ويكيبيديا

    "doğru şeyi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الشيء الصحيح
        
    • الصواب
        
    • بالشيء الصحيح
        
    • الشئ الصحيح
        
    • الأمر الصائب
        
    • الشيء الصائب
        
    • الشيئ الصحيح
        
    • الشّيء الصّحيح
        
    • الأمر الصحيح
        
    • الشىء الصحيح
        
    • بالأمر الصائب
        
    • بالأمر الصحيح
        
    • بالشئ الصحيح
        
    • بالصواب
        
    • بالعمل الصائب
        
    doğru şeyi yaptın. Bazen bunun bedeli çok yüksek oluyor. Open Subtitles لقد فعلت الشيء الصحيح ولكن الثمن إحياناً يكون غالي جداً
    - Sadece bir saniye doğru şeyi yaptığımıza inanmak istedim. Open Subtitles لدقيقة واحدة أردت أن أعتقد أننا كنا نفعل الشيء الصحيح
    Ama doğru şeyi yapmak, herkesin menfaatini korumak değil midir? Open Subtitles ولكن أليس فعل الصواب هو ما يصب فى مصلحة الجميع؟
    Arjantin hükümeti tavsiyeme kulak verip, doğru şeyi yaptığı için mutluyum. Open Subtitles أنا سعيد فقط لأن حكومة الأرجنتين اهتمت بنصيحتي و فعل الصواب
    Bu çocuğun doğru şeyi yapmasını bekleyerek kimseye bir iyilik yapmıyorsun. Open Subtitles لكنك لا تخدم أحداً هنا بإنتظار الفتى أن يقوم بالشيء الصحيح
    doğru şeyi yapmakla başarılı olmak arasında seçim yapmak zorundaydım. Open Subtitles كان عليّ أن أختار بين فعل الشئ الصحيح وأن أنجح
    Hayatımda her zaman doğru şeyi yapmamış olabilirim ama insanlar değişir. Open Subtitles و لم أفعل أبداً هذا الشيء الصحيح في حياتي الناس تتغيّر
    Zor olduğunu biliyorum ama seni doğru şeyi yapman için yetiştirdim. Open Subtitles نا أعرف أن ذلك صعباً، لكنني أثق بك لفعل الشيء الصحيح
    - doğru şeyi yapıyorsan bilmek çok zor değil mi? Open Subtitles من الصعب جداً أن تعرف إذا كنتَ تفعل الشيء الصحيح.
    Temel olarak insan olmak ve doğru şeyi yapmak anlamına geliyor. TED هذا يعني أساسا أن تكون إنسان وأن تفعل الشيء الصحيح.
    Truman'ın eski sözüne inanıyorum, eğer Amerikalılar gerçekleri açıklarsanız doğru şeyi yapacaklardır. TED أعتقد حقا أن خط ترومان القديم ، إنه إذا أعطيت للشعب الأمريكي الوقائع، سوف يفعلون الشيء الصحيح.
    Sanırım Albay Taylor'ı tanıdığınızı inkar etmekle doğru şeyi yaptınız. Open Subtitles أعتقد أنكم عملتم الشيء الصحيح بإنكاركم لمعرفة الكولونيل تايلور
    Bu şekilde yaşamak istemiyorsun. Hayatına devam ediyorsun. doğru şeyi yaptığını söylemek için buradayım bu yüzden aynen devam et. Open Subtitles لا تريد العيش بتلك الطريقة ، عليك المضي قدماً أنا هنا لأخبرك ، أنت تفعل الصواب ، حافظ عليه فحسب
    John sen delisin, ama sen ama ben doğru şeyi yaptığımı biliyorum. Open Subtitles جون يمكنه أن يعتقد أنك مجنونة ولكن أنت تدرين أنك فعلت الصواب
    Eğer son birkaç dakikam kalsa, doğru şeyi yapmayı denerim. Open Subtitles إن كان لدي لحظات متبقية في حياتي، سأحاول فعل الصواب
    Aslında şunu diyorsun: Haklara ihtiyaç duyacağımı düşünmüyorum ve ben bu insanlara güveniyorum hakları bir kenara bırakalım, onlar önemli değil istihbaratçılar doğru şeyi yapacaktır. TED أنت تخبرهم أنك لست بحاجة إليها. إذن أنا واثق أنه سيتم التخلص منها لأنها غير مهمة هؤلاء الأشخاص سيقومون بالشيء الصحيح
    Sanırım Lily şirketle ve senin mahkumla doğru şeyi yapmaya çalışıyor. Open Subtitles اعتقد أن ليلي تحاول فعل الشئ الصحيح بالشركة وبصديقك المسجون أيضا.
    Umarım doğru şeyi yaptım. Open Subtitles هذه هي الوحش أتمنى من أنني قد فعلت الأمر الصائب
    Ama, en doğru şeyi, bu gece onların yatağında yapacağız, tamam mı? Open Subtitles لكنك تعلمين أننا سنقوم بفعل الشيء الصائب في سريرهم الليلة، حسنا؟
    Bin değişik nedenden dolayı, her zaman doğru şeyi yapmalıyım, değil mi? Open Subtitles لألف سبب مختلف وأنا دائماً ما أقوم بفعل الشيئ الصحيح ، صحيح ؟
    Çoğu insan sadece kolaylarına geldiğinde doğru şeyi yapar. Open Subtitles أكثر الناس يفعلون الشّيء الصّحيح فقط عندما هو سهل لهم
    doğru şeyi yaptığına olan inancım tazeleniyor. Bu herif basit bir pezevek değilmiş... Open Subtitles كلما أتيقن أنك فعلت الأمر الصحيح لم يكن مجرد شخص غريب الأطوار
    Ve düşündüğün zaman, doğru şeyi yapacağından eminim. Open Subtitles و أنا على يقين أنك عندما تفعل , ستتخذ و تفعل الشىء الصحيح.
    Bu yüzden sana doğru şeyi yapmana izin verecek teknik detayı söylüyorum. Open Subtitles لذا أركن إلى منحكِ الطابع التقني الذي سيجعلكِ تبررين قيامكِ بالأمر الصائب
    Gizlice aşağı inmiş ve hediyeleri yerleştirmiş, benim için doğru şeyi yapmaya çalışıyordu. Open Subtitles أعدَ وجبة خفيقة و أعدَ حفلة عيد الميلاد كان يحاول أن يقوم بالأمر الصحيح من أجلي
    doğru şeyi yapmaya çalıştığınızı söyleyip duruyor. Open Subtitles كان يستمر في قول أنك تحاول القيام بالشئ الصحيح
    Dürüst olmak gerekirse doğru şeyi yaptığımdan emin değilim, ama ısrar ediyor. Open Subtitles لأكون صادقاً , لست متأكداً بأنني أقوم بالصواب , لكنّها باتت تلّح
    O adama yardım etmek baya iyiydi yani doğru şeyi yapmak. Open Subtitles أجل ، كان لدى الرجل يد قوية ولقد قمت بالعمل الصائب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد