Dr. Wallace endişeli ona duymak istediği şeyleri söylediğini düşünüyor. | Open Subtitles | لا دكتوروالسقلق.. انكِ أخبرته بما يريد سماعه فقط |
Mesela Fitz kahvaltıya buraya geldiğinde onu yanına çağıracaksın ve duymak istediği neyse artık onu söyleyeceksin, ne kadar nankör olduğunu veya hassas olduğunu veya başarısızlığa mahkum edildiğini değil. | Open Subtitles | شيء مثل أن فيتز سوف ينزل للإفطار وسوف تأخذه جانبًا وستقول له ما يريد سماعه |
Kadın ona duymak istediği şeyleri söyleyip parasını alıyor. | Open Subtitles | انها تخبرها ما تريد سماعه, و تاخذ نقودها |
- Bobby. - Kadınların tek duymak istediği şeyin bir erkeğin nasıl hissettiğini söylemesi olduğunu söyledin. | Open Subtitles | أمم، بوبي انت قلتي هذا كل أمرأة تريد أن تسمعه |
Onu güzel bulduğun, için ona duymak istediği şeyleri söylemişsindir. | Open Subtitles | لذا أخبرتها ما ظننت أنها تود سماعه |
Sonra taksici hepimizin en son duymak istediği şeyi sordu. | Open Subtitles | ثم سائق التاكسي ، قال شيئاً كان آخر ما نرغب بسماعه |
- Şu bazen insanların duymak istediği şeyleri söyleme konusunu. | Open Subtitles | بأن تقولين للناس ما يودون سماعه أحياناً ؟ |
FBI'ın duymak istediği şeyleri söylersen, seni hemen geri yollarlar. | Open Subtitles | أخبرهم بما يريدون أن يسمعوه, و سيعيدونك الى المكان الذي أتيت منه. |
- Onun tek duymak istediği bu. | Open Subtitles | هذا كل مايريد سماعه. |
Buluştuğun zaman, ona duymak istediği her şeyi söyle. | Open Subtitles | ..عندما تجلسي، أخبريه كل شئ يريد سماعه |
duymak istediği neyse onu anlat ona. | Open Subtitles | أخبره ما يريد سماعه. |
İki saat oldu ve hiçbir yol kat edemedik. Tek duymak istediği Çin. | Open Subtitles | ،ساعتين ولم نصل لشيء (كل ما يريد سماعه هو (الصين |
duymak istediği bu. | Open Subtitles | هذا ما تريد سماعه |
Dr. Browning'e duymak istediği şeyleri söylemiş olmalı. | Open Subtitles | لقد أخبرت الدكتورة (براونينج) ما تريد سماعه أنظر |
Ona duymak istediği her şeyi söylüyor. Gerçekten aşık olup olmadığını... | Open Subtitles | هو يخبرها كل ما تريد أن تسمعه |
Ona duymak istediği her şeyi söylüyor. Gerçekten aşık olup olmadığını... | Open Subtitles | هو يخبرها كل ما تريد أن تسمعه |
Eğer bilseydim onun duymak istediği şeyi söylerdim. | Open Subtitles | إن كنت أعلم... كنت لأقول لها أي شيء تود سماعه الآن |
duymak istediği şeyleri söylemelisin. | Open Subtitles | يجدر بك أخبرها بما تود سماعه |
Sonra taksici hepimizin en son duymak istediği şeyi sordu. | Open Subtitles | ثم سائق التاكسي ، قال شيئاً كان آخر ما نرغب بسماعه |
Benim kararım seçim gezisinde daha fazla vakit geçirip insanlara duymak istediği şeyleri söylemek. | Open Subtitles | هدفي هو قضاء المزيد من الوقت على حملتي الانتخابية لإخبار الناس بما يودون سماعه |
Süreç'in duymak istediği şeyleri söylemelisin. | Open Subtitles | يجب أن تقولي بالضبط ما يريدون أن يسمعوه في (العملية) |
Ona, duymak istediği şeyi söyledim. | Open Subtitles | أخبرته مايريد سماعه |