Bu günlerde, hikâyemi açıkça paylaşıyorum ve diğerlerinden de aynı şeyi yapmalarını istiyorum. | TED | هذه الأيام، أشارك قصتي بشكل مُنفتح، وأطلب من الآخرين أن يشاركوا قصصهم أيضًا. |
Polis bir adamla uzun uzun konuştu. Biriyle diğerlerinden daha uzun. | Open Subtitles | الشرطة تحدثت مع شخص واحد فقط أكثر مما تحدثوا مع الآخرين |
- diğerlerinden daha değişik bir pozisyonda olduğunu son defa hatırlatayım. | Open Subtitles | دعني اذكرك للمرة الأخيرة انت في وضع مختلف عن الطلاب الآخرين |
Ve çünkü, bazı gruplar, diğerlerinden üç kat fazla pirinç tüketiyor. | Open Subtitles | وبسبب أن هناك مجموعات معينة تستهلك ثلاثة أضعاف الرز عن البقية |
Örnegin bazı insanların böcekler tarafından diğerlerinden daha sık ısırıldığını farketmiş miydiniz ? | TED | على سبيل المثال، هل لاحظت سابقا كيف أن بعض الناس يتم قرصهم من البعوض مرات أكثر بكثير من الاخرين ؟ |
Bahse girerim, en kötü gününde bile diğerlerinden iki kat daha meleksindir. | Open Subtitles | أراهن أنك في أسوأ حالاتك أفضل من أي ملاك من الملائكة الأخرى |
Bu ayrıca, bir enstrümanın kalabalıkta ortaya çıkma yeteneğini de etkiler çünkü kulaklarımız bazı frekanslara diğerlerinden daha güçlü uyum sağlar. | TED | كما أنه يؤثر على قدرة أداة لتبرز في حشد من الآلات، لأن آذاننا مضبوطة بشكل أكبر لالتقاط بعض الترددات دون غيرها. |
Ahlaklı, asil ve normal biri gibi görünüyorsun... ve mutfak işlerine yardım ediyorsun... ama diğerlerinden geri kalır tarafın yok. | Open Subtitles | تعطى الإحساس بأنك نبيل ومؤدب وتستطيع المساعدة فى المطبخ ولكنك مثل الأخرين |
Buradaki bazı öğrenciler diğerlerinden daha çok zarar vermeye yatkınlar. | Open Subtitles | بعض الطُلاب هُنا أكثر عُرضة للسلوكيات الهدّامة منَ الطُلاب الآخرين |
Şüpheli de bunu biliyordu çünkü onu diğerlerinden daha çok izledi. | Open Subtitles | وهو عَرفَ بأنّ لأن صَرفَ وقت أكثر الذي يُراقبُها مِنْ الآخرين. |
Bu adamlar diğerlerinden daha güçlü ve daha dayanıklıdır buna bile direnmişlerdir. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال أقوى وأكثر صموداً عن أي من الآخرين وقد خضعوا لذلك |
Eğer kazanmak için diğerlerinden daha çok çalışmışsanız kaybedince herkesten çok üzülürsünüz. | Open Subtitles | ،عندما تعمل بجد وتعمل أكثر من الآخرين .فإنّك تعاني كثيراً عندما تخسر |
Sizi diğerlerinden daha iyi kılan yetenekleriniz için asla özür dilemeyin. | Open Subtitles | لا تعتذروا أبداً على القدرات التي تجعلكم أفضل من الناس الآخرين |
Bu modelleri nasıl ediniriz? diğerlerinden alarak. | TED | أين نحصل على هذه النماذج؟ نحصل عليها من الآخرين. |
Böylelikle bazı insanları diğerlerinden daha dayanıklı yapan şeyin ne olduğunu anlamak üzere yola çıktım. | TED | و قررت أن أجد السبب الذي يجعل بعض الناس أكثر مرونة من الآخرين. |
İlk sayının diğerlerinden daha küçük olduğunu biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أتعرفين لماذا الرقمين الأولين أصغر من البقية كنت أعرف أنها |
diğerlerinden sıyrılıp çıkan şu evi görüyormusun? | Open Subtitles | اترين ذلك المنزل الكبير الذي يقف اعلى من الاخرين ? |
Ama bu iki numara arasındaki aramalar diğerlerinden daha fazla. | Open Subtitles | المكالمات الأخرى تذهب بينه وبين الرقمان الآخران اكثر من غيره |
Bununla birlikte, diğerlerinden daha güçlü bilimsel desteğe sahip bazı sağlık faydaları vardır. | TED | ومع ذلك، هنالك بعض الفوائد الصحية التي تتمتع بدعمٍ علميٍ قويٍ عن غيرها. |
Bu, oğlanın diğerlerinden farklı olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | و هذا ما سيؤدي إلى إنفصال الصبي عن الأخرين |
Onun diğerlerinden farklı olduğunu... | Open Subtitles | لقد توقعت أن تكون مختلفة عن جميع الأخريات |
Ve belki diğerlerinden daha iyi hareket edenler çocuklarını sonraki nesillere taşımakta daha şanslı olacaklar. | TED | وربما كان أولئك الذين يتحرّكون على نحو أفضل من غيرهم لديهم فرصة أكبر لإيصال أبنائهم إلى الجيل القادم. |
Perşembeyi iple çekiyorum. Umarım bu seferkini diğerlerinden daha çok beğenirim. | Open Subtitles | أتطلع ليوم الخميس آملاً بأن يروق لي ذلك أكثر من الآخرون. |
Bu arada analistlerimiz, diğerlerinden farklı davranan daha uzun boylu birini fark etti. | Open Subtitles | منذ بدأ كل هذا، سنح للمُحلّلين عدّة فرص للتّعرف على الرجل الذي يبدو أطول من البقيّة |
diğerlerinden farklı olarak sahip olduğum bir şey daha var: size ilgi duyuyorum. | Open Subtitles | والشيء الآخر الذي املكه .. ولا يملكه الباقين هو اهتمامي بكم ايها الرفاق |
Senin de diğerlerinden bir farkın olmadığını unutmuşum. | Open Subtitles | يجب ان اذهب وانسى انك كنت مثل بقيتهم جميعا |
500 millik hatta bazı bölgeler diğerlerinden daha rahattı. | Open Subtitles | وعلى طول الجبهة البالغ 500 ميل كان هناك قطاعات اسهل من الاخرى |
Ama büyüdüğümde diğerlerinden farklı olarak bu yeteneğimi hiç kaybetmedim. | Open Subtitles | ولكن على عكس الأخرون عندما كبرت لم أفقد تلك الخاصية |