| ...Her neyse, duruşmadan önceki günlerde düşündüklerim bunlardı. | Open Subtitles | بأي حال، ذلك ما كان يشغل بالي في الأيام التي سبقت المحاكمة. |
| Joseph Felton'ı iki yıl önceki duruşmadan beri görmedim. | Open Subtitles | لم ارى جوزيف فيلتون منذ المحاكمة منذ سنتين مضت |
| Yeni duruşmadan sonra, ne olacak dersiniz? | Open Subtitles | برأيك ماذا سيحدث له بعد المحاكمة الجديدة؟ |
| Belgeleri duruşmadan önce ele geçirmiştim. | Open Subtitles | لقد حصلت على المستندات قبل الجلسة مباشرة |
| duruşmadan sonra, sırf uyuyabilmek için danışman tavsiyesi almak zorunda kaldım. | Open Subtitles | بعد المحاكمه اضطررت لذهاب لطبيب نفسي.. حتى اتمكن من النوم |
| duruşmadan sonraydı ve Sosyal Servisler'i aramayı denedik. | Open Subtitles | أعني ، كان بعد جلسة الإستماع وحاولنا الإتصال على الخدمات الإجتماعية |
| Bu duruşmadan her iki sonuç da çıkabilir. Kendini hazırlamalısın. | Open Subtitles | ستبدأ المحاكمة شئتِ أم أبيتِ، عليك الإستعداد لها |
| duruşmadan sonra, uyuyabilmek İçin psikolojik destek almam gerekti. | Open Subtitles | بعد المحاكمة اضطررت للحصول على استشارة نفسية لكي أنام |
| Mahkeme salonu dışında duruşmadan bahsedemeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا التحدث عن المحاكمة خارج المحكمة |
| Anne, duruşmadan korunmak için anlaşma imzaladı. | Open Subtitles | إذن الأم إعترفت بالتآمر لتتفادى المحاكمة |
| Siz beni zaten duruşmadan men ettiniz. | Open Subtitles | لقد قمت بالفعل بإزالتي طوال مدة المحاكمة |
| duruşmadan sonra konuşuruz. | Open Subtitles | اتعلم ماذا ؟ سوف نتكلم بالامر بعد المحاكمة |
| Dün, duruşmadan sonra bu davada tanıkları nasıl çapraz sorgulamaya alıp sorular soracağımı anlatmanız benden taraf olduğunuzu gösteriyor. | Open Subtitles | حسن ، ليلة امس بعد المحاكمة ، انت نصحتني على كيفية الإستجواب و سؤال الشاهد لهذه المحاكمة بوضوح يُثبت التحيّز |
| Komutanı, duruşmadan önce eyalette çıkmamasını emretmiş. | Open Subtitles | رئيسه أمره ألا يغادر الولاية قبل المحاكمة. |
| duruşmadan önce gergin olduğumu biliyorsun. | Open Subtitles | تعلمين أنني أصبح متوتراً جداً قبل المحاكمة |
| Buna göre, davanın yargıcı duruşmadan sonra paranın bankaya gitmesine hükmetmiş. | Open Subtitles | بناء على الورقة فقد أمر قاضي القضية بإعادة المال للمصرف بعد المحاكمة |
| Savcı duruşmadan önce onunla görüşmek istiyor. | Open Subtitles | و الآن المدعي العام يريد تقابل قبل المحاكمة |
| Buraya duruşmadan bir gün önce gelip Bayan Hughes, O'Brien ve benimle konuşacak. | Open Subtitles | سيأتي هنا في اليوم الذي يسبق المحاكمة للتحدث في التفاصيل معي والسيدة هيوز وأوبراين |
| duruşmadan önce onunla konuşmam gerek. | Open Subtitles | لا يمكنّك رؤية عضوة المجلس اليوم أحتاج إلى التحدث إليها .قبل الجلسة |
| duruşmadan hemen sonrası için bir basın toplantısı düzenleyin. | Open Subtitles | أقترح أن تحدّد مؤتمراً صحفياً بعد الجلسة مباشرة |
| Dört yıl önce, duruşmadan önceki gece beni aradılar. | Open Subtitles | قبل 4 سنوات, ليلة ما قبل المحاكمه, أتتني مكالمه. |
| duruşmadan önce zorla görüşme yapmakla davranışlarının daha dikkatli incelenmesine sebep olabilirsin. | Open Subtitles | أي إجبارٍ على التواصل قبل جلسة الإستماع ستخاطرين بإقتراح المزيد من التدقيق المتعلّق بسلوكك |
| Koruyucu annem duruşmadan sonra beni kovduğundan beri bekliyorum. | Open Subtitles | أظن أنه كان علي الانتظار حتى انتهاء جلسة الاستماع لأخبر حاضنتي بأن تغرب بعيداً |
| Bir duruşmadan daha sıkıcı hiçbir şey yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد هناك شيء أكثر مللاً من المُحاكمة |