanın diğer tarafında bir çiftlik malzemeleri dükkân işlettiğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | طوال هذا الوقت أبي في الجهة المقابلة من البلدة يديرّ متّجر للغذاء |
Sturbucks bardağının yarısından yapılmış, diğer tarafında da pul ve benim evimin adresi var. | TED | هذه قد تم تصميمها بوضوح باستعمال نصف كأس ستاربكس مع طابع وعنواني الشخصي مكتوب على الجهة الأخرى. |
Kontrol merkezinin girişi orada. Şu pistin diğer tarafında. | Open Subtitles | المدخل الرئيسي إلى غرفة القيادة هو في الجانب البعيد لرصيف الهبوط هذا. |
efendim, kontuarın diğer tarafında kalmalısınız. | Open Subtitles | سيدي, يجب أن تبقى في ذاك الجانب من العداد |
Onu hiç görmemiştim, çünkü binanın diğer tarafında çalışıyordum. | Open Subtitles | وبالطبع أنا لم أراه من قبل كنت اعمل في الأسفل في الجهة الاخرى من المبنى |