ويكيبيديا

    "dolabında" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • خزانة
        
    • خزانته
        
    • خزانتك
        
    • الخزانة
        
    • خزانتها
        
    • بخزانة
        
    • دولاب
        
    • بخزانتك
        
    • درج
        
    • بخزانته
        
    • خزانتكِ
        
    • خزنتك
        
    • في دولابه
        
    • في الخزانةِ
        
    • في حجرة
        
    Hangisi daha aşağalayıcı bilemiyorum-- oğlumun dolabında marihuana ile yakalanması mı, yoksa bunu açıklayacak adam gibi bir yalanı bile olmaması mı! Open Subtitles لا يمكنني أن أقرر ماذا أكثر إذلالاً حقيقة أنهم أمسكوا مخدرات في خزانة ابني أم لأنه لا يمكنه اختلاق كذبة مقنعة حتى
    Yatak odası dolabında, yere sabitlenmiş metal bir kutu vardı. Open Subtitles كان هناك صندوق معدني موصد بالارض في خزانة غرفة نومه
    Bir oda tutmaya bile param yok, kapıcı dolabında yatmak zorunda kalıyorum. Open Subtitles لا يمكنني أن أدفع أجرة غرفة يجب أن أنام في خزانة البواب
    Hatta sahip olduğu her şey düzenli şekilde dolabında asılı ve düzenli şekilde sandığında katlıydı. Open Subtitles و رغم هذا كانت كل أشيائه معلقة بأناقة في خزانة ملابسه و مطوية بعناية في خزانته
    Yalan söylemeyi kes yoksa dolabında bulduğum uyuşturucuyu polise veririm seni küçük pislik. Open Subtitles أو سآخذ العقاقير التي وجدتُها في خزانتك وأسلّمها للشرطة، أيّها الوغد الصغير القذر
    Şimdi Rod, her gece dolabında Rita Rudner olup olmadığını kontrol ettiriyor. Open Subtitles الآن رود يجبرني على تفقد الخزانة كل مساء بحثاً عن ريتا رادنر
    Bunu babamın dolabında buldum. Hayatta olmadığı için ona bunun ne olduğunu soramadım. Open Subtitles وجدتهُ في خزانة والدي, وبما إنّهُ متوفي فلا اَستطيع أن أسالهُ ماذا يعني
    Babe Ruth'ın beyzbol topu mutfak dolabında, eski bir tenekenin içinde. Open Subtitles كرة بيسبول بيب روث في خزانة المطبخ في علبة قصدير قديمة
    Eve kadar getirdim ve ebeveynlerimin misafir odası dolabında, onu bir uzay mekiğine dönüştürdüm. TED دفعته إلى المنزل، وفي خزانة غرفة ضيوف والديّ، حولته إلى مركبة فضاء.
    İlaç dolabında mantar ilacı buldum. Open Subtitles وجدت إنبوب مطهر من الفطريات في خزانة أدويتها
    Ve senin bu dağınık giysi dolabında ne giyeceğine karar verecek olmalarını bir hayal et. Open Subtitles وتخيليهم فوق خزانة الملابس الغير مرتبة هذه وهم يحاولون اختيار شىء لتلبسيه
    Böyle şeyleri dolabında tutuyor, ama oraya bakmama mı söyledi. Open Subtitles إنه يُبقى هذه الأشياء فى خزانته وليس مسموح لى بالتواجد هناك
    Ama dolabında sizin üniformanızı bulduk. Open Subtitles وجدنا أحد ألبستكم الموحدة في خزانته هل لديك فكرة كيف وصل لهناك؟
    ! dolabında birkaç yüz dolar duruyor. Hiç birşey çalınmamış. Open Subtitles ليس لديه سوى زوج من الآلاف في خزانته هذا هو كل الهراء
    Görüyorum ki bu hafta dolabında birkaç değişikliğe gitmişsin ki tamamen saygı duydum. Open Subtitles أرى أنك قمت ببعض التغييرات في خزانتك لهذا الأسبوع الأمر الذي أحترمه كليا
    Ona ne dolabında ne de hayatında yeri olmadığını söyle. Open Subtitles وتخبرينها بأنه لا مكان لها في خزانتك أو في حياتك
    dolabında sincap bulundurmak yasaksa, bunu belirten bir uyarı asmalılar. Open Subtitles أتعلم إن كان عندك سنجاب في الخزانة غير مسموح به فارميه فانا لست عرافاً لأقرأ الأفكار
    Atacağına söz verdiği kırmızı bir yağmurluk giyiyordu, yıllardır dolabında saklamaya devam ettiği. Open Subtitles كانت ترتدي معطفها الأحمر الواقي من المطر و التي وعدت بأنها سترميه و ظلت تسحبه من خزانتها , عاماً بعد عام
    Evet, bunlardan yüzlercesini kasap kâğıtlarına sarılmış halde dolabında bulduk. Open Subtitles حقاً , لقد وجدنا العديد منهم ملفوفين فى ورقة بخزانة الملابس
    Bu küçük dostumuzun öksürüyor. İlaç dolabında ona uygun ilacın var mı? Open Subtitles هذا الصغير لديه بعض السعال هل لديك اى شىء فى دولاب الدواء
    Seni dolabında sadece topuklular ve sütyenle bulmuştum, hatırlıyor musun? Open Subtitles أتتذكرين عندما وجدتك بخزانتك بأحذيه ذات كعب عالي وحمالة صدر فقط؟
    Bütün notları ve kaset kayıtları dosya dolabında duruyor. Open Subtitles جميع ملاحظاتها وتسجيلاتها موجودة في درج البطائق
    dolabında bir kasa var. Open Subtitles لديه خزنة بخزانته
    dolabında konyak sakladığına inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدق بأنكِ تحتفظين بالشراب في خزانتكِ
    Golf kulübündeki dolabında... avcı bıçağı gören bir tanığı var. Open Subtitles لديه شاهد يدّعي أنه شاهد سكّين صيد في خزنتك بالنادي الريفي
    Hayır. Başı belada olan bu. Bu ayakkabıları dolabında bulduk. Open Subtitles لا هو في مشكلة كبيره لقد وجدنا هذا الحذاء في دولابه
    Sabah geldiğinde onları dolabında bırak Profesör. Open Subtitles يَتْركُهم في الخزانةِ عندما أنت يَجيءُ فيه في الصباحِ، أستاذ.
    Bu alet benim gerçekliğimde bir depo dolabında durduğundan, diğer yöne çevir. Open Subtitles منذ هذه الأداة يجب أن تكون في حجرة خزن في حقيقتي اتصل بالطريق الآخر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد