dostlarımız diğer tarafta acı çekerken burayı nasıl sevebiliriz ki? | Open Subtitles | كيف لنا أنّ نحب المكان هنا، و أصدقائنا يعانون بالخارج؟ |
dostlarımız Virginia'ya üniversiteye gittiğini ve geçirdiği ağır gripten öldüğünü sanıyor. | Open Subtitles | أصدقائنا يُصدقون أنها كانت في فيرجيينا بكلية وأتت وهى مُصابة بإنفلونزا |
diğer deniz ve askeri güçlerdeki dostlarımız ve müttefiklerimizin birçoğu da iklim riski konusunda çok net görüşlere sahip. | TED | لدى العديد من أصدقائنا وحلفائنا في القوات البحرية والجيوش الأخرى وجهات نظر واضحة في ما يتعلق بأخطار المناخ. |
Tüm dostlarımız iş ortaklarımız gözden ve gönülden ırak oldular. | Open Subtitles | جميع أصدقاؤنا ومعاونينا لم ارهم منذ وقت طويل ولا أبالي، |
Aslında, masanın sonundaki dostlarımız için... ilaç daha çok işe yarayabilir. | Open Subtitles | اظن ان العقار سيعمل بصورة جيدة علي اصدقائنا في نهاية الطاولة |
dostlarımız arasında bilecek miyiz seni yoksa gidecek miyiz yolumuza? | Open Subtitles | هل نعتبرك أحد أصدقائنا ؟ .. أو تدعنا لا نعتمد عليك ؟ |
Şunu da unutmayın. dostlarımız verebileceklerini verdiler. | Open Subtitles | يجب أن تعلم أنه بالإضافة إلى أننا حصلنا على كل ما يمكننا من أصدقائنا.. |
Bireysellik tehlikelidir... ve daha beşikteyken yokedilmelidir, dostlarımız ancak bu şekilde rahat hissedebilir. | Open Subtitles | الفردية وحش , يجب أن يوأد فى مهده لنجعل أصدقائنا يشعرون بالراحة |
Bayındırlık Bakanlığı araştırma yürütürken dostlarımız tahliye edildi. | Open Subtitles | لقد تم طرد أصدقائنا أثنا قيام وزارة الأشغال العامه بعمل خرائط مساحيه |
dostlarımız ikinci beyz'de, dönmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | أصدقائنا الهاربون يحاولون فعلها و العودة لديارهم. |
Rus dostlarımız bizi aldattı. Devrimi kendimiz finanse ediyoruz. | Open Subtitles | أصدقائنا الروس فشلوا نحن يجِب أن نمول الإنقلاب بأنفسنا |
Masamıza hoş geldiniz, ilkel dostlarımız. | Open Subtitles | مرحبا بكم على مائدتنا . يا أصدقائنا البدائيون الجدد |
O gün sen karım oldun. dostlarımız aşkımızı kutlamak için toplandı. | Open Subtitles | اليوم الذى أصبحت فيه زوجتى الذى أحتفل أصدقائنا فيه بنا |
FBI`daki dostlarımız birazdan burada olur. | Open Subtitles | أصدقائنا مِنْ مكتب التحقيقات الفدرالي سَيَكُونُون هنا في الوقت الحاضر. |
Bence bunu bir dinlemen lazım. dostlarımız bizi buraya geliş amacımıza ulaştıracaklar gibi. | Open Subtitles | أظنّ إنّ عليك سماع هذا, أصدقاؤنا على وشك أن يقودوننا لما جئنا لأجله |
Kraliyet İrlanda Teşkilatındaki dostlarımız beni susturmak istiyorlar. | Open Subtitles | أصدقاؤنا شرطة المملكة الآيرلندية يريدون إسكاتي. |
Benim için üç kopya yapın, bir tane Başkan'ın ekibi için, bir tane Matignon'a, bir tane de Albay Martin için, böylece tüm dostlarımız onu her an görebilir. | Open Subtitles | اصنع ثلاث نسخ لي، واحدة لموظفي الرئيس وواحدة لماتينيون وواحدة للعقيد مارتن ليتمكن اصدقائنا من قرائتها |
Gerçek olsa da olmasa da dostlarımız bu parayı almaya gelecek. | Open Subtitles | لكن لا علاقة لهذا بالموضوع, حقيقية أم لا أصدقاءنا سيعودون لأجله |
Uçabilen zaman makinesindeki zaman yolcusu dostlarımız birden burada belirecek, öyle mi? | Open Subtitles | رفاقنا المسافرون زمنياً في مركبة زمنية طائرة يفترض أن يظهروا هنا، صحيح؟ |
Kuru erikli kiş, vejetaryen dostlarımız için. | Open Subtitles | فطيرة الكيش بالبرقوق، هذه لأصدقائنا النباتيين |
Sanırım dostlarımız Gregory ve Beloff özel bir yol izleyeceklerini söylemiş ve Bayan Hodgson da böyle yapmaya epey istekliymiş. | Open Subtitles | يبدو أن صديقينا حصلوا على العمل الحصري و السيّدة هودسون، وافقت على ذلك |
Yeni gey dostlarımız için alkış alayım beyler bayanlar. | Open Subtitles | فلنرحب بأصدقائنا الشواذِ الجدد، أيها السيداتُ و السادة. |
Onlar casus değil. dostlarımız. | Open Subtitles | انهم ليسوا جواسيسا انهم اصدقاؤنا |
Yunan dostlarımız bir kaç Pers askeri haklamak için yalvarıyor, efendim. | Open Subtitles | حلفاؤنا اليونانيون يستجدون لقتل القليل من الفرس مولاي جيد.. |
Phoebe, bunlar dostlarımız, Tom ve Sue Engel. | Open Subtitles | فيبي، هذان صديقانا طوم وسو أنغل. |
Montcalm ve Fransız dostlarımız İngilizlerden daha güçlü. | Open Subtitles | ومنتكالم وأصدقائنا الفرنسيين أقوياء أكثر من الإنجليز |
Adele, bunu sana söylemememin bir nedeni vardı. Evet, hayatımız bir cehennem gibi ve dostlarımız düzenli olarak şiddetle ölüyor. | Open Subtitles | (أدال)، هناك سبب لعدم إخباري لكِ حياتنا كارثية وأصدقاؤنا يموتون معنفين |
Washington'daki dostlarımız... bu sorunların halledilebileceğine dair bize güvence verdi. | Open Subtitles | ..."لدينا بعضا ً من الأصدقاء فى "واشنطن يؤكدون لنا أن مثل تلك المشاكل من الممكن حلها |
dostlarımız var. Bizim bir sürü dostumuz var. | Open Subtitles | لدينا أصدقاء لقد حصلت على الكثير من الأصدقاء |