Seni en son gürdüğümde, tek elinde bomba atar vardı diğerinde de M-16. | Open Subtitles | آخر مرة رأيتك فيها كنت تحمل مسدس في يد و إم16 في الأخرى |
bir diğerinde hiçbir işe yaramayabilir. | TED | قد يعجز هذا العقار عن مقاومة الأطوار الأخرى |
Bir elimde sıcak ekmek, ve bir diğerinde buz var. | Open Subtitles | أحمل خبزاً ساخناً في يد، وفي الأخرى أحمل الثلج. |
Bir kopyada kapılar, diğerinde ise duvarlar gibi farklılıklar var. | Open Subtitles | مدخل الغرف مفتوح فى نسخة ومسدود بالطوب فى النسخ الاخرى |
Bu dünyada beni terk edip diğerinde de ölmemi mi istedin? | Open Subtitles | هل تخليت عني في هذا العالم وأردتني ميتاً في الآخر ؟ |
..ve diğerinde hayatımı düzeltecek para... ..ve tam bir huzur hissediyorum. | Open Subtitles | و المال اللازم لاحتياجي القادم باليد الأخرى و بعدها أشعر بسلام تام |
Vezneler odanın yan tarafında, kredi memurları diğerinde. | Open Subtitles | أمناء الصندوق على جانب واحد من الغرفة موظفي القروض على الناحية الأخرى |
Bu elimde bir çeyreklik diğerinde de sıradan bir yumurta var. | Open Subtitles | في هذه اليد لدي عملة نقدية و في اليد الأخرى , بيضة عادية |
Bir elimde ot makası vardı, diğerinde de petunya çiçeği. | Open Subtitles | وكانت لديّ جائزة زهور البتونيا في اليد الأخرى |
Bir elinde dergi diğerinde metre vardı. | Open Subtitles | كانت أم رافا في غرفة الجلوس, مجلة الديكور في إحدى اليدين ومقياس متر في الأخرى. |
Bir elinde dergi diğerinde metre orta sınıf bir kadın vücudunu gösteren bir etek giymiş bir hayalet gibi süzülüyordu. | Open Subtitles | وعادت إلى غرفة الجلوس المجلة في يد والمتر في الأخرى, تطفو كالأرواح, ترتدي لباس شفاف يسمح برؤية جسد |
Bir uzmana görünmeden önce diğerinde de çıktı. | Open Subtitles | قبل أن أرى طبيب تخصصي قد ظهرت بالعين الأخرى أيضاً |
Sen ve Stacey birinde, ben ve oğlanlar diğerinde. | Open Subtitles | أنت وستايسي في غرفة،وأنا والأولاد في الغرفة الأخرى |
Bir gözümde parlak bir ışık var. Şimdi diğerinde. | Open Subtitles | أرى ضوء ساطع في العين الأولى والأن في الأخرى |
diğerinde şu anki mülk sahibinin başı belaya girdi. | Open Subtitles | وفي الأخرى .. المالك الحالي كان في المنصب |
İki resimden sadece birisinde gülümsediğimi fark edebilirsiniz, diğerinde dalış partnerimin görüntüyü çekebilmesi için çok daha fazla yakınlaşması gerekti. | TED | ستلاحظون أنني أبتسم في إحدى هذه الصور فقط، وفي هذه الصورة الأخرى صديقي في الغوص كان يجب أن يكون أقرب بكثير ليأخذ الصورة. |
Bir kopyada kapılar, diğerinde ise duvarlar gibi farklılıklar var. | Open Subtitles | مدخل الغرف مفتوح فى نسخة ومسدود بالطوب فى النسخ الاخرى |
- Bir elimizde Maximilian var, diğerinde Juarez ikisinin arasında da haydutlar. | Open Subtitles | لدينا ماكسيميليان من جهة وخواريز في الاخرى وقطاع الطرق بينهما |
Bir elimde cigara, diğerinde çakmakla burada oturuyorum ve bu geceyi asla atlatamayacağım. | Open Subtitles | انا جالس ومعي سيجارة مارجوانا في يدي والقداحة في الاخرى ولا استطيع الصمود اكثر هذه الليلة |
Bir elimde bir şişe şarapla diğerinde sutyenim. | Open Subtitles | مع زجاجة من النبيذ في يد واحدة ، وحمالة صدر لي في الآخر. |
Çok yorulmuşum, ve işte, kuyruğunu sallayarak yatak odasına geliyorsun bir elinde terliklerim, diğerinde bir martini. | Open Subtitles | انا كثيف ثم تاتي الي غرفه النوم و تهزي ذيلك الصغير حذائي في يدي و كاس مارتيني في يدي الاخري |
Bir ülkede çok yağmur yağarken, diğerinde o kadar da değildi. | TED | كانت تمطر كثيراً في أحد البلدين, لكنها لم تمطر كثيراً في البلد الآخر. |