Ona iştahın olmadığını söyle, midenin ağrıdığını... ve ondan ağrıyı durdurmasını iste. | Open Subtitles | أخبرهُ أنَّهُ ليسَ عندكَ شهية ومعدتكَ تؤلمك وأطلب منه أن يوقف الألم |
Ya da patronunu arayıp operasyonu durdurmasını söyleyebilirsin. | Open Subtitles | أو بوسعك أن تخبر رئيسك وتخبره أن يوقف عمليته. |
Şoföre arabayı durdurmasını söyle ve hemen geri dön! | Open Subtitles | لذا أخبري السائق أن يوقف السيارة ويستدير بها الآن |
Senin gibi birinin gelip onu durdurmasını bekliyorlar. | Open Subtitles | هم ينتظرون شخص ما مثلك ليجيء و يوقفه |
Belki kilisede olduğum içindi, ama onu bir şeyin durdurmasını istememiştim. | Open Subtitles | "لربما كان السبب هو تواجدي بالكنيسة ولكنّني لم أتمنَّ أن يوقفه شيء ما فحسب" |
Musa'yı ara,Arınmayı durdurmasını söyle. | Open Subtitles | دعوة موسى، أقول له لوقف التطهير. |
Makiniste, bir sonraki istasyonda treni durdurmasını söylemeni istiyorlar. | Open Subtitles | يريدونك أن تخبر المهندس للتوقّف في المحطة القادمة. |
Oraya geldiklerinde treni durdurmasını söyle. | Open Subtitles | اخبره ان يوقف القطار.. عندما يكون هناك |
Tanrı'dan bir tek şey dileyecek olsam ayı durdurmasını dilerdim. | Open Subtitles | ...لو أمكننى طلب شىء واحد من الرب لطلبت أن يوقف القمر |
Tren harekat merkezini arayıp, hareket halindeki trenleri durdurmasını söyleyin. | Open Subtitles | ابلغي مرسل القطارات ان يوقف كل القطارات |
Otobüsü durdurmasını söyleyin. Hey, durdur şu otobüsü. | Open Subtitles | أخبره بأن يوقف الحافلة , أوقف الحافلة |
Birinden asansörü durdurmasını mı istedin? | Open Subtitles | ! هل طلبت من أحد أن يوقف المصعد؟ |
Conrad metro ile gitmeyi tercih etti yedi yaşındayken taksi durdurmasını öğrendiğinden beri çok nadir olarak kullandığı bir alışkanlıktı bu | Open Subtitles | اختار (كونرد) ان يركب القطار قراراً نادرا ما اتخذه ،منذُ ان تعلم كيف يوقف سيارة الأُجرة في السن السابعة |
Şoföre arabayı durdurmasını söyle. | Open Subtitles | -لذا اطلبي من السائق أن يوقف السيارة ... |
Ateşlemeyi durdurmalıyız. Randall'ın durdurmasını saplamalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نوقف موعد البدء يجب أن نخبر "راندل" بأن يوقفه |
Ama sende vardı. Kılını kıpırdatmadın. Ike'ın onu durdurmasını bekledin yalnızca. | Open Subtitles | ولكنك فعلت، أنت لم تتغير قط كنت تنتظر أن يوقفه أحد مثل (آيك) |
-Taksimetreyi durdurmasını söyledi. | Open Subtitles | وقال له لوقف متر. |
Evliliğimi durdurmasını istedim ve yaptı. | Open Subtitles | سألته لوقف زفافي، وفعله. |
Garza ve Travis'in bu çılgınlığı durdurmasını istiyorum. | Open Subtitles | أحتاج "جارزا" و "ترافس" لوقف هذا الجنون |