ويكيبيديا

    "dinliyorlar" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يستمعون
        
    • ينصتون
        
    • يتنصتون
        
    • يستمعونَ
        
    • يسمعون
        
    • ويستمعون
        
    • أنهم يصغون
        
    Şimdiye dek hiç kimse beni dinlemedi, hiç. Şimdi ise tabii ki dinliyorlar. Open Subtitles لا أحد يستمع لي أبداً ، أبداً والآن ، طبعا ، يستمعون إلي
    Onun mecazlarını ve benzetimlerini dinliyorlar. Ve eğer yeterince çalışırlarsa o büyüye anahtar olacak bu küçük şeyleri öğrenmeye başlıyorlar. TED يستمعون للاستعارات والتشبيهات، ويبدؤون في تعلم هذه الأشياء الصغيرة والتي إن تدربوا عليها بما يكفي تصبح مفتاح السحر.
    Görüldüğü üzere Los Angeles'ta Hollywood Bowl'dalar, L.A. Philharmonic'in çaldığı bilgisayar oyunu müziklerini dinliyorlar. TED اتضح أنهم في هوليود لوس أنجلس يستمعون إلى إل أي فيلهارمونيك يعزف موسيقى الألعاب الإلكترونية
    Egosu kabarık olsun ya da olmasın, onu dinliyorlar, değil mi? Open Subtitles سواء كان مصابًا بغرور الذات أم لا إلا أنهم ينصتون إليه
    dinliyorlar, ama önceden kaydedilmiş kasetler koyduk. Open Subtitles إنهم يتنصتون علينا. لكننا دبرنا أشرطة مسجلة مسبقاً لهم
    Ama sence beni dinliyorlar mı? Open Subtitles استدعوني للحضور لكن هل تعتقديهم يستمعون لي ؟
    Bütün bunlar hakkında daha açık konuşabilmeyi isterdim ama biliyorsun insanlar dinliyorlar. Open Subtitles أريد أن أكون أكثر وضوحا لكل هذا لكن... أنت تعلم الناس يستمعون
    Sanırım insanlar sabahın 4'ün de gerçekten radyo dinliyorlar. Open Subtitles أظن أن الناس حقاً يستمعون للراديو بالرابعه صباحاً
    Hendrix'i dinliyorlar. Doğruyu söyleyen adamı. Open Subtitles . إنهم يستمعون إلى هندريكس . الشخص الذى يخبرهم بالحقيقة
    Hendrix'i dinliyorlar. Doğruyu söyleyen adamı. Open Subtitles . إنهم يستمعون إلى هندريكس . الشخص الذى يخبرهم بالحقيقة
    Bu adamlar, bütün gece yüksek sesle Arap müziği dinliyorlar. Open Subtitles هؤلاء القوم يستمعون إلي موسيقى عربية صاخبة كل ليلة
    Çocuklar, sessiz olun, muhtemelen söylediğimiz her şeyi dinliyorlar. Open Subtitles اهدأوا يا شباب محتمل انهم يستمعون لاي شيء نقوله
    Çocuklar, sessiz olun, muhtemelen söylediğimiz her şeyi dinliyorlar. Open Subtitles اهدأوا يا شباب محتمل انهم يستمعون لاي شيء نقوله
    Seyirciler kulaklıktan bir monolog dinliyorlar ve dinledikleri şey, kızın düşünceleri. Open Subtitles لذا فإن المشاهدين يستمعون الى المشهد بسماعات أذن، و ما يسمعونه هو أفكارهم،
    dinliyorlar mı diye kontrol etmek için fahişelerden ve genelevlerden konuşmaya başladım. Open Subtitles ابدأ بالحديث عن الفساد وبيوت الدعارة, فقطلـأرىإذا ماكانو يستمعون.
    .. çünkü bu adamı dinliyorlar. Open Subtitles ينصتون لذلك الرجل الفارغ وهو يخاطبهم من شرفته.
    Beni dinliyorlar, ben de o hayali olabildiğince uzaklaştırıyorum. Open Subtitles و هم ينصتون اليَ لأنني يمكنني ان آخذه بعيداً
    Onları izlemek için havalandırmaya küçük bir kamera sokmuştum. - Ne dinliyorlar? Open Subtitles لقد تسللت إلى إحدى كاميرات الممر لمراقبتهم إلى ماذا ينصتون ؟
    - Bana tek kelime etmeden önce hala o odayı dinliyorlar. Open Subtitles -نعم -قبل أن تقول لي كلمة, لايزالون يتنصتون على تلك الغرفة
    Bu insanlar, sana saygı duyuyorlar. Seni dinliyorlar. Open Subtitles هؤلاء الناسِ، يَحترمونَك و يستمعونَ إليك
    Bu bir radyo iletisi. Onlarda aynı müziği dinliyorlar. Open Subtitles انه ارسال راديو انهم يسمعون نفس الموسيقى
    kullanıcıdan kullanıcıya çözüm..." anlıyorsunuz. Sanırım bu beyler Hindistan'da kafalarına kulaklıklarını takmış dinliyorlar. TED اعتقد ان اؤلئك الموظفين في الهند يضعون سماعات الراس, تعلمون ما اعني, ويستمعون.
    İnsanlar ne yapacaklarının söylenmesine, öyle ihtiyaç duyuyorlar ki, herkesi dinliyorlar. Open Subtitles الناس يريدون بان يتم إخبارهم بما يفعلونه بشدّة ولدرجة أنهم يصغون لأي احد عندما تقول ناس

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد