ويكيبيديا

    "duygularını" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مشاعرك
        
    • مشاعره
        
    • مشاعرها
        
    • عواطفك
        
    • مشاعركِ
        
    • العواطف
        
    • بمشاعرك
        
    • شعورك
        
    • المشاعر
        
    • بمشاعر
        
    • عواطف
        
    • بمشاعره
        
    • عواطفه
        
    • عواطفهم
        
    • مشاعركَ
        
    Benim en son istediğim şey, Hastings, senin duygularını incitmek. Open Subtitles هيستنجز, ان آخر شئ قد افعله هو ان اجرح مشاعرك
    duygularını bir süre bastırabilirsin; ama bir şekilde tekrar yüzeye çıkacaklar. Open Subtitles يمكنك أن تخفي مشاعرك لبعض الوقت ولكن ستخرج فى أى وقت
    Bu sadece duygularını göz ardı etmenle alakalı, farketmedin mi? Open Subtitles أنت تدرك أن كل هذا هو محاولة فقط لتتجنب مشاعرك.
    Bunun boşanmamıza bir tepki olduğu ortada. duygularını sağlıklı yollardan işleyemiyor. Open Subtitles هذه ردّة فعل على طلاقنا، لا يعبّر عن مشاعره بطريقة صحّية
    Geçici bir tedbir olarak duygularını uyuşturmak güçlerinin yıkıcılığını azaltabilir. Open Subtitles تبليد مشاعرها يمكن أن يقلل من خطورة قواها.. تدبير مؤقت.
    Fakat gerçekten tekneler sadece zamanını, cüzdanını ve duygularını çalarlar, Open Subtitles ولكن في الحقيقة أنه يستهلك وقتك و مالك و عواطفك
    Başkan'ın hafızasını nasıl yitirdiğini görünce kendini dizginleyip, duygularını bastırarak her şeye bir başına katlanman çok üzücü. Open Subtitles أشعر بالآسف علي ضياع ذكريات الرئيس جو لكن عليكِ أن تتماسكي و تخفي مشاعركِ في قلبكِ . و تتحملي كل شيء لوحدكِ
    Yalan söylemedim. Sadece seni korumaya çalışıyordum. duygularını incitmek istemedim. Open Subtitles لم أكذب فقد كنت أحميك ولم أرد أن أجرح مشاعرك
    Ama başkalarının duygularını kendi duyguların gibi hissetmeye çalışmak ...seni çok fazla yorabilir. Open Subtitles لكنّه يمكن أن يكون مستنزِفاً أن تحاولي الإحساس بمشاعر الكل بالإضافة إلى مشاعرك
    duygularını daha dürüst bir şekilde ifade edebildiğini kanıtlaman gerekecek. Open Subtitles عليك أن تُثبت أن بإستطاعتك التعبير عن مشاعرك بشكلٍ أصدق
    Bir gün gerçek duygularını anlayacağını biliyordum ama bu kadar çabuk olacağını düşünmemiştim. Open Subtitles كنت أعرف أنك ستدرك مشاعرك الحقيقة يوما ما لكنه أقرب كثيرا مما توقعت
    Ama işe yararlılığının, duygularını odaklama yeteneğinden öte geldiğinden eminim. Open Subtitles لكنّي متأكّدٌ أنّ فاعليّتها تعتمد على قدرتكِ في تركيز مشاعرك.
    Pekala, sana daha önce söylemediğim için üzgünüm, ama duygularını korumaya çalışıyordum. Open Subtitles حسنا ,آسفة أني لم أخبرٌك من قبل ولكن كٌنت أحاول حماية مشاعرك
    Dur tahmin edeyim. İlk havlu atan duygularını açmaya başlayacak. Open Subtitles دعني أحزر، من يحمل الهرّة يتسنّى له الحديث عن مشاعره.
    Ve iyi bir avukat, masada para varsa, duygularını bir yana bırakır. Open Subtitles و المحامي الجيد يضع مشاعره على جانب عندما يكون المال على الطاولة
    Belki de duygularını kontrol edebilene kadar çömez avukatları ben devralmalıyım. Open Subtitles يجب عليّ أن أتولّى أمر المساعدين حتى يتمكّن من .ضبط مشاعره
    Yılbaşı gecesi bana karşı olan gerçek duygularını öğrendim. Open Subtitles في هذه الحفلة التي تقيمها إكتشفت مشاعرها نحوي.
    Son derece nazik,iyi yetiştirilmiş bir bayan.Bir hanımefendi duygularını gizler. Open Subtitles إنها سيدة بعادات شريفة و نشأت لتخفي مشاعرها
    Kendi duygularınızı ve başkalarının duygularını anlayabilme yetisi olan duygusal zekâ o kadar önemli ki okullarda ve işletmelerde öğretiliyor ve sağlık hizmetleri tarafından teşvik ediliyor. TED الذكاء العاطفي الذي هو مهارة إدراك وتسمية عواطفك وعواطف الآخرين يعتبر مهمًا جدًا إلى الحد الذي جعله يُدرّس في مدارسنا وأعمالنا وجعل مؤسساتنا الطبية تحُثّ عليه.
    duygularını düşün ve kibrit üzerinde yoğunlaştır. Open Subtitles فكري في مشاعركِ و ركزي على علبة الثقاب تلك
    Bu mümkün, ama o kişinin duygularını çok iyi kontrol etmesi gerekir. Open Subtitles فمن الممكن ، ولكن اردت ان يكون لديك السيطرة الكاملة على العواطف.
    Konuş onunla. Ona duygularını açıkla. Open Subtitles لا يهمني ما يقوله الاطباء تحدث معه أخبره بمشاعرك
    Nasıl hissettiğin hakkındaki duygularını bir kez dahi anlatmadan biz seninle duygularımızı paylaşıyoruz ama sen bu cömertliği istismar ediyorsun. Open Subtitles انت تستغلين الكرم الذي نمنحه لك كاشفين عن مشاعرنا بينما انت لم تقولي مرة عن شعورك بخصوص كيف انت تشعرين
    Adam karısına yalan söyleyip gizlice başka bir kadınla özel duygularını paylaşıyor, Doug! Open Subtitles دوغ، والرجل الكذب على زوجته، التسلل حول مع امرأة أخرى، تقاسم المشاعر الحميمة.
    Neden İngilizler son derece saygıdeğer duygularını saklarlar ki? Open Subtitles لماذا يجب على الإنجليز أن يخفوا عواطف معصومه من الخطأ ؟
    Yardım et! Ben gibi düşünüyorum ve onun duygularını hissediyorum. Open Subtitles ساعدني , أنا أفكر في أفكاره وأشعر بمشاعره
    Polislerin duygularını göstermemeleri gerektiğini biliyorum, ama kahretsin, bu kasaba... Open Subtitles أعلم أنّه يفترض على الشرطي ألا يظهر عواطفه لكنتباً، في هذه البلدة
    Başka birini oynamaktan, başkasının duygularını taklit etmekten utanıyordum. Open Subtitles صرت أشعر بالخجل من انتحال شخصيات الآخرين و تجسيد عواطفهم
    Seyahate çıkamamak beni delirtti ve duygularını incittim. Open Subtitles لا، أنا كُنْتُ مجنونَ حول سفرتِنا، وأنا آذيتُ مشاعركَ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد