Muazzam ticari ve kültürel çıkarımlara sahip inanılmaz derecede güçlü bir dinamik oyunda. | TED | ديناميكية قوية للغاية لها آثارها الضخمة التجارية والثقافية هي في الملعب. |
Değiş tokuş ediyoruz, ticaret yapıyoruz, takas ediyoruz, paylaşıyoruz ama bunlar dinamik ve çekici şekillerde yeniden keşfediliyor. | TED | نحن نقايض، نتاجر، نبادل، نشارك، لكن يتم إعادة إبتكارهم في أشكال ديناميكية وجذابة. |
dinamik kaptializmde hepimizin bildiği gibi devlet ile özelin ortaklıklarına ihtiyacımızın olduğu. | TED | ما نعرفه جميعا في ديناميكية الرأسمالية أن ما نحتاجه فعلا هو إقامة شراكات بين القطاعين العام والخاص. |
İkinci bir zorluk da, hareketin, bu dört bileşen arasında, çok kompleks ve dinamik bir etkileşim olmasıdır. | TED | وثانيا أنه بسبب أن الحركة هي نتاج تفاعل ديناميكي معقد جدا وتفاعل ديناميكي معقد جدا بين تلك العناصر الأربعة. |
Bu muazzam dinamik ürünü kullanmadaki yetersizliğimiz ve doğrudan çöpe atmamız. | TED | عدم مقدرتنا على استخدامه كسلعة حيوية متميزة، فنقوم بإلقائه في المخلفات. |
dinamik yapı şoku emiyor; ama kıkırdakta daha fazla yapı var, | Open Subtitles | البنية الديناميكية باستطاعتها امتصاص الصدمات فالغضروف يحتوي علي العديد من الإنشائات |
Bu ufacık çipin içinde yaşayan hücreler var, dinamik bir ortamda bulunan ve farklı hücre türleri ile etkileşimde olan hücreler. | TED | لدينا خلايا حيّة في تلك الرقاقة الصّغيرة، الخلايا الموجودة في بيئة ديناميكية تتفاعل مع مختلف أنواع الخلايا. |
Herhangi bir konuda oy kullanmak konusunda kendinizi rahat hissetmezseniz oy hakkınızı dinamik ve yükselmekte olan sosyal liderliğe katkı sağlamak için başkasına devredebilirsiniz. | TED | وإذا كنت غير مرتاح للتصويت على مسألة ما يمكنك دائمًا تفويض صوتك لشخص ما مما يسمح بقيادة اجتماعية ديناميكية |
Sadece bir yıllık veri, ama Güney Okyanusu'nun ne kadar dinamik olduğunu görebilirsiniz. | TED | إنها معلومات سنة واحدة، لكن يمكنكم رؤية ديناميكية المحيط الجنوبي. |
Bu tür belleklere dinamik denir, çünkü tekrardan veri tutmak için periyodik yüklenme gerektirdiğinden kısa bir süre yüklü kalırlar. | TED | لهذا تسمى الذاكرة ديناميكية لأنها تعالج الشحنات لفترة قصيرة قبل أن تتتسرب. تتطلب اعادة شحن دوري للاحتفاظ بالبيانات. |
Kültürler yaratıcı, dinamik süreçlerdir, kural ya da sınır dayatmazlar. | TED | فالثقافات هي عمليات ديناميكية وخلّاقة. وليست قوانين وقيودًا مفروضة. |
Bu bir gerçek dinamik simülasyon animasyonu. | TED | هذه محاكاة ديناميكية رسومية لحركة الرجل الآلي |
Sanat ve bilim dinamik bir dengeye sahip. İste burda yenilik oluşuyor bana sorarsanız. | TED | هناك توازن ديناميكي بين العلم و الفن و من هنا يمكننا صناعة الإبداع |
Bu pasif. Bu dinamik. Kızı alacağından emin. | Open Subtitles | هذا غير مثير إنه ديناميكي لقد ذهب للحصول على تلك الفتاة |
Elimde 40 kanallı güzel bir alet var, tek band, ses kilidi, dinamik ses normalizasyonu. | Open Subtitles | نعم، لدي واحد صغير بأربعين محطة ذو موجة بوجه واحد قفل صوتي، إسكات ديناميكي |
Bence çalışmayı göstermek için gerçekten burayı daha dinamik yapabilir. Hm. | Open Subtitles | أعتقد بأن ذلك سيجعل من هذه المساحة أكثر حيوية لعرض الأعمال |
Ve iklim değişikliği tehdidine rağmen dinamik bir şekilde büyümeye devam ediyor. | TED | والذي ينمو بطريقة حيوية علي مر الزمن مع تهديد تغير المناخ. |
Belki de belli müzik salonlarında olan da budur, bu dinamik pekala ise yarayabilir. | TED | إذاً ربما يكون ذلك، في فتحات محددة، ربما تعمل هذه الديناميكية جيداً. |
Yani dinamik bakış açısı hem Çin'e hem de Hindistan'a gidişat yönü açısından uyuyor. | TED | وهنا تتوافق النظرية الديناميكية مع الصين والهند كلتيهما فيما يتعلق بهذا الأمر. |
Global dinamik'te staj yapıyorum. | Open Subtitles | في الواقع، لدي منحة تدريبية في مؤسسة الديناميكة العالمية |
Buna göre cihazın dinamik aralığı 80 desibel, 30 desibellik gürültü tabanıyla. | Open Subtitles | ووفقا لهذه، النطاق الديناميكي للجهاز ثمانون ديسيبل مع أرضية ضجيج 30 ديسيبل |
Kardeşinizle ilişkiniz gerçekten ilginç dinamik temellere oturuyor galiba. | Open Subtitles | تعلم ،هذا أهتمام دينامي أظهرته مع أخاك هناك |
Herşeyin paketlenip Global dinamik'e götürülmesini istiyorum. | Open Subtitles | أريد تعبئة كل شيء هنا ويؤخذ إلى "جلوبال داينكمس". |
Yedi yıl önce evlendiğim güçlü, dinamik ve zeki kadını görüyorum | Open Subtitles | نفس قوي الإرادةِ، الإمرأة الذكية الدينامية تَزوّجتُ قبل سبعة سنوات. |
Global dinamik bugün Kriyostaz'dan birisini canlandırdı. | Open Subtitles | مركز الديناميكيات العالمي أعاد للوجود شخصا من التجميد هذا اليوم |
Yenilik getiren dinamik bir iş adamıyım ben. | Open Subtitles | أنا رجل أعمال مفعم بالحيوية يتجاوز حدود ما هو ممكن |
dinamik bir insan grubuyla tanıştı, kendisine rahat bir ortam verdiler. | TED | ثمّ قابل مجموعة من الأشخاص المفعمين بالحيوية الذين قاموا بمساعدته. |
Ve 27'den 34'e kadar Tchaikovsky'nin istenen dinamik geçişine erişemedik. | Open Subtitles | ولم نكن بإستطاعتهم تدارك الأمر و أيضاً بيتر تشايكوفسكي لقد حول دينامية من مقطع 27 إلى 37. |